Erbakan 5 Numan ve akıllıgüçlü olmak

xxx95

Bundan önceki yazımın son cümlesi neydi? Süleyman Karagülle diyor ki: "Millet olarak buna (Erbakan'ın yeniden siyasete dönmesine) şükür/hamd etmemiz gerekirken; 'Erbakan tekrar ne diye geldi, ne diye siyaset yapıyor?' diyorlar!!!"

İlk yazımda, Süleyman Hocamdan, şimdilik 'Erbakan, Numan ve akıllı-güçlü olmak' başlığını koymayı düşündüğüm bir çalışma geldiğini yazmıştım. Süleyman Karagülle anlatmaya devam ediyor ve diyor ki: "Benim çocuklarım da eve dönüp artık istirahat etmem gerektiğini söylüyorlar... Neden İstanbul'da olduğuma ve bu yaşta (82) neden hâlâ çalıştığıma akıl erdiremiyorlar... İnsan iş yaptıkça gençleşir... Ben bu seminerleri anlatıp yazmasam, İstanbul'da mobilya üretim ve pazarlama işletmesiyle (ve diğer ilmî ve iktisadî çalışmalarla) meşgul olmadan otursam; can sıkıntısından hasta olur ve ölürüm. Sağlığım devam ediyorsa, bu yaptığım işlerin bana verdiği güçten dolayıdır...

Erbakan şimdi çalışıyor, yeni hamle yapıyor ve dinçleşiyor...

Sonra; bir kimse çalışmazsa onu kınamalıyız. Çünkü o gücü ona o topluluk vermiştir. O gücünü israf etmeye ve boşa harcamaya hakkı yoktur.

Ne garip ve ne ayıptır ki; ÇALIŞAN İNSAN KINANIYOR?!."

 

ERBAKAN "MİLLÎ GÖRÜŞ" VE "ADİL DÜZEN" İÇİN SİYASET YAPTI: "Erbakan görevi Numan Kurtulmuş'a bıraktı; ne oldu?!. Erbakan partiyi (partileri) "Millî Görüş" partisi olarak kurdu. Erbakan "Adil Düzen" için "Adil Ekonomik Düzen" için siyaset yaptı.

O, Numan Kurtulmuş ve diğerleri gibi sadece "başbakanlığa" veya diğer makamlara talip olsaydı, hiç oradan (o makamlardan) inmezdi...

Numan Kurtulmuş başbakan olayım diye "Millî Görüş"ü bıraktı, "Adil Düzen"i bıraktı, Erbakan'ı devre dışı etti!..

Onun ve arkadaşlarının bu yaptıkları yetmedi; partinin diğer samimi çalışanlarını da ayıkladı/lar, tasfiye etmeye kalkıştı/lar!!! Bir de hiç gerek yokken ve bu yaptığı kendisinin aleyhinde iken, erkenden olağanüstü büyük kongreye gitti/ler!!!

Numan Kurtulmuş aslında bu kadar akılsız ve zekâsız bir kimse değildir; kötü niyetli biri hiç değildir. Ne var ki bütün bunları kendi aklıyla yapmadı. Ona olmazları vaat edenler en sonunda onu bu duruma düşürdüler..."

 

"ADİL DÜZEN"SİZ VE "MİLLÎ GÖRÜŞ"SÜZ NEYİNİZ VARSA GETİRİN... Süleyman Karagülle anlatmaya devam ediyor ve diyor ki: "Erbakan, kırk senelik çalışmaları payimal edecek genç arkadaşın elinden partisini kurtardı.

O (ve arkadaşları) da gitti/ler ve kendi partisini/partilerini (HAS Parti) kurdu/lar.

Erbakan'ı (ve benim gibi yaşlı insanları) 'Erbakan tekrar ne diye geldi, ne diye siyaset yapıyor?' diyerek yereceğinize; o gencin arkasından gidin de bizi utandırın bakalım... İktidar olun; "Adil Düzen"siz ve "Millî Görüş"süz neyiniz varsa getirin de görelim bakalım; biz de başarılarınızdan dolayı sevinelim...

Çünkü biz; 'biz yapalım' demiyoruz, 'sadece bizim dediklerimizi yapalım' demiyoruz. Her söze kulak verin, herkesi dinleyin; ama bu arada sakın hâ bizi unutmayın, herkesi dinlerken bizi de dinleyin. Hele hele, herkesle "diyalog" yani bütün dünya ile "diyalog" hâlinde oldukları halde, kırk yıldan beri sadece bizimle "diyalog" yapmayanlar gibi olmayın.

Biz ülkemizin ve insanlığın sorunlarının çözülmesini istiyoruz...

Siz bu sorunları çözerseniz, çözebilirseniz sadece seviniriz...

Bizim çalışmalarımızı Allah (cc) elbette zayi etmez...

Çünkü Numan ve diğerlerini de biz yetiştirdik."

Anlayanlara; şimdilik bu kadar... Vesselâm...