Gazze’den Gelen Mektup

Şükrü KIRBOĞA

Pazarlar Felaketin İçyüzü


Biz, öğle vakti pazarlara gideriz; ailemizi doyuracak bir lokma ekmek, bir parça un, bir şişe süt ararız. Fiyatlar göğe fırlamış, ama elimizdeki paranın eksiksiz, kusursuz olması gerekir. Banka yoluyla ödeme yapmak imkânsızdır; komisyonlar öylesine yüksek ki, 1000 şekel için 500 şekel vermek zorunda kalırsınız. Bu, bir felaket, bir zulüm ve haram bir faizdir. Abluka, yüksek fiyatlar ve dövizdeki fahiş kesintiler… Üçü birden bizleri esir almış durumda.

Açlıktan Ölen Bebekler, Eksik İlaçlar


Peki, parası olmayanlar ne olacak? Açlıktan ölen bebekler, anne sütü bulamayan anneler… İlaçlar yok; yüksek tansiyon, diyabet, kalp ve kanser ilaçları yok. Hastaneler dolu, tedavi ve hijyen malzemeleri eksik. Arabalar çalışmıyor, gaz girişine izin verilmiyor, kadınlar odunla yemek pişirmek zorunda. Çay, kahve, et, balık, tavuk… hepsi hayal. Temel ihtiyaçlar değil, umutlarımız bile lüks hâline geldi.

Deniz Mavisi Bize Huzur Değil, Karanlığı Hatırlatıyor


Deniz kıyısında bir evimiz var ama Gazze’nin mavi ufukları bize huzur değil, ablukanın karanlığını hatırlatıyor. Hayat burada, sabırla yoğrulmuş bir imtihan; nefes almak bile cesaret isteyen bir eylem. Telefonlar susmuş, ocaklar sönmüş, sofralar boş. Pazara gidenler, fiyatların göğe fırladığını görüyor: bir dolardan ucuz şeker otuz dolara, yarım dolarlık un otuz doların üzerinde.

Gazze: Koca Bir Hapishane


Yardım elleri kapatılmış, gökyüzü tel örgülerle çevrili. En büyük korku, evlerinden sürülmek, yurtlarından koparılmak. Ama kimse bu toprağı terk etmek istemiyor; çünkü Gazze sadece taş değil, toprak değil; bizim varlığımız, kimliğimiz, hayatımız.

İnanç ve Direnişle Ayakta


Tüm bu karanlığa rağmen içimizde bir ışık var: Allah’a güveniyoruz. O, bizim tek sığınağımız, tek dayanağımız. Her gün haberlerde yeni şehit rakamları duyuluyor. Yüzlerce insan, sadece çocuklarına bir lokma ekmek götürebilmek için hayatını riske atıyor ve tek dilekleri şudur:
“Öleyim, şehit olayım ama çocuklarımın rızkı olmadan elim boş dönmeyeyim.”

Direnişin Adı: Hayat


Gazze’de hayat, işte böyle bir direnişin adı. Yaşam, sadece nefes almak değil; onurla ayakta kalmak, toprağa, imana ve evlatlara sahip çıkmaktır. Biz hâlâ çadırlarda yaşıyor olabiliriz, ama direnişimiz, umudumuz ve inancımızla ayaktayız. Allah bize yeter ve O ne güzel vekildir.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.