MAE Olayının Bizlere Bakan Yönü

Mehmet Y. ULUTAŞ

Türkiye özellikle son birkaç senedir ahlaka mugayir skandal haberlerle çalkalanıyor ve bunlar ülke gündemini ele geçirmiş durumda.

Önce Sedat Peker ve ardından Muhammed Yakut’un ifşaatları insanların ilgisini çekti ve çekmeye devam ediyor. Ekrem İmamoğlu ve İBB’de rüşvet çarkı iddiaları ise son bir senenin en popüler davalarından. Ünlü futbolcuların ve eski/yeni hakemlerin adlarının karıştığı yasadışı bahis skandalı da gündemden düşmüyor. Şarkıcı Güllü’nün kızı tarafından katletilmesi iddiası diğer bir trajedi. Günlerdir Mehmet Akif Ersoy’un başrolde olduğu skandal iddialar ise bu zincirin son halkası oldu.

Büyük paralar, uyuşturucu, cinsellik, taciz, güzel kadınlar gibi okuması ve duyması cazip(!) konuların potpori şeklinde bulunduğu bu nevi olayların manşetlerde kendine yer bulması normal. Anormal olan bunların arka arkaya ve hiç frene basmadan devam ediyor olması.

ABD’de de benzer olaylar oluyor. Epstein olayı buna en benzer örnek. Rüşvet çarkları da var ama bu kadar ayyuka çıkanları az oluyor. Kadınlara patronları tarafından uygulanan taciz vakaları ise artık adiyattan olmaya ve bir cezai karşılığı olmamaya başladı. Bir örnek vereyim.

New York şehrinin belediye başkanı seçilen Zohran Mamdani’nin seçimlerdeki rakibi Andrew Cuomo idi. Andrew Cuomo hakkında daha bir kaç sene önce valilik döneminde taciz ettiği kadınlar tarafından davalar açılmıştı. İstifa etmek zorunda kaldı ama cezai bir müeyyideye hükmedilmedi. Nitekim hiçbir şey olmamış gibi NY belediye başkanlığı için bağımsız aday oldu!

Bu şekilde suçlanan kişilerin ortak savunması, hem Türkiye’de hem de ABD de aynı: “Bunların hepsi yalan ve iftira! Bunlar siyasi davalar ve beni bitirmek için yapıyorlar!”

Diyebilirsiniz ki masumiyet karinesi var, belki de tamamen suçsuzdu. Benim yıllar içerisinde yaşadıklarıma ve gördüklerime göre geliştirdiğim bir kanaat mekanizmam var. Buna göre bu kadar çok ve birbirlerinden farklı kişiler tarafından yapılan iddiaların hepsinin altının boş olması pek mümkün değil!

Başlıktaki soruya geri dönelim. Yani bu rezaletlerin bize bakan yönüne. Ne yazık ki toplumlarda bir yozlaşma var. Geçmişte ayıp görülen eylemler artık değil! Sahip olduğu forsu kullanmayanlara veya rüşvet almayanlara enayi gözüyle bakılıyor!

Siyasi ve dünya görüşü ne olursa olsun çok para, şöhret ve makam sahibi olanlar deyim yerindeyse sapıtıyor. Daha çok servet, daha fazla cinsellik, daha çok zevk için önleri açılıyor. Ta ki duvara toslayana kadar!

Umarım bu yaşananlar toplumda bir kendine gelmeye ve arınmaya sebep olur. Ama açıkçası ben bu konuda pek iyimser değilim. Yanılmayı çok istiyorum.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.