ESMA'NIN DİRENİŞİNE

Murat KARAKOYUNLU

Biliyor musun Esma. Rabbim bir Esma’nın babası oldurmadı beni, bu güne dek. Ama Muhammed El Biltaci gibi yaşadım acını içimde. Mısır’da, Rabiatül Adeviyye meydanında bir gülün dalından koparılışı gibi düştüğünü gördüğümde yere, hırs, para, güç ve mevki adına cümle yalanın nasıl silindiğini gördüm yeryüzünden. İnsanı en şerefli kılan rütbeye yükselişini gördüm senin ve zalimlerin düştüğü o aciz, sefil hali aynı anda.

Sen, Taif’te taşlanan Resul’ün, Adeviyye’de kurşunlanan ümmetisin. Kıyam’da, Rûku’da, Secde’de kurşunlanan Müslümanların inancının sembolüsün. Nebiler Nebisinin haksızlığa karşı biz Müslümanlara çizdiği o en güzel ölçüyü kanınla yazdın Adeviyye meydanına. Hani diyor ya İki Cihan Serveri Efendimiz, “Sizden her kim haksızlık görürse onu eliyle düzeltsin. Eğer ona muktedir olamazsa diliyle düzeltsin. Diliyle de yapamazsa hiç olmazsa kalbiyle buğzetsin; ki bu, imanın en zayıf derecesidir,” diye.  Bugün ben, senin haksızlık karşısındaki onurlu duruşunun milyonlarca şahidinden biriyim. Şahidim Rabbim. Şahidiz Rabbim. Esma, küçücük bedeniyle, küçücük kalbiyle, ruhuyla haksızlığın karşısında dimdik durdu.  Ve onu, bir zalim, serseri bir kurşunla, firavunu masum kılacak bir zalimlikle vurdu. Şahidiz Rabbim, Biltaci’nin mücadelesine şahit olduğumuz gibi, Bosna’lı bebek Berina’ya, Suriye’li çocuk Hamza El Hatip’e, Filistin’de binlerce Hanzala’ya, Afganistan’da Muhammed'lere, Irak’ta Fatıma'lara, Sümeyye’lere şahit olduğumuz gibi. Şahidiz Rabbim, Al onları cennetine.

Zalimlerine de şahidiz Rabbim zulmün. Ve şikayetçisiyiz. Üstelik camiyi bilen ama önemsemeyen zalimler bunlar. Ezanı anlayıp minareleri silen, Ramazan’da orucunu kanla lekeleyen, Cuma dinlemeyen… Zalime Kahhar olan, Mazluma El Müheymin… Sana sığınıyoruz Rabbim. Esfeli Safilinler dolaşıyor yeryüzünde. Kan akıyor İslam coğrafyasında. Zalimi de, mazlumu da sana sığındığına inanıyor üstelik. Adına işleniyor cinayetler.

Bebekleri yüzlerindeki korku ile görmeye alışır olduk, işkence görmüş bedenleri ve ciğerlerindeki kurşun ile. Çocukları kimyasal silahların nasıl öldürdüğünü biliyoruz artık, tankların altında ezilmeyi ve keskin nişancıların dağladığı anne yüreklerini. Şikayetçiyiz Rabbim. Kaskatı kesilmiş kalpleri zulme gülen insan suretli sefillerden.  At onları cehennemine.

Biz Esma’nın şerefine erişemedik henüz. Kızının cenaze namazını kendisi kıldıramadığını söylerken taşıdığı metanetiyle Biltaci kadar olamadık. Lakin binlerce Müslüman bu Cuma namazında, Esma’nın düğünündeydik. Hani, Muhammet el Biltaci'nin rüya diye anlattığı düğününde. Babasının kıldıramadığı cenaze namazında biz oradaydık. Cennetin Esma’ya yakıştığını gördük gözlerimizle, Esma’nın cennete yakıştığını. Esma’yı teslim ettik Cennetine, ellerimizle.

Uğruna canını feda ettiğin davayı sürdürebilmek için, babanın daha güçlü olacağı bugünde yanındayız biz de, unutma Esma. Muhammet El Biltaci’nin sana veda etmiyorum Kızım, bilakis görüşmek üzere dediği o günde, Havzı Kevser’de bizi de şahit kıl Rabbim, Biltaci’nin Esma ile buluştuğu kavuşma gününde. 

Sen ki Esma,  Ahmet Abdulaziz’in kızı Şehidemiz Habibe gibi yazıldın gönüllerimize; imanın, yürek işi olduğunu göstere göstere. Sen de biliyorsun ki sembolü olduğun o yüce davanın son kurbanı olmayacaksın. Fitne kol geziyor yeryüzünde çünkü. Ve biliyorum ki siyah ipi beyazından ayıramayacak kadar karanlık bir dönem yaşıyoruz bugün. Zalimi güldüren, mazlumu daha çok yakan bir dönemden geçiyoruz.  İslam’ı, Müslümanlar ağlatıyor. Kur’an-ı Müslümanlar inkâr ediyor. Küfrün köşesine kurulup seyrettiği bir dönemde Müslüman, Müslümanı öldürüyor.

Yemin olsun Sana. Davana, Duana, İnancıma yemin olsun ki dizlerinin bağının çözüldüğü, yüreğinin son kez attığı o yerden devam edeceğiz mücadelemize. Bil ki binlerce Esma kardeşin var senin davanı yüreklerinde yaşayan. Binlerce Ammar, Yasir, Ahmet, Mücahit, Mehmet var.  

Kızının acısını yüreğinde metanetle taşıyan yüce gönüllü baba, Muhammet El Biltaci, Ahmet Abdulaziz ve binlerce şehidin yürekleri dağlanan onurlu sahipleri. Rabbim razı olsun sizden. Rabbim razı olsun yetiştirdiğiniz cennet kokulu güllerinizden.

Sevgili kardeşim. İslam Kardeşim, kardeşlerim. Mısır, Suriye, Filistin, Arakan, Irak, Afganistan ve tüm İslam coğrafyasındaki kardeşlerim. Biz bir Esma gönderdik yoluna Rabbin. Siz binlercesini. Milyonlarcası da hazır şehadet şerbetini içmeye, yüreğindeki eşsiz imanla. Çünkü zafer Hâkk’ın, zafer, Hâkka inananların. Dün bir olan Şehadet parmağımızla sahip olduğumuz davayı bugün Rabia ile selamlıyoruz. Bir olan şehadet parmaklarımız birlik içinde bugün. Öyle selamlıyoruz Seyyid Kutub’un özgürlük yeminini.

Selam Olsun Seyyid Kutub’a, Selam olsun Hasan El Benna’ya. Selam olsun İhvana, Selam olsun Esma kardeşime.

mkarakoyunlu@hotmail.com.tr

https://www.facebook.com/mkarakoyunlum

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.