Giresun'a Neden Hakettiği Değer Verilmiyor..?

Demliyazılar

Bu satırları yazan kardeşinizin Giresunlu olduğunu çoğu kişi biliyordur. Bu yazımda hem Giresunlular’a hak ettiği değeri vermeyen devlet büyüklerine serzenişte bulunmak hem de Giresunlular’ın bu kadar övünç kaynakları varken neden bu kadar pasif olduklarını eleştirmek istiyorum.

Daha önce 9 bölümden oluşmuş Topal Osman, Ali Şükrü Bey ve Tek Adam adlı bir yazı dizim sitemizde yayınlanmıştı. Bu yazı dizimizde Topal Osman’ın kahramanlıklarından bahsetmiş ve en sonunda nasıl aldatılarak öldürüldüğünü yazmıştık.

Topal Osman Giresun ve Giresunlular için büyük bir değerdir. Giresunlular’ın övünç kaynaklarından biri de Topal Osman’dır.

Günümüze kadar Topal Osman hakkında çok şeyler yazıldı, çizildi.

Belki bir cahil kahramandı ama sonuçta vatanını düşünen biriydi. Hataları da olmuştur elbet. Ama kahramanlıklarını hatalarından dolayı hiçbir zaman göz ardı etmemek gerektir.

Ayrıca Topal Osman, Mustafa Kemal’in Muhafız Alayı Komutanlığını da yapmıştır.

Biz Giresunlular’ın bir övünç kaynağı da Giresun kentinin Milli Mücadele döneminde hiç işgal edilmemiş olması. Türkiye sınırları içinde sadece işgal edilmeyen tek şehir Giresun’dur.

Ayrıca işgal edilmemesinin yanında birçok Giresunlu da Türkiye’nin birçok cephesinde şehit olmuştur.

Sakarya Muharebesinde Giresunlular’ın göstermiş olduğu büyük mücadeleyi Mustafa Kemal şöyle anlatmaktadır;

“Sakarya Muhaberesi sıralarında, cephemizin bir tarafında gedik açan düşmanın gediği genişletmekte ve ilerlemekte olduğunu bildirdiler. Derhal yedekte bulunan kuvvetlerimizden yeterli miktarda imdat gönderilmesini ve süngü hücumu ile düşmanı eski mevzilerine tard etmelerini emrettim. Fakat aldığım cevap: “İhtiyatla kuvvetimiz kalmadı, hepsi mevzilerde çarpışıyor. Yalnız Giresunlu Topal Osman Ağa’nın askerleri vardır.” Oldu. Tekrar verdiğim emirde: “Kim olursa olsun, süngü hücumu yapacaklardır.” dedim. Cevap verdiler: “Bunların süngüsü yoktur”.

Osman Ağa’nın Karadenizli gönüllüleri milli kıyafetleri ile gelmişlerdi. Süngüleri yoktu. Süngü yerine bellerinde eğri bıçaklar vardı. Hatırıma derhal o Karadeniz bıçakları geldi. Hemen: Osman Ağa’nın askerleri bellerindeki bıçaklarla düşman üzerine atılıp, eski mevzilerine tard edeceklerdir emrini verdim.

Eğri bıçaklarıyla düşmana saldıran bu yiğit çocuklar Yunanlıları eski mevzilerine atmağa muvaffak oldular. Fakat yüzde altmış kayıp verdiler.

Mustafa Kemal’in bahsettiği bu muharebede 42. Alay’dan H.Avni Alpaslan Bey dahil çocuğu şehit düşmüş, sadece 84 kişi sağ kalmıştır. 47. Alay’dan ise, 285 kişi sağ kalabilmiştir.

Bu olayla ilgili olarak da Giresun Mücahidler Derneği Genel Sekreteri Gazi Mustafa Hakyemez de şunları anlatıyor;

“1973 yılında Polatlı şehitliğinin açılışına davetliyiz. O zamanki Cumhurbaşkanımız Cevdet Sunay törene katılan İstiklal Savaşı kumandanlarından 5. Süvari Kolordu Komutanı Fahrettin Altay Paşa’dan bir anısını rica eder. Fahrettin Paşa şunları anlatır: ben Polatlı’da iki alayla düşman kuvvetleriyle çarpışırken, karşı taraftaki yunan kuvvetleri 15 bin kişiyle eriyen kuvvetlerimize saldırmakta idi. Bir akşamüzeri üç tarafımız düşman kuvvetleri ile çevrilmiş, elimizde 450-500 kişi bir kuvvet kalmıştı ki, bu arada Çankaya sırtlarında bulunan Atatürk’ü telefonla aradım. Durumumuzu anlatarak, Polatlı’yı bırakacağımızı, çünkü üç tarafımızı düşman sardığını ve esir olmaktansa Ankara sırtlarına çekileceğimizi söyledim. Yanındaki komutanlarla istişare ettikten sonra, çekilmemi, çünkü “42. ve 47. Giresun Gönüllü Alayları”nın Polatlı’ya hareket ettiğini yarın sabah Polatlı’da olacağını müjdeledi. O an hayatımın en sevindiği anı olmuştur. O gece sabaha kadar uyumadım. Sabah olunca dürbünle etrafa bakarken ne göreyim; Giresun Uşakları üzerlerinde abazıpkaları ile düşmana hücum ediyorlar. Düşman bu kıyafeti görünce şaşkına döndü. Yüzde altmışının silahı olamayan Giresun Uşakları bellerindeki kamayı açan Yunanlıların arkasından atlıyorlardı. Öldürdükleri düşmanın silah ve kütüklükleri ile silah sahibi oldular. Düşmanın büyük bir panik içerisinde ilk mağlubiyeti böyle başladı. Bu an kadar sevindiğim hiç olmamıştır.”

Sakarya Meydan Muharebesinin Milis Binbaşısı olan Topal Osman Ağa’ya Büyük Zafer’den sonra T.B.M.M. tarafından Yarbay rütbesi ve İstiklal Madalyası ile taltif edilir.

Hatta Mustafa Kemal’in Afyon ziyaretinde sarf etmiş olduğu “Afyonkarahisar’da ve Dumlupınar’da sizin Uşaklar da vardı!”sözleri meşhurdur.

Şu an Afyon’da Giresun Şehidliği de mevcuttur.

Milli Mücadele döneminde yukarıda da anlattığımız gibi Giresunlular’ın büyük gayretleri olmuştur. Kendi kentleri işgal edilmediği gibi en önemli cephelerde doğru dürüst silahları olmadığı halde olağanüstü bir şekilde savaşmışlardır.

Yetkili kişiler tarafından da hem sözlü olarak hem de madalyalar verilerek ödüllendirilmiştir.

Şimdi sormak istediğim şu;

Giresunlular Milli Mücadele döneminde bu kadar olağanüstü gayret sarf etmelerine rağmen isminin önüne taltif edici bir sıfat konulmamıştır?

Giresun, Maraş kadar kahraman, Urfa kadar Şanlı olmamış ve Antep kadar da gazi veya şehid vermemiştir?

Ayrıca; Giresunlular’ın büyük övünç kaynağı olan Topal Osman’a hak ettiği değer niye verilmemiştir?

Bugüne kadar Topal Osman’ın adının verildiği ne bir eser, ne bir cadde veya kurum göremedim.

Daha yeni kurulan Üniversiteye Topal Osman adı verilmesi düşünülürken niye verilmedi?

Aslında bu soruların yanıtları var ama…

Bunun cevapları bilinse Topal Osman’ın ölümündeki muamma kalkacaktır.

 

Eleştiri ve önerileriniz için;

yazarcezmi@hotmail.com

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (7)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.