BU MESELE DE HALLOLSA…

Ramazan KERPETEN

TSK personelinin hakları konusunda oluşan mağduriyetlerin giderilmesi için çok önemli bir yol kat edildi. YAŞ mağdurlarının mağduriyetlerinin giderilmesi için çok önemli adımlar atıldı, bazı eksikliklerine rağmen..

Fakat hala halli bekleyen ve daha el atılmayı bekleyen bir başka mesele var ki, o da: ordumuzdaki mecburi hizmet meselesi.

Bu konuda mailler alıyoruz, bunları da sizlerle paylaşmak istiyoruz.

İkinci dünya savaşı şartlarına göre hazırlanmış mevzuatın halen daha geçerli olduğu bir sistem 2011 yılında devam edemeyeceğini belirtiyor bazı okuyucularımız.  

Muvazzaf subay ve astsubayların 15 yıllık mecburi hizmet sorunu, kamuoyunda maalesef bilinmemektedir. Şöyle ki 15 yıl mecburi hizmet var denildiğinde "ayrılırsan tazminat ödersin" gibi düşünülüp sanki yasal olarak tazminatınızı ödediğiniz takdirde herhangi bir disiplinsizlik yapmadan ayrılma hakkı olduğu fikri oluşmaktadır.

 Subay ve astsubayların okul süreleri farklı; 1 ila 8 yıl…

Hatta hiç askeri okul okumadan, yani devlet tarafından masraf edilmeden kendi nam ve hesabına iki ya da dört yıllık yükseköğrenimlerinin ardından muvazzaf subay astsubay olanlar da var. Onlar da 15 yıl mecburi hizmete tabiidir.

 Kanun koyucunun 15 yılını doldurmayanların ayrılmaları hakkında bir düzenleme yapmaması bu hakkın olmadığı sonucunu ve kanaatini ortaya çıkarmıştır. Nitekim AYİM'e mecburi hizmet ile ilgili açılan davaların tümünü AYİM tarafından bu yönde bir düzenleme olmadığı gerekçesi ile reddetmiştir.

 Bu durumda 15 yılını doldurmayan subay ve astsubaylardan ayrılmak isteyenler alenen suça teşvik edilmektedir, mesela:

 1. Ya firar etmektedirler (En az hiç yakalanmadan 15 ay firar ardından askeri mahkeme kararı ile ihraç ve en az 4-5 ay hapis),

 2. Sözde "irticacı" hareketlerde bulunarak YAŞ kararları ile ayrılma,

 3. Uyuşturucu, kadın ticareti gibi eylemler vb...

 …

Devlet tarafından okutulan birinin elbette devlete karşı bir yükümlülüğü olmalıdır ancak polislerde olduğu gibi devlet tarafından okutulan süre ile orantılı bir makul süre belirlenmelidir, hakkaniyet gereğince. Ayrıca polisler mecburi hizmetlerini doldurmadan tazminat ödeyerek istifa edebilmektedirler. Herhangi bir disiplinsizlik yapıp atılma yolu aramamaktadırlar.

 Belki bu uzun bir tafsilat olacak ama konunun karar alıcılar tarafından tam olarak bilinmesi için ayrıntılarının ortaya çıkarılması gerekmektedir.

 

Şayet mecburi hizmet ile ilgili bir düzenleme yapılacak olsa, daha önceki yazılarımızda da belirttiğimiz gibi, 15 yıl düşürülmese ancak bu süreyi doldurmadan ayrılmak isteyenlere tazminat ödeyerek istifa etme hakki verilse, eminim hemen şu itirazlar gelecektir;

 "Pilot ve doktor subaylar ayrılırsa zafiyet doğar."

 

 Bu itiraza karşı, okuyucularımızın itirazı var ve özetle bunu şöyle izah ediyorlar:

 1. Bir askeri pilotun askeri okul ve pilotaj eğitim öğrenim masrafı eski para ile 3-4 trilyon arasındadır. Bu miktarda bir tazminatı kaç subay pilot ödemeyi göze alır ve 15 yılını doldurmadan ayrılmak ister?

 

2. TSK personelinin sağlık işlemleri 2010 yılı sonunda SGK'ya devrolunmuştur. (Bu da çok önemli bir değişiklik.) Uzman askeri tabip sorunu ortadan kalkmıştır, çünkü artık tüm TSK personeli ve aileleri özel, resmi tüm sağlık kuruluşlarından doğrudan hizmet alabilmektedir. Kıtaların pratisyen hekim ihtiyacı da asteğmen olarak askerlik yapan hekimlerce karşılanmaktadır, dolayısıyla bu yönde de bir zafiyet mümkün değildir.

 

3. Genel olarak subay ve astsubaylar açısından bakılacak olursa sözleşmeli subay ve astsubay istihdamı ile ihtiyaç duyulacak rütbelerde (tğm-yzb / astsb.çvş.-astsb.kd.üçvş.) herhangi bir askeri okul eğitimine tabii olmadan dört yıllık yüksek öğrenimlerini kendi nam ve hasplarına tamamlayanlar kısa süreli nosyon kazandırma eğitimleri ile kısa sürede kıtalara subay ve astsubay olarak kazandırılmaktadır. Sözleşmeli subay astsubay modeli çok iyi bir personel temin şekli olmuştur.

 …

Evet, konunun tüm yönleriyle ele alınması ve özellikle bu konuda inisiyatif alarak düzenlemeyi seçim öncesi gerçekleştirebilecek olan hükümete bu yönüyle izah edilmesi gerekmektedir. Bu konunun diğer basın organlarında da layıkıyla ele alınmasını ve kamuoyunun dikkati çekilmesini umuyoruz…

Zira konu hakkında MSB, TBMM milli savunma komisyonunun bile bu denli fikri olmadığını düşünüyorum. Acaba Meclisimizdeki değerli vekillerimiz bu konuyu 12 Haziran 2011 seçimleri öncesi ele alamazlar mı?

 Zira bize mailler atanlar diyor ki: “İnanın, gözümüz kulağımız, TBMM milli savunma komisyonunda bulunan kanun tasarı ve teklifleri, başbakanlık sitesinde yer alan kanun tasarıları ve TBMM genel kurul görüşmelerinde… 13-14 yaşında mesleğe girmiş ancak kendisine vatan millet için daha hayırlı olacak işler yapmayı bekleyen subay ve astsubaylar disiplinsizlik yapmak istemiyor, meslek değiştirme hakkı, en azından tazminatını ödeyerek istifa etme hakki istiyor, bu konuda aracı olur musunuz?”

Aracı oluyor ve bunu sizlerle paylaşıyoruz, yasa koyuculara da havale ediyoruz… Biz arada elçiyiz, elçiye de zeval olmaz. (16.03.2011)

 

AV. RAMAZAN KERPETEN (www.kerpeten.biz , ramazan@kerpeten.biz )

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.