CHP Yüzde 40 Oy Alır mı?

xxx43

Soru: Kılıçdaroğlu CHP'nin oylarını yüzde 40'a çıkartabilir mi?

Cevap: Böyle bir şey mümkündür. Lakin bir mümkün değil birçok mümkünler vardır. Kılıçdaroğlu ile CHP'nin oyları yüzde yirminin altına da inebilir.

Soru: Bu işlerin kuralı nedir?

Cevap: Muhalefet çok iyi çalışırsa, rüzgâr onun yelkenlerini doldurursa, çok etkili propaganda yaparsa, iktidar çuvallarsa oylarını artırır.

Soru: CHP'nin normal şartlarda en fazla alabileceği oy nispeti nedir?

Cevap: Bence (normal şartlarda) yüzde 30'dur.

Soru:Bundan ötesi?..

Cevap: Ardı ardına müthiş dosyalar patlatabilirler ve CHP'ye yakın olmayanlardan da bir miktar oy alabilirler.Gerçi, o vatandaşlar seçimden sonra "Ah ellerimiz kırılsaydı da oyumuzu vermeseydik" derler ama iş işten geçmiş olur.

Soru: Baykal bir komploya mı kurban gitti?

Soru: Kesinlikle.

Soru: Baykal aranacak mı?

Cevap: Hem de nasıl... Hattâ Müslümanlar bile onu arayacaklar.

Soru: Türkiye siyaseti temiz midir?

Cevap: Son derece pistir.

Soru: Sünnî Müslümanların oy nispeti nedir?

Cevap: Bölünme ve parçalanma olmazsa yüzde 60'tır.

Soru: Türkiye'de kaç ana parti var?

Cevap: İki ana parti vardır: Sünnî çoğunluk partisi, Alevî azınlık partisi.

Soru: Sabataycılar ve Kriptolar ne yapıyor?

Cevap: İki tarafa da sızmışlar ve manipüle ediyorlar.

Soru: Siyasette ilk yapılacak iyileştirme sizce nedir?

Cevap: Politikaya kalite, temizlik ve şeffaflık getirmektir.

Soru: Bizdeki siyasî ayak oyunlarının mahiyeti nedir?

Cevap: İçyüzünü iyice bilmem ama son derece seviyesiz ve kalitesiz olduğunda hiç şüphe yoktur.

Soru: Son kaset skandalı nedir?

Cevap: İğrençtir.

Soru: Vasıflı ve faziletli bir Müslüman kaset konusunda ne yapar?

Cevap: İslâm dini insanların özel hayatlarının, gizli günahlarının, ayıplarının araştırılmasını, öğrenilirse fâş edilmesini yasak kılmıştır. Müslüman pisliklere bulaşmaz.

Soru: Gelecekte neler olacağını tahmin ediyorsunuz?

Cevap: Bazı dosya bombalarının patlayacağını ve ülkeyi sarsacağını tahmin ediyorum.

Soru: Vesayet çetelerinin başı ezildi mi?

Cevap: Ezilmedi. İlk fırsatta hamle yapacaklar ve intikam alacaklardır.

Soru: Bütün bu olup bitenlerde bir kısım Ermeni yetimlerinin torunlarının rolü var mıdır?

Cevap: Vardır, her şey onların başının altından çıkmaktadır.

Soru: Türkiye'yi İslâm'a kaydırmamak için gerekirse savaş çıkartırlar mı?

Cevap: Bundan zerre kadar şüpheniz olmasın.

Soru: Ortadoğu, onun ardından dünya nereye doğru gidiyor?

Cevap: Melhame-i Kübraya doğru yol alıyor.

Soru: Müslümanlar üzerlerine düşen vazifeleri hakkıyla yapıyor mu?

Cevap: Maalesef yapmıyor.

Soru: C'nin bu işlerdeki rolü nedir?

Cevap: Baş rolde oynamaktatır.

Soru: C şu anda dost göründüğü önemli bir şahsiyeti harcar mı?

Cevap: Gözünün yaşına bakmadan harcar.

Soru: Bu işlerin sonu ne olacak?

Cevap: Fitne ve fesat tırmanıp duracak. Sonunda kıyamet kopacak.

Soru: Ne yapalım?

Cevap: Yangına benzin dökmeyelim. Müslümanlar olarak ana vazifelerimiz neyse onları yapalım, dinin emirlerini yerine getirelim, yasaklarından kaçınalım, doğruluktan ayrılmayalım. Kur'âna, Sünnete, Şeriata, ahlâka yapışan Allah'ın yardımına mazhar olur.

* (İkinci yazı)

Ehl-i Zimmet İle İyi Geçinmek Gerekir

Dinlerarası Diyalog Câiz Değildir

1. İslâm'a ve Müslümanlara açıkça ve militanca düşmanlık etmemeleri şartıyla; Rum, Ermeni, Yahudi, Frenk bir komşunuz veya iş arkadaşınız, işçiniz varsa onlara gayet nazik muamele ediniz.

2. Bilhassa komşuluk konusunda onların meleği olunuz, onlara en küçük bir eza ve cefa vermeyiniz.

3. Dara düşerlerse onlara yardım ediniz.

4. Doğrudan doğruya kaal ile ve agresif şekilde İslâm misyonerliği yapmayınız.

5. İslâm'ın aynası olunuz, size bakan sizde İslâm'ı görsün, bu yeter.

6. İslâm dininden taviz verecek şekilde dinlerarası diyalog yapmayınız, imanınız elden gider.

7. Bir İslâm ülkesinde yaşayan Hıristiyan ve Yahudiler Ehl-i Zimmettir, yani onlar Müslümanlara emanettir, Müslümanların güvencesi altında yaşarlar.

8. İslâm dininde ikrah yoktur, yani hiçbir gayr-i müslim zorla, cebir kullanılarak Müslüman olmaya zorlanmaz.

9.İslâm dininde iyi komşuluk, iyi münasebetler manasına diyalog vardır ama dinlerarası diyalog yoktur.

10. Dinlerarası diyalog olamaz, çünkü Yahudiler ve Hıristiyanlar Peygamberimizi kabul etmezler, Kur'ânın hak Kitab olduğunu kabul etmezler, İslâm'ın hak ve ilâhî din olduğunu kabul etmezler.

11. Osmanlı devleti bir İslâm devletiydi, bazı zamanlar onun Hıristiyan nüfusu Müslüman nüfusundan fazla olmuştur. Her din ve cemaat Osmanlı bünyesinde özerk bir "Millet" olarak yaşamıştır. Tolerans budur. Dinden taviz vermek, bizim dinimizi hak din olarak kabul etmeyenlerin dinlerini hak, kendilerini ehl-i necat ve ehl-i Cennet kabul etmek diyalog ve tolerans değil, hıyanet olur.

12. Kur'ân, Yahudi ve Hıristiyanları dost ve velî (idareci) olarak kabul etmemize izin vermemektedir.

13. Zamanımızdaki Dinlerarası Diyalog Hareketi 1960'lı yıllarda Vatican'da üretilmiş bir tuzaktır.

14. Teslis inancının hak bir inanç olduğunu iddia eden kişi İslâm'dan çıkar ve mürted olur.

15. Evim bir kilisenin bitişiğinde olsa, papaz efendi ile iyi geçinirim, zaman zaman onu davet ederim, kendisine ikramda bulunurum, birlikte sohbet ederiz. O beni davet ederse kilisenin bahçesinde veya müştemilatında birlikte çay içeriz. Edebiyattan, sanattan, tarihten, kültürden bahs ederiz. Tartışmayız.

16. Müslümanlar mahallelerindeki gayr-i müslim fakirlere bakmakla, onlara yardım ellerini uzatmakla mükelleftir.

17. İslâm barıştır, güvenliktir, yardımlaşmadır, paylaşmadır.

18. Yahudilerin ve Hıristiyanların bizim dinimizi, bizim Peygamberimizi, bizim Kitabımızı red ve inkar etmeleri onlara iyi muamelede bulunmamızı engellemez. Yeter ki, bu red ve inkarları agresif, militanca, harbî olmasın.

19. Ömerü'l-Faruk radiyallahu anh hazretleri Kuds-i şerifi feth ettiğinde oradaki Hıristiyanlara din hürriyeti, eman vermiş, onları İslâm-Hilafet devletinin koruması altına almıştır.

20. Ehl-i Kitab İslâm devletine ihanet eder, Müslümanlara açıkça ve şiddete yönelik şekilde düşmanlık ederse, aradaki anlaşmayı tek taraflı olarak bozmuş olur.

* (Üçüncü yazı)