İstanbul mu Bizans mı?

Adnan Zeki BIYIK

 

 

Ne diyeyim tabi ki İstanbul, ama birileri halâ Bizans veya Kostantinopolis diyor, çünkü Oranın Bizans olmasını kendisine hedef edinmiş, bunu bir ideal olarak programlamış ve bu uğurda çalışıyor, hatta bazıları haritalarına bile İstanbul değil Kostantinopolis yazabilmiş.

 

Malumunuz, bu Cuma İstanbul’un Fethinin yıldönümü, Cenâb-I Hak bu müstesnâ şehri fetheden kumandan ve askerleri, derviş gazileri nurlarda yatırsın.

İstanbul dünyanın en önemli şehirlerinden, en hareketli kentlerinden, sirkilasyonun en fazla olduğu yerlerinden, tarihi dokusu ve tabii güzellikleri cihetiyle herkesin hayranlığını kesbetmiş muhteşem vilâyetlerinden bir tanesi…Sadece günümüzde değil tarihte de hep ilgi görmüş şiirlere konu olmuş bir ticaret, kültür ve sanat şehri…

 

Bu şehr-i Sitanbul ki bi misl ü behâdır
Bir sengine yek-pâre Acem mülkü fedâdır
 

Bir gevher-i yekpare iki bahr arasında
Hurşîd-i cihan-tâb ile tartılsa sezâdır

 

Günümüz Türkçesi ile söylersek;

 

Bu İstanbul şehri ki, paha biçilmez ona
Tüm İran mülkü feda olsun tek bir taşına
Öyle tek bir incidir iki deniz arasında
Cihanın Güneşi ile tartılsa yeridir.

 

Evet Şair Nedim bu şehre hayran olarak tüm cihan onun taşına fedâ olsun demiş hatta güzelliklerini o kadar harikulâde bulmuş ve hissetmiş ki gül bahçelerinin cennete bile teşbih edilmesini hata saymıştı.

Şairin bu teşbihi mübâlağalı olsa da şehrin büyüleyici güzellikleri, Peygamber müjdesi ile bir araya da gelince, birçok hükümdar  bu muhteşem beldeyi fethetme arzusu ile yanmış tutuşmuştur.  Hemen hemen şehri kuşatan tüm hükümdarlar  Hz Peygamber’in müjdesine mazhar olma aşkı ile cûş ü hurûşa gark olmuşlardır. Neticede bu bahtiyarlığı büyük Türk Hakanı Fatih Sultan Mehmed Han yaşamıştır. Allah Ona ve tüm askerlerine rahmet eylesin. Bizleri o büyük ecdâda layık torunlar eylesin.

 

Benim üzüntüm ve endişem şudur;

 

Evet başta Eyyub Sultan Hazretleri olmak üzere  içinde sahabileri, evliyay-ı kiramı onbinlerce şuhedâyı barındıran, tüm dünyayı kendine hayran bırakan sanat eserlerini himaye eden bu müstesnâ şehrin adı şimdilerde adı İstanbul…

Ama biz biliyoruz ki ve her düşünen akıl sahibi insanımız da biliyor ki İstanbul’un tekrar Bizans olması için çalışan, çabalayan misyonerlik faaliyetleri yapan, istikbalimiz olan genç nesilleri ahlâken çökerterek İstanbul’u tekrar Bizans yapmaya çalışan küffar bir dakika bile boş durmuyor. Topla, silahla değil kültürel yozlaştırma ile neslimizi ahlaken çökerten ve hızla da bu yolda başarılarına başarı katan şer güçler bu gidişle İstanbul’u Bizans yapacak, işte benim endişem bu…

 

Binaenaleyh bu meş’um duruma sürüklenen toplumumuzu bir din ve sanat adamı olarak, ülkesini çok seven bir düşünce insanı olarak uyarıyorum. Ne olur dini ve milli değerlerinize sahip çıkın İstanbul’un Bizans olmasına izin vermeyin. Eğer bu müktesebata ve ecdad mirasına sahip çıkmaz da İstanbul’un Kostantinapolis olmasına izin verirsek başta bu şehri İstanbul yapan derviş gaziler akabinde tekrardan İngilizlerin işgali ile can çekişirken kâfirin çizmesinden bu şehri kurtaran milli mücadele döneminin kumandanları, şehid ve gazi askerleri, her şeyden de öte 21 yaşında İstanbul gibi muazzam bir koruma ile korunan bu şehri fethederek adını dünya tarihine altun harflerle yazan kâfirin korkulu rüyası hanlar hanı cihan padişahı Fatih Sultan Mehmed Han Hazretleri hesap gününde alayımızın yüzüne tükürür ve anamızı ağlatır.

 

Adnan Zeki Bıyık-Kırklareli Müftü Yardımcısı

29.05.2015

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.