Ramazan Temizliði

Dr. Elif Poyrazlı

Ve işte Ramazan ayı geldi. Herkese mübarek olsun. Orucu ne bozardı ne bozmazdı konulu tartışmaların başlaması an meselesidir şimdi. Ne kadar hazırcı insanlar olduğumuzun en bariz örneklerinden biri olarak her sene tekrar ortaya çıkar bu tartışmalar. Sanki devamlı surette vahiy geliyormuşta 'mevzuat'  değişiyormuş gibi bir türlü öğrenemeyiz, her sene tekrar sorarız aynı soruları.

 

Bu şekilsel tartışmalar yüzünden Ramazan ayının ve orucun asıl önemli boyutları hakkında konuşmaya sıra bile gelmez ve bir bakarız Ramazan ayı bitmiş ve biz bedenlerimizi aç ve susuz bırakmaktan başka bir fayda sağlayamamışız bu mübarek aydan.

 

Fakat ne hoş bir aydır Ramazan. Yerküre üzerinde bulunan yaklaşık 1.8 milyar müslüman aynı zamanda aynı ibadeti, aynı telaşları, aynı sevinçleri, ve birbiri için aynı duaları paylaşır. 'Dindarı', 'laiki', 'kökten dincisi', 'dinsizi', 'lightı' ... kısaca kendine müslüman diyen neredeyse herkes, bu şekil yapay kalıpların içine sokulmaya çalıştığını umursamadan, bir değişim geçirir bu ayda.  Kimi Kuran'ı baştan sona okumaya niyet eder, kimi sigarayı bırakmaya, kimi teravih namazlarını kılmaya, kimi Ramazan boyunca da olsa içki içmemeye, kimi beş vakit farz namazlara başlamaya ...

 

Bu çabalarla beraber Ramazan'da asıl farkına varmamız gereken şeylerden bir tanesi potansiyelimizdir: kendimizi iyiye doğru değiştirebilme, dayanıklılık ve sabır potansiyelimiz. İsteyince ve bunun sonucu olarak da Allah yardım edince, kendimizi tam bir ay boyunca sabahtan akşama kadar nasıl frenleyebildiğimizin farkına varmak. Normalde şeytanın bize en çok musallat olduğu alanlarda güçlerimizi pekiştirip kas yapmak ki yılın geri kalan zamanında işi zorlaşsın, bileğimizi bükemesin diye.

 

Ramazan ayında yapılan her iyilik ve gösterilen her çaba Allah katında diğer aylarda yaptıklarımızdan daha değerli görüldüğü ve kolaylaştırıldığı için de imanımızı artırmak, karakterimizi geliştirmek ve kalbimizi temizlemek için en uygun zamandır.  Maddi boyumutuzu teşkil eden bedenemizin açlık ve susuzluktan dolayı zayıf düşmesiyle beraber manevi boyutumuzun merkezi olan kalbimiz uyanmaya başlar çünkü. 

 

Hani ''mühim olan kalbin temiz olsun'' derler ya. İşte o kalp. Kalbimiz diri mi, ölü mü, yoksa sadece hasta mı? Temizliği için neler gerekir, nasıl yapılır? İşte bu ay sanal alemin bu köşesinden bu sorulara kendi içimizde cevaplar arayacağız inşallah. Çünkü:

 

'' Yaratıkların diriltilecekleri gün, beni utandırma,    

O gün ki, ne mal fayda verir, ne oğullar!       

ancak Allah'a temiz bir kalp ile varan başka!''

(Şuara Suresı 87-89)

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (5)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.