REZİLLİĞİN BU KADARINA NE DENİR?

A.Kerim KARAAĞAÇ

 

Rabbimiz Ahzâb suresi 59. Ayetinde:

“Ey Peygamber; hanımlarına, kızlarına ve müminlerin hanımlarına ( bir ihtiyaç için dışarı çıktıkları zaman)  dış örtülerini üstlerine almalarını, iyice örtünmelerini söyle. Bu onların tanınması ve rahatsız edilmemelerine en elverişli olandır. Allah bağışlayandır, esirgeyendir. (Ahzab suresi, 59. ayet) 

 

Evet, örtünme ve tesettürle ilgili bunun gibi birkaç ayeti Kerime daha var, ben bir tanesini aktardım.  Örtünmeyle ilgili bu ayetler indiğinde, Peygamber (sav) de yanlarında olduğu halde bütün sahabenin hanımları bu ayetlerden şunu anlamış ve uygulamışlardır. Evlerinden dışarıya çıkacakları zaman, tek gözleri dışarıda kalacak şekilde bütün bedenlerini olduğu gibi örtmüşler. Sadece bir gözlerini (onu da yolu görebilmek için) dışarıda bırakarak bütün bedenlerini vücut hatları belli olmayacak şekilde örtmüşlerdi. Bu tür örtünme ne zamana kadar sürdü? Cumhuriyet’in kuruluşuna kadar.

 

Şimdi, Cumhuriyet’in meyvesi kadınları sokaklarda görüyoruz. Çoğu Müslüman olmasına rağmen, üstteki ayetle hiçbir alakası yok. Zaten, ayeti inkâr ediyorsa kâfirliği kabullenmiş demektir. İnkâr etmiyorsa, kötü örneklik sebebiyle bir sürü çocuğun, hem kendi ailesinin, hem de binlerce erkeğin zarar görmesi sebebiyle, ahirette kul haklarıyla karşı karşıyadırlar.

 

Ahlâki alt yapının olmayışı, bu hususta ciddi bir eğitimin verilmeyişi, bir de Allah(c.c.)’ın verdiği aklın doğruları araştırma gibi bir meselede kullanılmayışı bu insanları ancak cehennemin dibine sürükler. Gerçekten bazen, sokağa çırıl çıplak denecek kadar soyunup çıkan bayanların iki sebebi olacağını düşünüyorum. Birincisi: Erkek ve bayanın arasında bir ateş olduğunu bilemeyecek kadar cahil olduklarını. Bunu bir erkeğin ve bir bayanın bilmemesi mümkün değil. Bu kadar saflık olabilir mi? Öyleyse böyle bir sebep mümkün değil. Ortayı karıştıran İkinci sebebe gelince: Bir bayan neden soyunup, dökünüp sokağa çıkar? Ancak, “var olan güzelliğimi ne kadar sergileyebilirsem, o kadar erkeği yoldan çıkarır, peşime düşürürüm. Karşıdakinin evi varmış, ailesi varmış, çoluk çocuğu varmış hiç önemli değil, yeter ki bana baksınlar.”

 

Fertleri ve cemiyeti bozmak, dağıtmak ve cehenneme sürüklemek için bir bayanın bu aklına tabi olan erkekler yok mu? Var tabii. Şeytan aleyhillane tarih boyunca hiç boş durmadı ki şimdi bıraksın peşimizi.

 

Televizyonlarda bile sizi eğitecek, yavrularınıza güzel örneklik sergileyecek bir program bulamıyorsunuz. Gösterilen dizilerin, çocuklarımız ve gençlerimizin eğitimi ve ahlâkı üzerindeki olumsuz ve yıkıcı etkisinin gerçekten farkında olsaydık her birimiz evimizdeki televizyonları camdan aşağı atar veya baltayla parçalardık. İşte dizilerden öğrendiğimiz  bizleri yok eden maddeler.:

 

1- Kaç yaşında olursan ol eğer bir sevgilin yoksa eziksin.

 

2- Önemli olan tek şey aşktır. Aşk için evlilik, namus ve anne-baba feda edilebilir.

 

3- Başkalarını aşağılamak ve küçük düşürmek seni popüler ve gözde yapar.

 

4- Yalan söylemek ve hırsızlık sana göre iyi bir amaç için yapılıyorsa çok masum hatta çok da şirin şeylerdir.

 

5- Fakir insanlar asla mutlu olamazlar. Mutlu olmanın tek yolu zengin veya ünlü olmaktır.

 

6- Anne ve baban birbirine ilk günkü gibi aşık değilse boşanıp başkalarıyla evlenmeliler ve sen de onları desteklemelisin.

 

7- Nikah olmadan beraber olmakta hiç bir sorun yoktur. Büyüdüğünde sen de istediğin kız veya oğlanla istediğin şekilde beraber olabilirsin.

 

8- Birinin değerli ve beğenilen olması için güzel/yakışıklı ve zengin olması gerekir. Yoksa değerli değildir.

 

9- Güzel olmak demek 34 beden zayıflığında ve mini etek giymek demektir. Yakışıklı olmak demek ise kaslı olmak ve bunları her fırsatta göstermek demektir.

 

10- Ahlâkının güzel olmasının hiç bir önemi yoktur. Çünkü insanlar seni kullanır ve enayinin teki olarak kabul edilirsin. Hırslı ve zeki olmalı, zekanı başkalarının kuyusunu kazmak için kullanmalısın.

 

11- Tek ve gerçek mutluluk bu dünyadaki lüks yaşamla kazanılır.

 

vs….vs….vs….Şimdi gerçekten televizyonunuzu parçalamak istemiyor musunuz? Kim bilir belki siz de artık böyle düşünmeye başlamışsınızdır.

 

Allah (c.c.) rızası için, ne zaman aklımızı başımıza toplayıp, şu cemiyete hem örnek olacak, hem de yön vereceğiz. Bu yanlışlıklar böyle devam mı etmeli? Bizim ebedi alemimizi karartacak olan bu zulmü, Allah’ın izniyle bir gün bitirmeliyiz.       

 

Abdülkerim Dişsöken

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.