Sıra köşk ve beşli çetede!

Aslan DEĞİRMENCİ

Köstebek (!) “Darbeler Komisyonu”nun gündemine geldi.

Karanlık geçmişle yüzleşmek isteniyorsa Kadir Sarmusak, önce “Köşk” dedi!

Ve kendisini gammazlayan elin Köşk’te olduğunu öne sürdü.

Öyle ya… Yanlış da değil…

BÇG deşifre olur, ödül alması gereken Sarmusak ve Bülent Orakoğlu bedel öder.

Cuntanın ilk mutfak kadrosu gün yüzüne çıktığında Demirel, şapkasına sarılır.

Nasıl mı?

BÇG belgeleri köşke sunulur.

Darbe hazırlıkları bir bir anlatılır.

Demirel devletin başı ama o şapkasının derdinde…

Müdahale etmesi beklenirken, cuntayı deşifre edenler hâkim karşısına çıkarılır.

O belgeleri tarihi sorumluluk alarak kendisine sunanlar, cezaevini boylar.

Bu kez toplantılar başlar…

DYP’li bazı vekiller oraya buraya koşar.

Karargah aslında Köşk..!

Görüşmeler, teklifler, tehditler ve baskılar…

Demirel’in sağ ve sol kolu da devrededir.

Hedef DYP’yi yıkmaktır.

Yeni adres Balgat olur;

Şirketler devreye girer. Paralar konuşulur!

Refah Partisi ve Doğru Yol Partisi’nin kurduğu 54. Hükümeti devirme çalışması tamamlanır.

135 vekilli DYP’yi 98 milletvekiline kadar düşürme başarısı elde edilir.

BÇG’nin üstünü örten Köşk, DYP’nin çöküşüyle de şapkasını kafasına takar.

Ne darbeci generaller görevden alınır ne de sivil siyasetin arkasında durulur.

Şapka kelde askerlere selam çakılır.

Üniversitelere yapılan fişçi atamalar ile de hazır ola geçilir.

Bu da yetmez, Çevik Bir tarafından kendisine sunulan dosyayı işleme koyar, yeni bir çalışma grubu kurarak suça iştirak eder.

Bu suçu Mazlumder, yargıya taşımıştı. Bakalım ne olacak, yeni tanıklar ve belgeler ışığında Demirel’de elbet ifade verecek!

***

Gelelim “Beşli Çete”ye…

28 Şubat sürecinden en karlı çıkan oluşumun adı…

DİSK, TÜRK-İŞ, TOBB, TESK ve TİSK…

Refik Baydur, Derviş Günday, Fuat Miras, Bayram Meral ve Rıdvan Budak…

'Kâr değil, laiklik', 'Patronlardan Refah Partisi'ne açık tavır', 'Refahyol sorunları çözemez', 'Türkiye Cezayir olabilir', 'İrticayı korumak utanç verir', 'İrtica tehdittir', 'Hükümet çekilsin' açıklamaları yapıp, medya’da manşet oldular.

Üyelerini sokağa dökerek, toplumu dizayn etme operasyonunu yürüttüler.

Hepsi de ödüllerini aldılar:

Yıllarca o kuruluşlarda ağalık yaptılar!

Yetmedi siyasete dâhil edildiler.

CHP ve DSP kendilerine kucak açtı.

TBMM koltuklarında yerlerini aldılar.

Meclis yerine iş dünyasını tercih edenler ise zenginliklerini katladılar.

Soruşturmanın başlamasından önce yapılan suç duyuruları arasında 5'li çetenin darbenin sivil ayağını teşkil ettiği yönünde dilekçelere de yer verildiğine göre, savcılar çalışıyordur!

***

Ulusal Birlik hareketi ne oldu?

Beşli çeteden söz etmişken, 2006 yılında oluşturulan Ulusal Birlik Hareketi ne oldu?

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Meclis'i baskı altına almak için kurulan Ulusal Birlik Hareketi…

Kısa bir sürede çökmüş, 40 STK’dan sayıları onlara düşmüş, çelişkiler yaşanmış, organizasyonlar askı da kalmıştı.

28 Şubat'ı çağrıştıran bu oluşumu unutmamak lazım.

Bu oluşumun arka planına mutlaka bakılmalı.

28 Şubat provasına hazırlanan ekibin organizatörlerinin kimlerle birlikte hareket ettiği kısmen ortaya çıktıysa da, kapsamlı bir soruşturma yapılarak bu birlikteliğin asıl amacı kamuoyu ile paylaşılmalıdır.

Ergenekon iddianamesine girse de, platform üyelerinin ifadesine başvurulmaması, bu tür oluşumlara destek veren yapıların ortaya çıkarılmaması kabul edilemez bir durumdur.

28 Şubat sürecinde `silahsız kuvvetlerin` komutanlığını yapan oluşumlar ile ilişkilerine mercek tutulmalı, 17 kişiden oluşan Yürütme Kurulunun ifadesine başvurulmalıdır. 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.