Şakird Kardeşlerime İthafen

Alperen Osmanoğlu

 

İslam’ın ilk ve önemli şartından biri “La ilahe illallah Muhammedür rasülullah” demektir.

Bunu derken kalben diyebilmektir.

“La” nın arkasında neler var?

“La”nın arkasında kadın var, evlad var,  para var, makam – mevki var, takım sevgisi var, parti ve onun başkanı sevgisi var, teknoloji var, ihtiras var vs.

Yani Allah sevgisinin önüne bu sevgiler geçince İslam inancı zedelenmiş oluyor. Hatta Allah göstermesin tamamen ortadan kalkıyor.

Cahiliye Devrinin putlarını zamanımızda bunlar almışlar.

Yukarıda saydığımız bu sevgiler kişilerin elinden İslam dini almaya kalkmıştır.

İşte İslam bunları ortadan kaldırmaya çalışınca insan büyük bir imtihana tabii tutulur.

Allah’ın hükümleri mi, yoksa mal, mülk, kadın, makam – mevki sevgisi mi?

Bunların yanı sıra önemli bir putlaşmış sevgi var, o da Şeyh veya günümüz tabiriyle Hocaefendi sevgisi.

Şeyh uçmaz, mürşid uçurur mukabilinde Hocaefendisini her şeyin üstünde görmek, onun her hareketini keramet saymak da putlaşmış bir sevgidir.

Hatta talebe öyle bir hale gelir ki, Hocaefendinin hatalarını, haramlarını bile keramete bağlar.

Hocaefendileri onların namaz kılmasını, oruç tutmasını, zekat vermesini, hacca gitmesini, sevap işlemesini teşvik eder.

Ama bir taraftan da Hocaefendi, İslam’ın hoşlanmadığı, hatta yasakladığı işleri bile yapar ve yaptırır.

Mesela gider papaya el öptürür, diyalog adı altında gayrimüslimlerle daha sıkı fıkı olur, aynı samimiyeti din kardeşlerine göstermez, hatta din kardeşlerine zulüm eder, keramet gösterdim diye Hz. Peygamber’i kendi oyunlarına alet eder, gayrimüslimlere cennete sokmak için çaba sarf eder, Müslüman kardeşinin otoritesini kabullenmeyip Allah düşmanının otoritesine boyun eğer vs.

Ben Şakird kardeşlerimi iyi anlıyorum. Onlarda yılların alışagelmiş bir alışkanlığı var. Hocalarına sıkı sıkı bağlılar ancak bu bağlılık Allah sevgisinin önüne geçiyor, onun kanunlarını çiğniyorlarsa iyice düşünmeleri gerektir.

İslam’ın kanunları mı daha önemli yoksa Hocaefendinin dediklerimi daha önemli?

Eğer İslam’ı bir tarafa atarsa Hocaefendi, Cahiliye Dönemindeki putlardan farkı kalmıyor.

Bu ince çizgiye çok dikkat etmeli Müslüman.

Belki bu yazdıklarım Şakird Kardeşlerimin hoşuna gitmeyecek ama onlardan aşağıdaki soruların cevabını da istemek hakkım.

Çok sevdiğimi bir kardeşim daha önce Kırgızistan’da bizim Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı olarak öğretmenlik yapıyormuş.

Orada Milli Eğitim Bakanlığı’nın üç okulu varmış; ilk, orta ve lise olarak.

Bu cemaatin de yirmiye yakın okulları varmış.

Bu değerli öğretmen arkadaşım oradaki cemaatten arkadaşlarla görüşüyorlarmış ve kendisini okullarına davet etmişler ve yaptıkları faaliyetleri güzelce anlatmışlar.

Şimdi bu anlatımdan yola çıkarak soruyorum;

Niçin bu okullarda ağırlıklı olarak İngilizce eğitim var?

Neden oradaki üç, beş öğrenciye Türkçe öğretiyorlar?

Okullara neden bir mescid açılmamış?

Bayan öğretmenler hem okulda hem de dışarıda başlarını açmak zorunda kalıyorlar?

Her ne kadar bir dini bir cemaat değiliz dese de televizyon kanallarında dini vaazlar veren bu cemaat neden hem Türk kültürünü hem de İslam kültürünü oradaki genç dimağlara anlatmıyorlar?

Acaba diplomayı İngiltere’den almak farklı bir durum mu arz ediyor?

Yoksa İngiliz hegemonyasında bir eğitim sistemi mi var o okullarda?

Ben sadece bu sorularıma cevap arıyorum.

Belki bu sorduklarıma makul bir cevap verebilirsiniz.

Cesaretli bir şakird kardeşim varsa bu yazıma ve sorularıma cevap verebilirler.

Bekliyorum…

 


 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.