TÜRK FESTIVALİ VE ULUSAL TEMSİL

Ayhan Nuri YILMAZ

TÜRK FESTIVALİ VE ULUSAL TEMSİL

                                                 

Toronto'nun ilginç yanlarından biri de 200 den fazla ulusal ve etnik gruba ev sahipliği yapıyor olması. Kanada yönetimi her kademede bu kültürel çeşitliliğin bir avantaj olduğunu vurgulayıp, onların kültürel zenginliklerinin sunulabileceği ortamları ve alt yapılarını hazırlamaktan kaçınmıyor. Öyleki Torontoda yaz boyunca şehrin her bir köşesinde ayrı bir etkinlik festival yada kutlama yapılıyor olduğunu görür yada gözlemlersiniz. Hatta kimilerine göre bu etkinlikler ve etnik çeşitlilik insana küçük bir dünya turu yaptığı hissini bile verebilir.

 

Bugüne kadarki gözlemlerim bu festivallerin dans, müzik ve ulusal yiyeceklerin sunulduğu bir platforma dönüştüğü ve Toronto sakinlerinin bu yolla sunuşu yapılan kültürlere kalite ve sunuş açısından bir tür bilinç altında puan verdiği şeklinde oldu. Ana ülkeler açısından ise bu harika bir tanıtım ve propaganda fırsatı çünkü maalesef küreselleşen dünyamızda hala ciddi önyargıların hükmü sürüyor. Önyargılar ise kanımca en iyi dans müzik ve yiyeceklerle nötrleştirilebiliyor.

 

Bu hafta sonu ise şehrin en başlıca meydanı olan Dundas Square'de Türk Festivali düzenlendi. Bu yıl üçüncüsü düzenlenen festivalin programına daha önceden bakmış ve İstanbul'dan Mehter Bölüğü'nün de gelecek olduğu bilgisini almıştım. İlginç üniformaları ve marşları ile mehteran'ın Torontoluların gözünde bir hayli ilgi toplayacağına hiç şüphem yoktu. Ancak festivalin baslayacağı gün Mehter Takımı'nın vize alamadıkları için gelemediklerini öğrendim. Neyse Allahtan sema gösterisi var derken onunda bir sebeble programdan kaldırılmış olduğunun farkına vardım. Bunu sahnede gördüğün halk danslarının kalite düşüklüğünün verdiği hayal kırıklığı takip etti.  Özel Türk Okulunun öğrencilerinin oldukça sevimli olmlarına rağmen dünyanın en çok hayranlık uyandıran halk dansları olan Anadolu danslarını sunmada yetersiz kaldıklarını gözlemledim. Yanımdaki Kanadalı arkadaşlarımın yüzlerinden ve gözlerinden hayranlık içeren puanı alamadığımızı hissettim. Besbelliki harika bir tanıtım ve propaganda fırsatında sınfta kalmıştık yada azami tatmini sağlayamamıştık. Allahtan mantı, gözleme, döner, börekler ve tatlılar tatminkardı ve afiyetle yedik. İşittiğim kadarıyla okul velileri imece usulüyle hazırlamıslardı bu güzel yemekleri. Birlikte iş yapmanın faydasının çıktığının güzel bir göstergesiydi kesinlikle bu.

 

Öte yandan aksaklıklarla ilgili olarak düşünmeye devam ettim. Daha iyi bir sunuş için neler yapılabilirdi diye kendimce bir kaç öneri buldum. Belki de bu şirin çocukların gösterilerinin okul müsameresi ile sınırlı tutulup o güzelim halk danslarımızın profesyonellerce ifa edilmesi daha doğru olmazmıydı?  Amaç ülke tanıtımıysa ve hayranlık uyandırmaksa kesinlikle zayıf bir performansla karşı karşıya idik. Bildiğim kadarıyla Torontoda Türk Halk Danslarını sunan bir dernek vardı. Türk Sanat ve Halk Müziği korosu da vardı. Neden onlarda burada yer almamışlardı? Konuyu paylaştığım bir kaç Türk arkadaş bu organizasyonun muhafazakar Türklerce yapıldığını Liberal olan Türklerin ise uzak durmayı tercih ettiklerini söyledi. Bu yorumda ne kadar çok yanlış ve ne kadar çok üzüntü uyandıran açıklama vardı, Tanrım.Ülkemizi tanıtırken bile ayrılmıştık. Kültürel bir sunumda partizanca ayrılmanın manası neydi? Bu şekilde başarılı olmamız ve rekabet etmemiz mümkün olabilirmiydi?  Türkiyeki hastalıkların biz diasporada, gurbette yaşayanlara bulaştığını görmek ne üzücüydü. Önünde bölgesel ve dünya gücü olmak imkanı ve fırsatı olan Türkiye, bu hedefi bu bölünmüşlükle mi sağlayacak ve hayata geçirecekti?

 

Türk adını görmek ve kültüründen esintileri seyretmek yurt dışındaki her Türkü heyacanlandırır. Ama kuşkusuzki Türk olmayanlardan gelen taktir ve hayranlık bu duyguyu doruğa çıkartır. Torontodaki yada dünyanın herhangi bir yerinde Türklük ve Türkiye adına yapılan bir etkinlikdeki asıl amaç ve gaye de bu olsa gerek. Ümit ediyorumki şu ana kadar üçüncü yılını icra etmekte olan Türk festivali dördüncüsüne Torontoda yaşayan bütün Türkleri siyasi görüşlerine bakmaksızın bünyesine katar ve gelecek olan taktir ve hayranlıktan doğan manevi tatmini hisseder ve hissettirir. Uzun sözün kısası bir ata sözü ile gelsin; 'Bir elin nesi var iki elin sesi var.'

 

Kolay gelsin ve sevgiyle kalın,

 

 

 

 

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (3)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.