Şikayetim Var!

İbrahim DANACILAR

İnsanlığın; maddiyat,  şöhret ve siyasi güçlerin arasına sıkışıp kaldığı bu ilginç dönemde, bir çok manevi unsuru arar durursun divane gibi, insanlığı çıkmış yine insanlar içinde...

 

Şikayet bazen çarpıklıklara tepkisiz kalmadığınızın pozitif göstergesi, bazen ise kudurmuş nefsani yaşam tarzınızın negatif  bir belirtisidir. Bu iki ayrım çok önemlidir. Şikayetiniz doğru bir çıkışsa sorun yok elbet, ancak tutkularınızın esaretinde bir serdenişse, işiniz zordur demektir bilesiniz…

Bugün çevrem de dünya’da takip ettiğim bazı çarpıkları, hidayet veya islah umudu ile, işte bu yazımla acizane fakat halisane bir şekilde şikayet etmek istiyorum, en yüceler yücesi, adaletli ve tüm eksikliklerden yoksun o makam’a…

Şikayetim var: Günümüz de; Melâmet topu ile yokluk meydanında caka satıp, ancak sosyal medya da racon kesen klavye şovalyelerinin, çakma düşünür duruşlarının bünyemize kazandırdığı, "mide bulantısı" hastalığının vehametinden şikayetimiz var!

Şikayetim var: Günümüz de; Ortadoğu da ve dünya’nın çeşitli bölgelerinde, mazlum Müslümanlara adeta soykırım yapan, tarihten bugüne yaptıklarıyla zalim olduklarını su katılmamış bir şekilde her halleriyle kanıtlayan ve kesin olarak Allah’ın ayeti ile lanetlediği, o aşağılık mahlukların tecavüzünden sebep, intihar etmiş anaların ve çocuklarının sızlayışlarını duymayan, birde bu alçaklara merhamet eden Müslümanların basiretsizce dizi seyreder gibi, aslında kardeşleri olan bu mazlum Müslümanların katledilmelerine sessiz kalmalarından ötürü şikayetimiz var!

Şikayetim var: Günümüz de; Mevlana’yı Yunus Emre’yi ve bir çok İslam alimini sistemlerinin adamıymış gibi anlatıp, Mevlana’nın semasını folklor kişiliğini hümanist yapan,  adeta yedi düvele hüküm sürmüş padişahın, haremde sadece cariyelerle oynaşan bir adammış gibi anlatıp, bu şekilde altı asır yönetti yalanına inandıran zihniyetten ve İskilipli Atıf Hoca’nın kanının aktığı fötr şapkalarının gölgesi altında yıllarca umursuzca yaşayan Müslümanlardan şikayetimiz var!

Şikayetim var: Günümüz de; Ezan okununca sadece televizyonlarının seslerini kısmakla gönül rahatlığına kavuşan Müslümanlardan, televizyonda ki önüne uyu diye serilmiş binlerce kanalı ve bugünde dün de hedef değiştirmek  için basılan bir çok gazetenin amacını anlayamayan, Kudüs ve Ayasofya’nın esaretini halen algılamak istemeyen, en kötüsü de; ‘’az aşım ağrısız başım’’ diyen, Müslümanlardan şikayetimiz var!

Şikayetim var: Günümüz de; İlişkileri sadece dünya rahatlığına kurgulu olan vefâsızlık sandalına binip, hangi yöne seyir ettiğinden dahi bi haber olan insanlardan akrabalardan ve dostlardan,  şikayetimiz var!

Yazının özü:

Kıymetli okurlarım;  Bu yazımla analiz yaptığım bazı önemli başlıkları anlatmaya çalıştım. Aslında ekleyeceğimiz bir çok başlık olabilir ama önemlileri dedik ya...

Bu  yazı içeriğini iyi algılayıp,  yaşamımızda da gündem de tutabilir, üzerimizde gördüğümüz eksiklerimizi düzeltebilirsek eğer,  diğer eksiklerimizi de Rabbimizin üzerimizde tamamlayacağından hiç kuşkunuz olmasın...

Hadi şimdi sorgulayalım hep birlikte kendimizi hem de hemen…

Aslında cevabı kalbiniz de belli olan o sonuca ulaşalım derim, ama geç kalmadan!

Şimdi, yazımın başında ifade ettiğim gibi, bizim şikayetimiz  ancak ve ancak yüce Rabbimizedir!

Bu şikayetimiz; İlk adımı biz atıp, sonrasında  hidayet’e mashar olabilme umudu ve duası ile aslında…

Ves.. Selam…

İbrahim DANACILAR

http://www.facebook.com/#!/ibrahimdanacilar

https://twitter.com/iBR_DANACILAR 

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (4)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.