Mabetsiz siteler

xxxx69

Şimdi burada, uzun uzadıya İslam mimarisinden ve Müslümanların şehirleri nasıl kurduğundan bahsedecek değilim. Sadece şunu söyleyelim, yeter: Cami; şehrin, kasabanın, hatta köyün merkezidir, kalbidir. Her şey; evler, dükkânlar, okullar, devlet daireleri camiye göre pozisyon alır. Camiye bakmak ise ayrıcalıktır.

Şimdilerde, şehircilik anlayışı hızla değişiyor; merkezin çevresinde, site ve toplu konut adı altında, modern gettolar inşa ediliyor.

Avrupa yakasındaki Kemerburgaz'dan Asya yakasındaki Beykoz'a kadar, bu site ve toplu konutların ortak bir noktası var.

Serdengeçti'nin Mabetsiz Şehirler eseri eşliğinde, Taksim'e cami yapılsın-yapılmasın tartışmalarını bir kenara bırakıp; işte bu sitelere ve devasa toplu konut projelerine dönelim.

Bu site ve toplu konutlarda; su parklarından masaj merkezlerine, tenis kortlarından sinemalara, eğlence mekânlarından güzellik salonlarına, hatta özel okullara kadar her şey fazlasıyla var. Hem de en lüksünden. Çünkü öyle düşünülmüş, tasarlanmış.

Amaç, site sakinlerin rahat etmesi, iş stresini falan atması...

Bizler, her fırsatta "Huzur İslam'dadır" diyoruz. Fakat "Huzurlu bir ortam" diye takdim edilen bu sitelerin, toplu konutların önemli bir kısmında cami yok.

"Masraftan kaçıyorlar" demeyeceğim. Masraftan kaçmış olsalar, şunları ve şunları da yapmazlar. Bu bana, bilinçli bir tercihmiş gibi geliyor.

Proje için bin dönümlük yer ayırıyor, fakat camiye yüz metrekarelik yeri çok görüyorlar.

Mesela Beykoz'daki Acarlar sitesi, on bine yakın villadan oluşuyor. Beykoz'daki Göksu Evleri de öyle... Ama "cami nerede" diye sormaya kalkmayın.

Bizim orada da, yani Gaziosmanpaşa'da, TEM Avrupa Konutları inşa ediliyor. Proje bitmek üzere. Yukarıda saydığım özelliklerin hepsi, Avrupa Konutları'nda fazlasıyla var. Olmayan tek şey ise camii.

Bu konutlara, Bayburt vilayetini sığdırmak mümkün. Dolayısıyla, Bayburt'ta bir tane caminin olmaması gibi bir şey bu.

"Cami var mı" diye sorduğunuz zaman, beş yüz metre ilerideki camiyi gösteriyorlar.

Hadi, şu ve şu projenin sahibi özel şirketlerdi, diyelim. TEM Avrupa Konutları'nın ortaklarından biri de TOKİ. Yani devlet. TOKİ'nin bizzat yaptığı veya ortak olduğu toplu konutların kaç tanesi şöyle güzel bir camiyle süslenmiş? Bir araştırın bakalım.

Acarlar sitesini yapan ailenin CHP kökenli olduğunu biliyoruz. Zaten kendileri de bunu saklamıyor. Ama muhafazakâr kimlikleriyle tanınan kimseler de, inşa ettikleri toplu konutlara, sitelere cami yapmaktan kaçınıyorlar. Mesela böyle bir aile, İstanbul Meyve-Sebze Hali'nin hemen karşısına, 598 dairelik bir toplu konut inşa etti. 598 daire, ortalama bir hesapla, 2,500 kişi demek.

Orada oturuyor ve namaz kılıyorsanız, yandaki mahallenin o küçük camisine gitmek zorundasınız. Cumalarda ve bayram namazlarında, o caminin halini bir düşünün.

Ama yüzmek istiyorsanız, o kadar uzağa gitmenize gerek yok.

Dört beş hanelik fakir köyler bile camisiz değilken; trilyonluk bütçelerle inşa edilen toplu konutların, sitelerin, modern mahallelerin camisiz olması, "millet gürültü istemiyor" gibi bahanelerle izah edilecek bir durum değildir.

Mütedeyyin camianın camisiz yerlerden ev almaları da ayrı bir tartışma ve utanç konusudur.