MANEVİ VATAN 'DA BEDEN TEŞHİRCİLİĞİ KİMİN MARİFETİ ?

Raif MEDETOĞLU

Maalesef ülkemizin her yerinde olduğu gibi üniversite kampüslerinde başlayarak toplumunun yaşam alanlarına sirayet etmek suretiyle batının kültür ajanlarının ırgatcılığını yapan lanete müstehak ve çıplaklığı medeniyet zanneden bir gençlik türemiş durumdadır.

Arsızlık, edepsizlik, hayasızlık sıradanlaşmıştır.

Erkeğin haysiyetine ve şerefine, kadının iffet ve namusuna değersiz bir anlam yüklenmiş,

heva ve hevesleri uğruna cismani varlıklar ve imandan mahrum habis ruhlar gençliğimizi esir almış, kötümserliğin etrafında yuvalanıp civciv yapanlar oldukça çoğalmıştır.

Bütün eğitim kurumlarımızın bize aba ecdadımızdan miras kalan ve bizim cemiyetimize ait değerler üzerinden saygı ve sevgi ile birlikte üzerinde yaşam sürdüğümüz bu maddi vatanın üzerinde, manevi vatan anlayışının yüksek bir bilinçle inşaa etmesi gerektiğine inanıyorum.

Herkesin kendisine ait gizli kalması gereken mahrem hâlleri vardır.

Vücut teşhirciliği bir marifet gibi algılanmamalıdır.

Bu mahremiyet kavramını ortadan kaldırmak suretiyle çarşı pazar âdeta bedenlerin sergi alanına dönüştüğü bir sosyal hayat anlayışı bizim değil ecnebi menşeli bir kültüründür.

Ve bu kültür aramızda hayat bulmuş toplumun buna sesli bir şekilde itiraz etmediği, utanma duygusunun, ar perdesinin yırtıldığı ayan beyan ortadadır.

Bu nesli kimler iğfal etti?

Fetö operasyonu ile din adamlarını kimsenin dikkate almadığı anlaşılmaktadır.

Zaten camii kürsülerinde içtimai hayata tesir edecek o heyecan ve duygusal geçirgenlik yok olmuş.

Binlerce yıllık İslam medeniyetine ait kürsüler topluma karşı güzel ve manalı söz söyleme sanatını icra edecek, nutuk atacak âdeta camiilerimizi eğitim ve öğretim kurumlarına dönüştürecek nitelikte yetişkin dertli kadro da yok olmuş durumdadır.

Bize bu vakitten sonra din görevlisi değil, din gönüllüsü ilmi ile âmil âlimler, seydalar, topluma manevi önderlik yapacak davasını gönlünde taşıyan yiğitler lazım.

Yarab kur'anımız yeryüzünde cemaatsiz kalırsa cenneti de istemem orası da bana zindan olur diyebilecek kahraman mücahitler lazım.

İnsana karşı hürriyet ve hürmet, Allah'a karşı ubudiyet bizim kültürümüzün en önemli karakteridir.

Ancak biz sanırım hürriyeti yanlış anladık.

İman kalesine bir saldırı var, tahakküm ve tasallut var.

Özgürlüğün de bir sınırı olmalı ben özgürüm teşhircilik de yaparım, anarşizmi de körüklerim gibi bir yaklaşım söz konusu olamaz.

Bu davranış bozukluğu tadil edilmelidir.

Evet üniversiteler eğitim öğretim yılı için hazırlıklarını yapmaya başladılar.

Söz konusu haya, iffet fukaralığı bu kurumlarda çok belirgin ve meşum bir şekilde görülmektedir.

Ancak üniversitelerimiz bilimsel çalışmaların yanında ahlaklı bir toplum inşaa ederek milletin saadetine vesile olmak için ellerinden gelen her türlü çabayı sarf etmeliler.

Müslüman diyarı olan ve binlerce yıllık geçmişimizle bu coğrafyanın mûkimleriyiz, böyle şuursuzca teşhirciliği marifet kabul eden bir zümre nerden nasıl türedi hakikaten anlamakta güçlük çekiyorum.

Ve bu Aziz milletimizin adına gerçekten üzülüyorum.

Rabbim bize ve evlatlarımıza hidayet versin

diyor, bu manada ebeveyinler evlatlarınıza, öğretmenler öğrencilerinize teşhirciliğin iyi olmadığı yönünde telkinlerde bulunmayı amaçlarınızın arasına almanızı temenni ediyor ve milletimizin, evlatlarımızın mesut ve bahtiyar olmasını diliyorum...

Bu manevi vatanın muhibbi olarak selam ve hürmetlerimi sunuyorum...

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.