İslâm’da Cihad ve İctihad

xxx43

Bazı (hepsi değil) ilahiyatçılar cihad ve ictihad konusunda Ehl-i Sünnet ve Cemaat Müslümanlığının sınırlarını aşıyor, doğru olmayan görüşlerle, bozuk fetva ve ictihadlarla halkın kafasını karıştırıyor.

19'uncu asırda, ictihad konusunda aykırı fikirler ortaya süren kişi, Cemaleddin Afganîdir. Bu zata kesinlikle güvenilmez. Onu şüpheli kılan konular nelerdir?

1. Taqiyye yaparak Şiî olduğu halde kendisini Sünnî göstermiştir. Şiî olmak suç mudur diyeceklerdir. Suç değildir ama Şiî olduğu halde kendisini Sünnî göstererek din kardeşlerini aldatmak büyük suçtur.

2. Yine taqiyye yaparak, İranlı olduğu halde kendisini Afgan göstermiştir.

3. Masonluğun en dinsiz ateist veya agnostik locasına üye olmuştur.

4. İran şahı Nasirüddini onun bir hayranı ve müridi öldürmüştür.

5. Blunt adlı bir İngiliz ajanı ile birlikte Halife-i Müslimîn Sultan Abdülhamid-i Sâni Han efendimizi tahtından indirmeye çalışmıştır.

6. Ernest Renan'a reddiye bahanesiyle onu tasdik eden talihsiz cümleler sarf etmiştir.

7. Kahire'deki ikameti esnasında Müslüman mahallesinde değil, Yahudi mahallesinde ev tutup oturduğu rivayet edilmektedir.

Ehl-i Sünnet ulema, fukaha ve meşayihinin cumhuru bu şaibeli, karışık, bulaşık zatı tenkit etmişlerdir. Bir iki kişi beğenmişse de, o zaman foyası meydana çıkmamış olduğu, kendisini islâmî uyanış önderi gibi göstermiş olduğu içindir.

İctihad kapısı elbette kilitli değildir ama kapalıdır. Çünkü artık zamanımızda, yakın tarihimizde mutlak müctehid derecesinde alim ve fakih yetişmemiştir.

Zaten ictihada lüzum yoktur. İtikad sahasında ictihad yapılamaz... İbadetler konusunda ictihad yapılamaz. Fıkhın ana konularında ictihad yapılamaz. İslâm ahlakının temelleri konusunda ictihad olur mu? Yeni çıkan bazı konularda fetvalar yeterlidir.

Birtakım reformcu ilahiyatçıların Kur'ân'a, Sünnete, icmâ-i ümmete, cumhur-i ulemaya aykırı ictihadlarını görüyoruz.

Siyonistler, Haçlılar, bilhassa Amerikalı bir kısım Evangelistler, BOP'çular, Kriptolar, Sabataycılar İslâm dinindeki cihad farzını kaldırmak için çırpınıp duruyorlar. Cihad Kur'an, Sünnet, icmâ-i ümmet ile farzdır.

Bazı reformcu ilahiyatçılar, cihad savunma için caizdir diyorlar ve halkı şaşırtmaya çalışıyorlar. İslâm'ı çok iyi bilen, dini Peygamber aleyhissalatü vesselamdan öğrenmiş bulunan Hz. Ömer Kudüs'ü, Şam'ı, Irak'ı, İran'ı savunma için mi İslâm bayrağı ve nizamı altına sokmuştu? Cihad, yeryüzünde İslâm'ı hakim kılmak, insanlığı İslâm'ın adalet ve güvenlik gölgesi altında huzur içinde yaşatmak için yapılır. Dinde zorlama yoktur, Ehl-i Kitab zorla Müslüman edilemez. Lakin İslâm barışı için cihad yapılabilir.

Bir reformcu İlahiyatçı Kur'ânYahudileri ve Hıristiyanları İslâm'a çağırmıyor dedi. Ne kadar yanlış bir ictihad, İslâm'ın ruhuna aykırı bir ictihad...

İslâm iki teklif yapar:

1. Müslüman olun, dünyada ve ahirette selamet bulun. Bizimle kardeş olun.

2. Müslüman olmazsanız, İslâm barışını (pax) kabul edin. Bu ikisinden birini yapmazsanız cihada hazır olun.

Osmanlı devleti cihadı sadece savunma olarak ele almış olsaydı, o büyük barışı, o büyük milletler birliğini kurabilir miydi?

Reformcu, Afganîci ilahiyatçılar bu yazdıklarımı benden iyi biliyorlar ama misyonları gereği, tam tersini söylüyorlar. İctihad yapılsın.

Cihad yapılmasın yahut çok kısıtlı olsun.

Siyonistler, bir İslâm ülkesi olan Filistini aldılar. Haçlılar Afganistan'a, Irak'a saldırıp işgal ettiler.Somali Müslümanlarının tepesine ateş yağdırıyorlar. Onlar bunu niçin yapıyor? Emperyalizm, sömürgecilik için... Müslümanlar ise i'lâ-i kelimetullah için cihad yaparlar.

Reformcu, Afganîci ilahiyatçıların Ehl-i Sünnet Müslümanlığına aykırı fikirlerine, görüşlerine, fetvalarına, ictihadlarına, yönlendirmelerine sakın aldanmayın. Aldanırsanız ayağınız kayar.

* (İkinci yazı)

Sahte İslâmcılar, Sahte Türkçüler ve Atatürkçüler...

Bazı sahte İslâmcılara:

Müslüman yalan söyler mi, söylemez ama siz söylüyorsunuz.

Müslüman haram yer mi? Yemez ama siz yiyorsunuz.

Müslüman adaletten, insaftan, itidalden, doğru yoldan ayrılır mı? Ayrılmaz ama siz ayrılmışsınız.

Müslümanın muazzam miktarda kara parası, necis ve pis serveti olur mu? Olmaz ama sizin var.

Müslüman emanete hıyanet eder mi? Etmez ama siz ediyorsunuz.

Müslüman kendi şahsî menfaati ve nüfuzu için militan din düşmanı harbî kafirlerle işbirliği yapar, onları dost ve velî edinir mi? Yapmaz, edinmez ama siz bunları yapıyorsunuz.

Müslüman kafirlere rahmetli ve yumuşak, mü'minlere sert ve yavuz olur mu? Olmaz ama söz böylesiniz.

Müslüman hangi şekilde olursa olsun bütçe ve fon hortumlaması yapar mı? Kesinlikle yapmaz ama siz Allah'tan korkmadan yapıyorsunuz.

Yalan söylediğiniz, emanetlere hıyanet ettiğiniz, haram yediğiniz, küffar ve füccar ile işbirliği yaptığınız için siz müfsid ve münafıksınız.

Bazı sahte Türkçülere:

Bir Türk, Moiz Kohen Tekin Alp adlı fesatçı Yahudinin peşinden gider mi? Elbette gitmez.

Bir Türk yalan söyler mi? Elbette söylemez.

Bir Türk eğrilik ve yumukluk yapar mı? Elbette yapmaz, o dosdoğru örnek bir insandır.

Bunları yaptığınız için siz kesinlikle gerçek Türkler değilsiniz.

Atatürkçülere ve Kemalistlere gelelim:

Atatürkçü yalan söyler mi?

Atatürkçü haram yer mi?

Atatürkçü sözünden döner mi?

Atatürkçü kendi halkına zulüm, baskı yapar, hakaret eder mi?

Atatürkçü ülke kadınlarına, kızlarına, annelerine kötü gözle bakar mı?

Atatürkçü Türklerin lisanına, edebiyatına, kültürüne, kimliğine, sanatına, medeniyetine sabotaj yapar mı?

Haykırın siz de "Yapmaz yapmaz yapan haindir!.." diye.