Birkaç Kelam

Ebubekir TUNCER

Söze sözlerin  en güzeli Allah’ın selamı üzerinize  olsun diyerek başlıyorum.  Sevgili  Kemal Bozkurt’un HaberNamede yazmam konusundaki  nazik teklifini  kırmayarak  evet demem bende bambaşka  bir heyecan oluşturdu. Habername’nin geniş  okuyucu kitlesine hitap etmenin verdiği sorumluluğun  farkında  olduğumu  ve  kendime  Yunus Emrenin şu  dizelerini  düstur  edindiğimi belirtmek isterim.

      Söz  ola kese savaşı,  söz  ola  bitire  başı .

     Söz  ola ağılı  aşı, bal ile yağ  ede bir  söz.

Kırk  Yaşına  yaklaştığım  ve  15  yılımı   Amerika da  geçirdiğim  dünyamdan; kendi  dünyamdan  gördüğüm  kadar,  dilimin  döndüğü  kadar   bir  Amerika tesbitiyle  başlayalım  ilk  yazımıza .  Allah  utandırmasın.

 

    FIRSATLAR   ÜLKESİ  …………………….

    Başlığı görünce  insanın hemen  FIRSATLAR  ÜLKESİ  AMERİKA  diye  tamamlayası  geliyor; değil  mi ?  Oysa  ben  hayır  diyorum.   Cümleyi  yeni  baştan  kuralım. Biraz  ezber bozalım.  Amerika  fırsat  eşitliği  olan bir ülkedir.  O  da ne  demek ? Evet  fırsat  eşitliği.   Amerika  birçok alanda insanlara fırsat eşitliği  verir.  Ticarette ,  eğitimde  ve  birçok  alanda.  Fırsat  eşitliğinde  kanun  vardır, kural  vardır ,  yol  vardır. Zoru  başarmak için  adım adım  takip edeceğiniz  yolları  izlerseniz  zaman içinde  bir yerlere  gelebilirsiniz. İnsanlar  hayata  en azından  1  ile  başlar bu  ülkede. Çünkü  O bir  aynı  zamanda  bireye  verilen  önemdir de.   1  Üzerine 1 koya  koya katlanır.  Oysa  sıfır hep  sıfırdır  ve  neyle  çarparsan  çarp sonuç  kocaman  sıfırdır. Bu fırsat  eşitligini değerlendiremeyen Siyahlara inat göçmenler  kendilerine sunulan  bu  fırsat eşitliğini  genelde  değerlendirirler.  Mesela  ülkeye gelen bir çok göçmenin hemen  hemen eşit  şartlarda  başladıkları  basit  işlerden  yaptıkları tasarruflar  onları  zamanla  patron  bile yapmıştır.  Bu  eğitim  alanında  da  böyledir.  Ülkedeki  üç bin civarındaki üniversiteler  herkese  kapılarını  açmaktadır. Okumaya  kararlı olan bir kişi zamanla en iyi eğitimi  alabilir.  Bir  arkadaşım  bu  ülkeye  bayılıyorum  çünkü  bir kuruş  ödemeden 2  tane  yabancı dilim  oldu  demişti.  Çünkü hemen yanı  başınızda arapça, urduca veya  ispanyolca  konuşan  birini  bulmanız mümkün. Hem  de  Amerika nın  her  yerinde bu  fırsat  eşitliğini  bulabilirsiniz. Eh artık insan bu  fırsat  eşitliğini de  değerlendiremiyorsa  gel o zaman  bir de burdan yak  diyorum.

 

    Fırsatlar  Ülkesi;  Adamı  olanın,  işini  yürütenin  diyarı.  Kısa  yoldan  hesapsızca  yani  fırsatını  yakalayanın  aynı  zamanda  değişik  siyasi  partilere mevzilenip fırsat  gününü  bekleyenlerin  diyarı.  Dün  sokakta aylak aylak dolaşan adamın fırsatı  bakarsın  bir  dayısı   tarafından cebine konur. Ne  acı  değil mi ?  Biraz  tanıdık  geldi  galiba  bu  fırsatlar ülkesi.   Bunlara  alıştığımız  için Amerikaya ilk  gelenlerin afalladığı  konudur  bu. Hani Fırsatlar  ülkesiydi  deyip  bir  yamulur  insan.  Hemen zengin  olacağı  hayalleri vardır bilinç altında çünkü.   Fırsatlar  ülkesi  ya. Sonra sokaklarda  değil  bir  işte bulur  fırsatı.  İşini  doğru  yaptığında  da  karşılığını  alır. 

  

   Baktığımızda   görebilmeliyiz de  aynı  zamanda. Hiç bir başarının  tesadüf olmadığını görebilmeliyiz.  Doğruyu kendi  ülkemize  ve  milletimize nasıl kazandırmalıyız diye düşünmeliyiz. Yoksa  burda derdimiz  Amerikayı  övmek  değil.  Bireyin önemini ve  devletin  her  vatandaşına  bu  imkanları  eşit olarak sağlaması gerektiğini görebilmek. Biz bunların  farkında olursak Amerikanın da  önünde  oluruz. Bize  yakışan da  budur.

 

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (5)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.