Bir Eser, Bir Evlat Gibiymiş

Haşim AKIN

Ben artık ne şairim, ne fıkra muharriri!
Sadece, beyni zonk zonk sızlayanlardan biri!
Bakmayın tozduğuma meşhur Bâbıâlide!
Bulmuşum rahatımı ben de bir tesellide.


Fikrin ne fahişesi oldum, ne zamparası!
Bir vicdanın, bilemem, kaçtır hava parası?
Evet, kafam çatlıyor, gûya ulvî hastalık;
Bendedir, duymadığı dertlerle kalabalık.

***

Bu sütunda birçok üzücü haber paylaştım. İçimi dağlayan gözyaşı haberlerini sizlerle paylaştım. Bugün benim de içimi kıpır kıpır eden bir mutlu bir haber paylaşmak isterim.

Bir öğretmen olarak öğrencilerimin yetişip büyüdüğünü ve çok güzel yerlerde olduğunu kendi evlatlarımdan daha önce gördüm. Onlarla her zaman gurur duydum ve göğsüm kabardı.

Otuz yılı geçen öğretmenlik hayatımda bizim unuttuğumuz ama bizi unutmayan birçok eski öğrencimin beklenmedik selamlarını almak da ayrı bir sürura vesilesi oldu.

Dostlarım ve buraları takip edenler bilirler ki zaman içinde elimden geldiği kadar Burkina Faso özelinde gördüğüm ve yaşadığım birçok olayı buradan paylaştım. Hatta sadece buradan değil, başka birçok mecra aracılığıyla da Burkina Faso’nun hayatı ve hatıratını siz dostların gündemine taşımak istedim. “İçimiz dışımız Burkina Faso oldu” diyenler de olabilir. Onlara verdiğimiz rahatsızlık için de özür dilesek olur mu?

Ancak haklarında kısa bilgiler versem de bu sütunlarda paylaşamadığım başka bir çalışmam daha vardı. Değişik vesilelerle görüştüğüm ve hayatlarına ait ilginç bilgileri dinlediğim, çok özel şahsiyetlerle tanıştım. Böylesi güzel ve emsalsiz zatı muhteremlerle tanışmalar da devam ediyor.

Bu özel hayat hikâyelerinin bir kısmının toplandığı “CENNETİN ANAHTARI / Burkina Faso hikâyeleri” isimli hikâye kitabı Erkam yayınlarında “ser kitap” kapsamında yayınlandı. Kitabın ilk kahramanı Sait amca maalesef darı bekaya göçtü. Evindeki putları kırdıran kral da öyle... Mesela eserin dâsitaâni şahsı Cibril ile tanışmak isterseniz elinizi çabuk tutmalısınız. Zira hayat hikâyelerin son değişiklikleri burada yok zaten.

Buraya gelip bu kahramanlarla tanışmak size zor gelebilir. Belki de siz ilk olarak onların destansı hayatını okumakla yetineceksiniz. Kitabı, yayınevinin yanında kitap yurdu gibi birçok yerde bulabilirsiniz.

  • Eserde çok edebi ifadeleri bulamazsanız kızmayın.
  • Eşine az rastlanır tasvirleri ve kelime danslarını göremezseniz idare edin.
  • Edebi değeri olduğuna dair bir iddiamız yok. Edebiyatçı ve hikâye yazarlarının arasına katılmak gibi bir isteğim de olmadı.
  • Sadece sizin adınıza bazen hüzne gark olduk, bazen “böyle de olur muymuş?” diye hayret ettik. Kimi zaman da ümitle gözlerimiz ışıldadı.
  • Bizim yaşadığımız hayatla buraları kıyaslayınca yüzümüzün kızardığı da oldu. Bizi hesaba çekercesine “şimdiye kadar neredeydiniz?” diye tehdit ettiklerinde ayak parmaklarımızı yeniden keşfediyor gibi oraya mıhladık gözlerimizi.

Sadece bizlere çok uzak olmayan gönül coğrafyamızda yaşayan kardeşlerimizin hayat hikâyeleri ve buranın sosyal yaşamına ait gerçekler var. Onların anlatamadığı veya “bunu kardeşlerin gündemine taşımanın bir gereği yok” diye kıstığımız başka bilgiler de bar. Bazısı da bizde kalacak.

Allah nasip ederse burada size hayatlarının ibretlik yönlerini anlatan / anlatacak başka kardeşlerimiz de var. İnşallah daha sonraki eserlerde sizleri onlarla da buluşturmak mümkün olur.

Okuduğunuzda size bir rahatsızlık verebiliriz. Şayet içinizi acıtacak şeyler söylersek şimdiden özür dileriz.

Çok eğlenceli şeyler bulamazsanız ne olur bana küsmeyin. Burası böyle işte...

İyi okumalar...

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (16)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.