Gündüz programlarını izleyenlerden de duyuyoruz. Ortalık kötüymüş. Herkes kendini korusun.
Huzuru bozmaya değmeyecek meseleler ve kişiler için baş ağrıtmaya değmez fikrindeyim.
Bir tanış eşini aldatıyormuş diye duyduk. Üzüldük. Aldatmak sadece bedensel olmaz elbette, çeşitlere girmeyelim ama yazışmalar, konuşmalar, fotoğraf sergileri, bazı selamlaşmalar hatta cuma mesajları…
Bu vatandaş bilgisayarında birileriyle yazışırken kahveden arkadaşları arıyor, belki okeye dördüncü lazım. Acil…
Bizimki ekranı açık unutup çıkıyor. Eşi garibanın teki. Yazışmadan falan anlamıyormuş ama on sekiz yaşındaki kızı bir bakmış ki… “N’aman Allah’ım…” Hemen annesine seslenmiş. Karşı tarafa çok güvenmek hata mıdır bilmem. Bu işlere bulaşması bir yana bir de becerememesi bir facia. Güven sarsıldı mı geriye kalan bir şey kalmaz.
Yazışmaların içler acısı olduğunu gören eşi arıyor kocasını. Nick’ini de öğrenmiş bir vaziyette.
“Kartal, çabuk eve gel!” diyor. Kartalın halini bir düşünün.
Şu aralar okuduğum kitabı görür görmez çok sevdim. Hâyâ Fıkhı.
Hemen aldım. İnsan kendini belli bir yaşa gelince bir şeyler biliyorum sanır ya ben çok aldanmışım.
Eser, "Hâyânın İslam’daki yerini" anlatıyor. Okurken hâyâsızlığından utanıyor insan.
Hayâ kelimesinin anlamlarını açıklayarak başlamış İsmail Mukaddem Üstad. Okurken eski ile yeniyi karşılaştırma imkânı da buluyorsunuz. Aslında bize normal gelen öyle çok hatamız var ki.
Hâyânın on çeşidi varmış mesela. Bunları sizinle paylaşmak istedim. “İbn Kayyım (Rahimehullah) şöyle der: Hâyâ on şekilde taksim edilmiştir:
- Suçluluktan Gelen haya
- Kusurdan Gelen Hâyâ
- İzhar (Saygının Hâyâsı)
- Cömertliğin Hâyâsı
- İffetin Hâyâsı
- Kendini Küçümseme ve Hakir görmenin Hâyâsı
- Muhabbet (Sevginin) Hâyâsı
- Kulluğun Hâyâsı
- Şeref ve İzzetin Hâyâsı
- Kendisinden Utanan Kişinin Hâyâsı”
Başlıklara göre altta yazılanı normalde tahmin edersiniz ama bu eserde böyle değil inanın. Kitapta “Hâyânın birinci Özelliği her hayrın anahtarı olmasıdır deniliyor. İnsanı her türlü hayra yönlendirmesi, haya için tek başına yeterli bir özelliktir. Hâyâ, ahlaksızlığa sürükleyecek herhangi bir şeye karşı, kişinin utanmasını sağlayıp ona rahatsızlık hissi vermekle kendini gösterir. Hâyânn tezahür etmesi ise o ahlaksızlığı terk etmesi ile gerçekleşir. Her iki durumda da iyiliğin temel unsurlarındandır.”
Kısacası bence bu kitap her evde bulunması, okunması gereken bir eser. Vakar Yayınları’nın…
İnsan dün yaptığına bugün pişman olan, öğrendikçe bilgiye susayan bir varlık...
Yukarıdaki meseleye gelince Kartal’ın kendini yeniden eve kabul ettirmesi bir aydan fazla sürmüş. Konu ömür boyu kapanmayacak ama bir daha yapar mı yapmaz mı artık onu da hâyâsı bilir. Allah nefse uydurmasın. Amin.
Selamatle…