Suriye İç Savaşında Yeni Bir Siyasi Cephe:

Şükrü KIRBOĞA

Suriye’deki iç savaş 3. yılını geride bırakırken, yaklaşık 200 bin insanın yaşamını yitirmesine ve milyonlarca insanın da yerinden yurdundan olmasına yol açmıştır. Suriye kentlerinde hem rejim ve muhalifler arasında hem de muhalif gruplar arasında yaşanan çatışmalar, savaşın çok daha yıkıcı şekilde Suriye’yi toplumsal bir ayrışmaya doğru götürdüğünü gözler önüne sermiştir. Bu kapsamda Suriye’yi bir arada tutmak ve toplumsal düzeyde yaşanan ayrışmayı engellemek adına, 15-17 Şubat tarihleri arasında Gaziantep’te toplanan Suriyeli temsilciler “Suriye tüm Suriyelilerindir” sloganıyla yeni bir oluşumun ilk adımlarını atmışlardır. Suriye’nin tüm illerinden ve farklı etnik, dinsel ve mezhepsel gruplarından katılımcıların yer aldığı toplantının ortak görüşü ise “Suriye hepimizin ortak vatanıdır” anlayışı olmuştur. Toplantıya ağırlıklı olarak Arap temsilciler katılmakla birlikte aynı zamanda Kürt, Türkmen, Nusayri ve Hıristiyanlardan da temsilcilerin katılmış olması bu toplantının önemini bir kat daha artırmıştır.

 Toplantının açılış konuşmaları sırasında değişik grupların temsilcileri tarafından yapılan açıklamalarda da “Ben Suriyeliyim, Suriye Tüm Suriyelilerindir” hedefi doğrultusunda çalışmaların sürdürülmesi gerektiği üzerinde durulmuştur. Herkesin kendi dinsel özgürlüklerini yaşayabildiği, her etnik ve mezhepsel grubun kendini özgürce ifade edebildiği bir ülke kurma hedefinin çözüm yolunda önemli bir adım olacağının dile getirildiği toplantıda, Suriye halklarının birlikteliğinin korunması yönünde çalışmaların daha da derinleştirilmesi gerektiğini vurgulanmıştır.

Bu kapsamda toplantıya katılan taraflar doğrudan Suriye içerisinde bir silahlı mücadele yürütmeyeceklerini ifade ederken, savaştan etkilenen Suriye halkına her türlü insani desteğin verilmesi yönünde yoğun bir çaba içerisine girilmesinin önemli olacağını ifade etmişlerdir. Nisan 2014’e gelindiğinde Suriye içerisinde ve dışında halkla doğrudan temas kurulması yönünde ofisler açan katılımcılar, demokratik ve özgür bir Suriye hedeflerini dile getirmeye başlamışlardır. Hiçbir ülkenin doğrudan kontrolünde olmadıklarını ifade eden katılımcılar, insani yardımlar konusunda da halka destek vermek için yeni bir örgütlenme modeli üzerinde çalışmalarını sürdürmektedirler.

Gaziantep’teki toplantının hazırlık aşamasında tüm Suriyeli kesimlerin temsilcilerinin katılımına özen gösterilmişti. Nitekim hem bölgesel düzeyde hem de etnik ve dinsel düzeyde 19 bölgeden farklı kesimlerin katılımı başarılı bir şekilde sağlanmıştır.

Toplantıda 19 bölgenin kendi meclislerini oluşturmaları gündeme gelirken, söz konusu Meclisleri temsilen de 19 ismin bölgelerdeki meclisler ve halklarla koordinasyonu sağlamasına karar verilmiştir. Toplantıda vilayet temsilcilerinin yanı sıra Kürt, Türkmen ve Hıristiyanlar için de birer temsilci seçilmesine karar verilmiştir. Böylelikle Meclisin toplamda 22 üyeden oluşmasına imkan tanınmıştır.

Kurulacak ana birimler ise kendi içinde iki ayrı bölüm olarak oluşturuldu. Birincisi doğrudan yönetim birimi iken diğerleri de ana yapı içinde fonksiyonel olarak görev alabilecek birimler oldu. Bu kapsamda örgütsel yapı şu şekilde oluşturuldu;

  • Başkan
  • Genel sekreterlik
  • Siyasi büro

Bu ana bölümlerden sonra

  • Siyasi İşler
  • Soysal İşler
  • Hukuk işleri
  • Sağlık
  • Yardım
  • Eğitim
  • Basın işleri
  • Ekonomi ilişkiler birimi

Çalışmaların sürdürülmesi yolunda ise katılımcılar iki yöntem üzerinde odaklanmışlardır. Bu kapsamda katılımcılar çalışmalarını hem Suriye içerisinde hem de Suriye dışında yürütme kararı alırken, aynı zamanda Suriye’nin geleceğine katkı sunmak isteyen ve bu yönde çalışmalar yürüten farklı sivil toplum örgütleri, devrimci grupları, Suriye Ulusal Konseyi ve Koalisyonu, Suriye Dostları Grubu, Suriye içinde ve dışında faaliyet gösteren insan hakları örgütleri, kanaat önderleri ve diğer önemli şahsiyetlerle bir koordinasyon içinde çalışmalarını sürdürme kararı almışlardır.

Diğer yandan toplantıya katılan kesimlerin ortak amacının ise Esad sonrası Suriyesini oluşturma ideali ve hedefi olduğunu ifade etmek gerekir. Esad rejiminin düşürülmesine dönük yürütülen askeri ve diplomatik çalışmaları desteklenmesi gerektiğinin ifade edildiği toplantıda aynı zamanda siyasi çözümler noktasında da arayışlar ve modellerin geliştirilmesi için daha yoğun bir çaba harcanması kararı alınmıştır. Öte yandan Cenevre 2 benzeri uluslararası toplantılarda Suriye halkının lehine alınabilecek kararların da desteklenmesi toplantıda dile getirilen diğer bir husus olmuştur.

 Kısaca özetleyecek olursak, toplantının ana gündem maddesinin başında Suriye’nin toprak bütünlüğünü koruyarak, demokratik bir ülke yaratmak için tüm kesimleri bir araya getirerek ortak bir çözüm bulma arayışı olduğu gözlemlenmektedir. Demokratik değerlerin üstünlüğünü referans alarak ülkenin bütünlüğünün korunabileceği toplantıda dile getirilen önemli bir gündem maddesiydi. Demokrasinin inşa edilmesiyle birlikte ülkenin ekonomik açıdan da yaşanabilir bir ülke olma yolunda ilerleyeceği belirtilmiştir.

Evrensel insan hakları beyannamesi başta olmak üzere, insan hakları ve demokrasinin inşası için uluslararası değerlerin kabul edileceğinin ifade edildiği toplantıda, Suriye içerisinde yaşayan herkesin ayrım gözetmeksizin, birlikte yaşaması için yeni bir anayasal düzen kurulması gerektiği fikri taraflarca da desteklenmiştir.

Sonuç olarak yeni Suriye’nin inşası yolunda, öncelikli olarak halkın can ve mal güvenliğinin sağlanması, inanç özgürlüğüne saygı, halkların Suriye’nin toprak bütünlüğü çerçevesinde yerinde yönetim anlayışının desteklenmesi, eğitim, sağlık ve ekonomi konularında da Suriye halkına yardımcı olacak tüm girişimlere öncelik verilmesi ve tüm bunları yaparken de şeffaf ve açık bir şekilde görüşmelerin ve toplantıların halk ile paylaşılmasına karar verilmiştir. Elbette bu toplantı bir ilk olması itibariyle önemli olmakla birlikte, henüz inisiyatif durumunda olan Suriyelilerin Birliği Partisi’nin Suriye halkı tarafından nasıl destekleneceğini ise zaman gösterecektir.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.