Türkiye Gemisi batmasın diye...

xxx95

ASKON Genel Kurulu'ndan pek çok yorumlar ve dersler çıkardım ve bunların bir bölümünü siz değerli okuyucularla paylaştım. Konu ile ilgili ilk yazımın (01.03.2010) başlığı, Tayyip Erdoğan'ın Numan Kurtulmuş'a verdiği cevaba dikkati çekmek için şöyle oldu:

'Kusura bakma, IMFci/FAİZciyim!'

Yazımın başlığında ve ilk bölümünde, Tayyip Erdoğan'ın konuşmasından anladığım, ayrıca değişik izlenimlerimle hissettiğim başbakandaki değişim ve evrime işaret ettim. Benim hissettiklerimi, -kadınların hislerinin daha güçlü olmasından dolayı olsa gerek- bir hanım da hissetmiş ve aynı gün (01.03.2010) benzer şeyler yazmış. Mezkur ASKON Genel Kurulu toplantısında Başbakan'ın elinden ödül alan, ödül alırken Başbakan'a benim gibi birkaç kelam söyleyen Bugün gazetesi yazarı Perihan Çakıroğlu'ndan söz ediyorum...

Yazısının başlığı: ASKON Genel Kurulu'ndan çıkan dersler...

Yazının ilk iki cümlesi, benim ilk yazımla örtüşürcesine, aynen şöyle: 'Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş'la, Başbakan Tayyip Erdoğan sık sık yan yana gelmez...

Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Genel Kurulu'nda ikisi de konuştu, bizler de Erdoğan'ın geçirdiği evrimi daha iyi görebildik...'

Nitekim, ben de toplantının başında iki liderin bir araya gelmesinden duyduğum memnuniyeti ilk yazımda dile getirmiş ve 'Bir Toplantı, İki Lider' başlıklı bir yazı yazmayı tasarladığımı yazdım. Ancak, Erdoğan'ın konuşmasını dinlerken düşüncelerim değişti...

Toplantının başında gösterilen, "Marufun Egemenliği" meselesinin senaryolaştırılıp anlatıldığı 'kısa film'de, henüz ilk seferinde batan meşhur Titanik Gemisi sembol olarak alınmıştı ve iyi anlayıp kavrayabilenler için çok derin mesajlar içeriyordu...

Geminin lüks üst katlarında oturan zenginler hep eğlence içinde yiyip içip eğlenirken, alt katlardaki yoksullar bu debdebeden pay alamadıkları için öfkelerini, kendilerinin de içinde bulundukları gemiyi batırma eylemlerine dönüştürdüler...

Tasarladıkları akıllıca bir plan değildi ve sonunda gemi battı.

Zenginler ile yoksullar aynı gemide oldukları için birlikte boğuldular.


Bir Adil Düzen Çalışanı olarak Perihan Çakıroğlu'nun yazısındaki ara başlık ve o başlık altında yazdıkları daha çok dikkatimi çekti. Başlık ve yazının bir bölümü şöyle:

"Adil Düzen"den "Marufun Egemenliği"ne

'ASKON, köken olarak "Milli Görüş" kriterlerini destekleyen bir iş (adamları) örgütüdür. Bu görüşün fikir babası, duayen politikacısı da Necmettin Erbakan'dır. Erbakan'ın "Adil Düzen" konseptinin, Genel Kurul'da nasıl "Marufun Egemenliği"ne dönüştüğünü izledik. ASKON Başkanı Mustafa Koca, temanın özünü, vazgeçilmez mutlak iyilikler ve mutlak güzellikler olarak yansıttı salona...'


Perihan Hanım, ASKON Başkanı Mustafa Koca'nın konuşmasından sonra gösterilen kısa filme ve filmin içeriğinde anlatılanlara işaret ettikten sonra, içinde hep birlikte yaşadığımız geminin batmaması için önce soruyor ve ardından cevap veriyor:

'Çözüm neydi peki?

Adalet, özgürlük ve refahın eşit paylaşılmasıydı. Hem Koca hem de Kurtulmuş, Erdoğan'ın gözlerinin içine bakarak, çözümü anlattılar. Vahşi kapitalizm, krizle 'Vampir Kapitalizm'e dönüşmüştü. IMF ise Erbakan Hoca'nın daha önce de savunduğu gibi yine kapitalizmin emperyalist simgesiydi ve zengin ülkelere çalışıyordu. Kurtulmuş ile Koca'ya göre Türkiye, IMF'yi tümüyle defterden silmeli, kendi özüne dönmeliydi...'

Ben de Perihan Çakıroğlu, Mustafa Koca ve Numan Kurtulmuş ile aynı kanaatteyim; Devlet/Hükümet Gemisi'nin kaptanı konumunda olan Tayyip Erdoğan'a Türkiye Gemisi'nin batmaması için aynı mesajı vermeye çalışıyoruz... Vesselâm...