BOŞANMA SÜRECİ VE SONRASINDA EŞLER ARASINDAKİ MAL REJİMİ

Kurtuluş AYBİRDİ

BOŞANMA SÜRECİ VE SONRASINDA EŞLER ARASINDAKİ MAL REJİMİ: Değerli Dostlar, Boşanma davaları kadar günümüz ekonomik şartları nedeni ile boşanma süreci ve sonrasında eşler arasındaki mal paylaşımı da çok büyük önem arz etmektedir. Boşanmanın en önemli hukuki ve ekonomik sonuçlarından biri de eşlerin mal rejimi olmaktadır. Pekala bu mal paylaşımı ne şekilde ve nasıl olacaktır. Bu konuda Medeni Kanun ne demektedir. Şöyle ki Boşanmanın hukuki ve ekonomik sonuçlarından birisi de belki de en önemlisi de eşler arasındaki mal paylaşımının nasıl yapılacağıdır. Günümüz şartlarında tüm evliliklerde eşler aile birlikteliği içinde nasıl ki müşterek bağ, duygu ve düşünceler ile hareket etmekte iseler, aynen ekonomik anlamda da müşterek hareket etmektedirler. Evli çiftler arasındaki bu ekonomik manadaki ortaklık boşanma hükmü ile birlikte ortadan kalkmaktadır. Boşanma süreci içerisinde mal paylaşımı yapılırken eşler arasındaki ortaklığın niteliği, boşanma davalarının ve mal paylaşımı davalarının konusunu oluşturmaktadır. Bu doğrultuda eşlerin tabi oldukları yasal mal rejimi doğrultusunda boşanma sürecinde mal paylaşımı yapılır. 4721 sayılı Medeni Kanunumuz işte eşler arasındaki bu ekonomik ortaklığı 4 farklı mal rejimi (mal paylaşımı) olarak ifade etmektedir. Bu doğrultuda boşanma süreci içerisinde mal paylaşımı yapılırken, yasal olarak edinilmiş mallara katılma rejimi, mal ayrılığı rejimi, paylaşmalı mal ayrılığı rejimi,mal ortaklığı rejimi seçeneklerinden eşlerin hangi mal rejimine tabi oldukları belirlenerek bu doğrultuda mal paylaşımı yapılacaktır. Taraflar evlilik yaparken yukarıda saymış olduğumuz dört ayrı mal rejiminden birisini seçebilecekleri gibi, kendi aralarında mal rejimi sözleşmesi de yapabilmektedirler. Peki mal rejimi sözleşmesi nedir ? Eşler evlenmeden önce ya da evlilik gerçekleştikten itibaren mal rejimi seçebilirler. Eşler arasında mal rejimi seçilirken hazırlanacak olan sözleşmeye mal rejimi sözleşmesi diyoruz. Mal rejimi sözleşmesi her iki eşin de katılımı ve imza ve onayı ile yapılır. Medeni Kanunun eşlere belirlediği şartların uygulanması ile ancak mal rejimi sözleşmesinin hukuki geçerliliği mevzu bahis olacaktır. Mal rejimi sözleşmesi evlenme ehliyetine sahip ve temyiz kudretine sahip olan kişiler arasında yapılabilir. Eşlerin imza ettikleri Mal rejimi sözleşmesinin hukuken geçerli addedilmesi için kanun çerçevesinde hazırlanmış olması yani Medeni Kanunun aradığı geçerlilik şartlarını taşıması gerekir. Mal rejimi sözleşmesi yazılı bir şekilde ve noter onaylı olarak yapılabileceği gibi noter tarafından düzenlenme şeklinde de yapılabilmektedir. Evlilik sözleşmesi esnasında mal rejimi sözleşmesi yapıldığının belirtilmemesi halinde yasal mal rejimi eşler tarafından seçilmiş olarak kabul edilmiş addedilir. Yasal mal rejimi 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu içerisinde edinilmiş mallara katılma rejimi olarak ifade edilmiştir. Noter vasıtası ile mal rejimi sözleşmesi yapılabileceği gibi, Mal rejimi sözleşmesi eşler arasında yapılarak sonra Noter vasıtası ile onaylanabilir de. Diğer bir mal rejimi ise, Paylaşmalı mal ayrılığı rejimidir. Bu mal rejimi de aynen mal ayrılığı rejiminde olduğu gibi her bir eş maliki olduğu mal üzerinde tasarruf etme hak ve yetkisine sahiptir. Buradaki fark eşlerin sahip oldukları mal varlığı değerlerinden bir kısmının hangi eşe ait olduğu tespit edilemiyorsa bu mal üzerinde iki tarafın müşterek yani ortak mülkiyeti var olarak kabul edilecektir. Bu tür Mal ayrılığı rejiminde eşlerden birisinin edindiği mala katkıda bulunan diğer eş bu katkısı oranında pay isteyebilmektedir. Diğer bir Mal Rejimi ise Mal Ayrılığı Rejimidir. Mal ayrılığı rejiminde her eş evlilik içerisinde aldığı malın sahibi olmaktadır. Bu nokta eşlerin ortak bir mal almış olmaları durumunda bu mal, yapılan katkı oranında paylaştırılır. Mal ayrılığı rejimi eski medeni Kanunumuzda yasal mal rejimi olarak kabul edilmiş idi. 2002 yılında Medeni kanunumuzun değişmesiyle birlikte yasal mal rejimi olmaktan çıkmıştır. Fakat şu var ki, 2002 yılından önce yapılmış evliliklerde farklı bir sözleşme yok ise mal ayrılığı rejimi doğrultusunda boşanma sürecinde mal paylaşımı yapılmak durumundadır. Burada 2002 yılından önce yapılmış evliliklerde bu tarihe kadar sahip olunan mallar mal ayrılığı rejimine tabi olmakta, eşler arasında farklı bir mal rejimi sözleşmesinin olmadığı durumlarda ise Kanun değişikliği tarihi olan 2002 yılından sonra alınan mallar edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olmaktadır. 2002 yılında yürürlüğe giren 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ile yasal mal rejiminin edinilmiş mallara katılma rejimi olduğuna hükmedilmiştir. Diğer bir Mal Rejimi Mal Ortaklığı Rejimidir. Mal ortaklığı rejiminde eşlerin mal varlıkları üzerinde ortak mallar ve kişisel mallar ayrımı yapılacaktır. Ortak mallar eşlerin müşterek mal varlığı değerlerini ifade ederken, kişisel mallar ise eşlerden birisinin kullanımına özgülenmiş mallardır. Mal ortaklığı rejiminde ortak mal kişisel mal dışında kalan tüm malları ifade etmektedir. Bu mal rejiminde eşlerin ortak malları üzerinde birlikte ortak karar alma yetki ve hakkı söz konusudur. Şahsi mal ise eşlerden yalnızca birine ait olan mal varlığı değeridir. Diğer bir Mal Rejimi Edinilmiş Mallara Katılma Rejimidir. Medeni Kanun değişikliğinin yapıldığı 2002 senesinde yürürlüğe giren yeni Medeni Kanunu’na göre eşlerin evlenirken herhangi bir mal rejimini seçmemeleri durumunda yasal mal rejimi edinilmiş mallara katılma rejimi olarak ifade edilmiştir. Edinilmiş mallara katılma rejimine göre evlilik içerisinde alınan mallar üzerinde her iki taraf da hak iddia edebilmektedir ve eşler evlilik birlikteliği içerisinde sahip oldukları mallar hakkında ortak yetki ve tasarruf hakkına sahiptirler. 2002 yılından önceki evliliklerde eşlerin herhangi bir mal rejimi seçmemiş olmaları durumunda, 2002 yılına kadar alınmış olan mallar mal ayrılığı rejimine tabi olurken, 2002 yılından sonra alınan mallar edinilmiş mallara katılma rejimi çerçevesinde değerlendirilir. 2002 yılından sonra ise eşler mal rejimi seçmemiş ise direk olarak edinilmiş mallara katılma rejimi uygulanır. Boşanma sürecinde mal paylaşımı yapılırken yasal mal rejimi olarak edinilmiş mallara katılma rejimi doğrultusunda paylaşım yapılmaktadır. Ancak şunu da belirtmeliyim ki kişisel yani şahsi mallar bu kapsamın dışındadır. Kanun şahsi malları edinilmiş mallardan ayrı tutmuştur. Bu ayrıntı önemlidir. Eşlerin çalışarak elde ettikleri maaşları edinilmiş mal kapsamındadır. Emekli ikramiyesi, sakatlık maaşları da edinilmiş mal kabul edilir. Örneğin yine edilmiş mal olan satın alınmış bir dairenin satışından elde edilen para da edilmiş mal olarak kabul edilecektir. Pekala şahsi mal nedir yani Kanun neleri şahsi mal kabul ederek edinilmiş mallardan ayrı kabul etmektedir. Şahsi mallar, Kişisel kullanıma ait olan kişisel kıyafetler, kişisel bakım malzemeleri vs. Evlilikten önce eşlerin sahip oldukları kendi malları da kişisel maldır. Yine örneğin manevi tazminat hakkı ve alacağı yine Miras paylaşımı sonucu kalan mallar da kişisel mallardır. Hibe veya bağış olarak verilen mallar da kişisel mal kapsamındadır. Bunlar hangi eşe ait ise onundur, Edinilmiş mal değildir dolayısıyla bu mallar üzerinde eşler arasında bir ortaklık mevzu bahis değildir. Umuyorum ki bu açıklamalarımızdan kıymetli okurlarımız faydalanacaklardır. Av.Kurtuluş Aybirdi

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.