Tarihi Vasa Gemisi

Atila ALTUNTAŞ

Tarihi eserlerimize hiç kıymet vermiyoruz. ''Kıymet vermek'' bir tarafa, yakıyoruz, yıkıyoruz ve çürümeye terk ediyoruz. Bu da ecdadımıza karşı yaptığımız, nankörlüğün bir yansıması olsa gerek.

Tarihi eserlerimize önem vermediğimizin, bir sürü örnekleri var saymakla bitmez. Ülkemizin bir çok yerinde, tarihi yapılar bakımsızlıktan yıkılmak üzere. Üstelik bunları korumakla yükümlü, kurum ve kuruluşlar inanılmaz bir umursamazlıkla görev yapmaktadırlar.

Basından takip ettiğime göre; Tarihi eser yönünden bu kadar zengin olan ülkemizde, ne yazıktır ki, bakanlığın bütçesinden ayrılan para çok cüzzidir. Dünya müzelerinin depoları gezintilere açılırken, bizim çoğu müzelerimizin depolarında eserler çürümektedir.

Batıda, Tarihi eserleri restora ederek ömrünü uzatırlar, biz ise yıkar, yerine ne idüğü belli olmayan yapılar yaparız. Batıda, eski kentler aynen muhafaza edilip, yeni yerleşim yerleri, eski kentlerin dışında kurulur, biz ise tarihi yapıların çevrelerini, hiç mimari ve estetik değeri olmayan binalarla doldurmayı marifet sayarız.

İsveç, tarihi eser bakımından dünya'nın en fakir ülkelerinden birisi. Ülke'nin en önemli  tarihi eseri  Vasa adlı bir savaş gemisi. Vasa bugün sadece İsveç'in değil tüm İskandinav''ın, en görülmeye değer tarihsel kalıntılarından biri sayılıyor.

Vasa'nın hikayesine gelince; 17 yüzyılda,  İsveç, Avrupa'nın kuzeyinde , Baltık denizinde, büyük bir imparatorluk kuruyordu. En büyük düşman güneydeki, Polanyalılar dı. Bu düşmanla savaşabilmek için, İsveç kralı yeni savaş gemilerini inşa edilmesini emir verdi. Vasa bu gemilerden biriydi.
Stockholm da,  tecrübeli bir gemi yapımcısı, Hollanda lı Hybertsson, geminin inşasına başladı. 64 topun yer alacağı bu gemi ordunun göz bebeği olacaktı.

Yapımı üç yıl sürdü. 10 Ağustos 1628 de, geminin ilk kez denize indirileceği gündü. Bütün şehir, Vasa'yı görmek için, kanalların kenarlarına dizilmişti. Büyük gösteriler  eşliğinde uğurlanan, Vasa  hareketinin on beşinci dakikasında, yan tatmıştı ve top boşluklarından, gemi su almaya başlamıştı.
Kıyıda ki insanların, korku ve hayret dolu bakışları altında, geminin batması yirmi dakika sürmüştü. Günün sonunda Vasa'nın güvertesinde bulunan 150 kişinin 30'u bu olayda can vermişti. Gemiyi inşa eden Hybertsson tutuklandı.
Sonuçta gerçek suçlu bulunamadı, ama! Geminin batma nedeni; Denge hesaplarında yapılan basit bir hata. İki katlı güverteye dizilmiş,  ağır toplar yüzünden, geminin üstü ağır, altı hafif olunca haliyle denizin dibini boyluyor.
Vasa gemisi batış tarihinden 333 yıl sonra, çıkarılır. İçinde 20 iskelet vardır. Yıllarca tamir edilir. 1980li yıllarda gemi müze haline getirilip ziyaretçilere açılır. Tahtalar, demirlerle birbirine tutturulduğundan geminin büyük kısmı ayakta kalmıştır.

Geminin omurgası,  hemen hemen aynı şekilde durmaktadır. Onlarca heykelde, hiç bozulmadan günümüze kalmayı başarmıştır. Kalan kısımları da, restore edilir ve dünya'nın ilk başarısızlığa uğrayan, gemisinden İsveç para kazanmaya başlar.

Tarih ve kültür hazinesi ne, kısıtlı sahip olan İsveç'te, Tarihi eserlere sahip çıkmak,bunları  restore edip, ömürlerini uzatmak, müze ve yaşayan mekanlar haline getirmek konusunda, hem toplum olarak, hem kurumsal olarak müthiş bilinçliler.

Bizde ise tam tersi bir durum söz konusu.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (8)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.