Bunları iyi tanıyın!

Aslan DEĞİRMENCİ

Süreç başladığı günden bugüne, provokatif kalemlerini ustaca kullananlar, AK Parti yanlısı gibi gözüküp, liberallerin arasına saklanıp, çete soruşturmalarını derinleştiriyor gibi gösterirken de sulandırıp gizli operasyonlarını yürütüyorlardı. Az sayıda muhafazakâr ve özgürlükçü solcuyu da ikna etmişlerdi. Zaman zaman onların sorunlarını da gündeme getirerek gönüllerini kazanıyorlardı. Sorunun merkezindeki statükoya ise hiç dokunmuyorlardı.

Biz Fırat’ın ötesindeki derin yapılanmaları işaret ettiğimizde köşelerinden ‘devam eden soruşturmaların yönünü değiştirerek, süreci engellemek...’ ile bizleri suçluyorlardı. Soruşturmalar Masonlara dayandığında sessizliğe gömülüyorlardı.

Ergenekon üstü yapılanmalardan söz ettiğimizde aynı şekilde suçlamalarını farklı yöntemlerle sürdürüyor, olaylara sadece komplo teorileri ile yaklaşarak milletin kafasını karıştırıyorlardı. Karanlık yapıların Neo-conlarla ilişkilerinin üzerine gittiğimizde, NATO’dan söz ettiğimizde ve Neo-Bolşevik yapılarla bağlantılarını yazdığımızda da görmezden geliyorlardı. 28 Şubat soruşturması başladığında da birilerinin adına ‘helalleşmeye hazırız’ diyorlardı. Varsa yoksa onların dediği, onların tarif ettiği ve onların dayattığı bir terör yapılanması vardı karşımızda. Ama öyle değildi. Anlatılanın çok daha ötesi bir yapılanma ve bu yapılanma ile mücadele kararı alan yeni bir sistem… Bu sistemin içine dâhil olmak isteyenler için değil hücrelerde ciddi bir temizlik adına mücadele eden ve yeniden inşa sürecini başlatan cesur yürekler…

Konuya buradan girdim ki bugün çözüm süreci derinleşince çeşitli komplolar üreterek milletin sinir uçlarına dokunan, komplo teorileri ile korku yayanların dün ‘barış istiyoruz’ diye köşelerinden yazdıkları yalanların daha iyi anlaşılmasını sağlayayım. Düne kadar hedeflerinde sadece bir takım çevreler vardı. Ama birçok ortamda ‘sıra onlara da gelecek’ demekten kendilerini alıkoyamıyorlardı. Hırsları yüzlerine yansımıştı. Canlı yayınlarda kendilerinin sınırlandırdığı özgürlükleri aşan arkadaşlar gördüklerinde dişlerini sıkıyor, Ortadoğu’da sınırların kalkması gerektiğini vurgulayanlar karşısında ne diyeceklerini şaşırıyor, sahte ulusalcılar gibi değil gerçek bir devrimci gibi emperyalizmin kodlarını anlatanların karşısında soğuk soğuk terliyorlardı. Ama şimdi susmalıydılar. Öyle de yapıyorlardı. Ama gerçekten ‘özgürlük sevdasıyla çarpan yürekler’ gördüklerin de yarına yönelik planlarının tutmayacağını anlıyor, daha bir çirkefleşiyorlardı. Kalplerini esir almış küfürler, köşelerine yansıyor, iç kanamaları klavyelerine damlıyordu. Şiddetin dilini malum çevreler gibi değil, uyarıyormuş edasıyla kullanarak süreci engellemek istiyorlardı. Çünkü yeni Türkiye’de onların dayatmalarına da yer olmadığını görüyorlardı. Hep bir bilen havasıyla kendilerini birilerinden yana göstererek sağladıkları sahte ün eridikçe, mühendislikleri ters tepip tutmayınca, kasıtlı olarak yaydıkları bilgiler yalanlandıkça, daha bir deliriyorlardı.

Olmadı beyler… Dayanağınız olan “Batı” çözüm sürecinin dışında tutuldu. Yıllardır sorunlarımızı havale ederek daha bir derinleştirdiğimiz emperyalist ülkeler de tüm gelişmeleri sizin gibi basından öğrenmenin ötesine geçemedi. Size köşe tahsis eden lobiler süreç ile birlikte yalnızlaştı. Şimdi işte sizde yalnızlaşıyorsunuz. Zaten sayınız bir elin parmak sayısını geçmez. Kendinizi zorla bir yerlere aitmiş gibi gösterseniz de doku uyuşmazlığından nakil tutmaz. Yaşamsal ve üretken olan ne varsa korumak yerine, yok etmeyi kendisine görev edinen tetikçilerden farklı olmadığınızı artık bu toplum anlamaya başladı. Nereye ait olduğunuzu da bilmeyen yok! Yeni planınız yeni düşmanlar üretmek olsa da kapılar size açılmamak üzere kapandı. Psikolojik gerilim filmlerinizi sahneleyecek salonlar da tarih oldu. Engin bilginizi kendinize saklayın, ya da gerçekten bilmediklerimiz varsa bize gösterin. Kuryelik yapmak yerine kendiniz olun, bizi hakkınızdaki mevcut bilgileri yeniden hatırlatmak zorunda bırakmayın. Staj yerinizde belli, mücadele ettiğinizi iddia ettiğiniz yerler de çalıştığınızı belgeleyen kupürler de.  

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.