Hiç de gülünç olmayan bir senaryo

xxxx111

Öyle her fırsatta ağzından komik sözler çıkan biri değilim; hele televizyon programlarında ciddi yorumlar yaparken kendimi daha da tutarım. 'Politik Açılım'ın sonuncusunda, programın artık bitmesine yüz tutmuşken ağzımdan çıkanlar, yalnız program arkadaşlarımı değil çekimi yapan stüdyo elemanlarını da güldürdü.

Aradan saatler geçtiği halde şimdi bile niçin güldüklerini anlamıyorum.

Konu, ANAP'ın kendini feshederek Demokrat Parti'ye katılmasıydı. Ben önce bu gelişmeyi çok olumlu bulduğumu belirttim; buna soldan da yeni katılımlar beklendiğini söyledim. Bunlar gazetelerde de yer alan türden yorumlar; gülünecek bir tespit olduğunu sanmıyorum...

Makaraları koparan kısım herhalde bundan sonra söylediklerim: “Genişleme burada da kalmamalı ve Ak Parti'nin karşısında gerçek anlamda bir rakip olabilmesi için CHP'yi de içine almalıdır. Ben bu işin o noktaya kadar varacağını sanıyorum...”

Bu tespitte gülünecek ne var Allah aşkına?

İktidardaki Ak Parti çatısı altında bulunanlar dışında ne kadar 'sağ' bilinen politikacı varsa hepsini biraraya getiren bir oluşum yeni DP. İsterseniz Genel İdare Kurulu'na girenlerin isimlerine bir bakın: “Salih Uzun, Mesut Yılmaz, Nesrin Nas, Mehmet Ali Bayar, Celal Doğan, İbrahim Özsoy, Mustafa Uğur Ener, Yılmaz Karakoyunlu, Dursun Akdemir, Ahad Andican, Baki Mert, Talip Parlak, Cem Karakeçili, Barış Tarhan, Namık Akay, Cenk Tunçsiper, Ahmet Keskin, Ömer Ertaş, İbrahim Çelebi, Nejat Arseven, Sefer Ekşi, Beyhan Aslan, Ahmet Neidim, Muammer Usta, Yunus Yunusoğlu, Mahmut Ekşi, Adil Aygül, Sinan Uyanık, Salih Çelen, Bülent Biçer, Salih Sarı, Okan Akınç, Adnan Pekkan, Osman Kolsuz, Şakir Bilge, Necdet Basa, Hakan Çobanoğlu, Serkan Tatlıcı, Ahmet Yaprak, Aydın Sezer, Orhan Efe, Ramazan Özcan, Emin Levi, Ali Çakıroğlu, Mustafa Öge, Erkan Seçkin, Kadir Okur, Mehmet Bolat, Fuat Kara, Vahip Bingöl.”

Liste yeterince görkemli zaten...

“Benim bu yaşımda genel başkanlıkta ne işim var?” diye soran genel başkan Hüsamettin Cindoruk 80 yaşına yaklaşmış gönlü gençlerden... Aynı konuşmasında, “Demokrasi için bugün ıslak imza atıyoruz; solcuları da sağcıları da çağırıyoruz” demiş Hüsamettin Bey...

Gaziantep'in CHP'li eski belediye başkanı Celal Doğan yeni oluşumun GİK üyesi zaten... 'Solcu' bilinen Eskişehir Belediye Başkanı Prof. Yılmaz Büyükerşen de tribündeymiş; aralarında Hikmet Çetin'den Prof. Süheyl Batum'a bir grup 'solcu' bilinen ismin de katılması beklendiği bütün haberlerde yer alıyor.

Daha ciddi bir iktidar alternatifi için bundan ötesi lâzım; CHP'nin de katılması burada devreye giriyor işte... Aksi halde bu oluşum sanıldığından farklı olarak CHP ve MHP'den oy götürür. 2002 seçiminde Genç Parti'nin yaptığı türden bir etkiye yol açar...

Bu yorumda gülünecek ne var beyler?

Yoksa “Deniz Baykal'ın böyle bir karışım içinde ne işi var?” diye hayret edenlerden misiniz?

İki sebepten hayret etmeyin.

İlki, Mete Tunçay'ın Cogito dergisinde kendisiyle yapılan röportajda hatırlattığı gerçeklik: 1970'lerde Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde siyasete yakın bir grup 'sol' akademisyen CHP'den aday gösterilmeyi beklemektedir. Listeler açıklandığında duydukları şaşkınlığı yenemezler: Bir tek Deniz Baykal CHP adayıdır. Mete Tunçay'dan, “İyi ama, o 'sağcı' değil mi?” ortak tepkisi verildiğini öğreniriz.

İkincisi ise Süleyman Demirel unsurudur. Deniz Baykal'la yolları 12 Eylül sonrasında Zincirbozan'da kesişen Süleyman Demirel'in CHP lideri üzerinde o günlerden kalma etkisi vardır. Cumhurbaşkanlığı döneminde o etki daha da keskinleşmiştir.

Bugünkü Deniz Baykal ve savundukları, 28 Şubat mimarı Süleyman Demirel'in çizgisine yakın değil midir sizce?

Öyledir.

Hüsamettin Cindoruk, Mesut Yılmaz, Celal Doğan, Mehmet Ali Bayar gibi isimleri aynı çatı altında toplayan Süleyman Demirel'in gözünün bir sonraki hamlede daha geniş bir birleşmeye dikildiğini düşünüyorum ben. Siz ne derseniz deyin...

CHP'liler DP'ye gidemiyorlarsa şimdi DP'de birleşenler CHP'ye geçer, Prof. Batum da lider olur...

“DP'liler mi? CHP'ye mi?” diye soracaklara, “Özal'la birlikte politika yapmış nice ANAP'lı nasıl oldu da DP'ye gitti, Hüsamettin Cindoruk'un liderliğini kabul etti?” karşı sorusunu sorarım ben de...

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.