Yeni Bir Günah Tanımı ve Ramazan

Aytekin ATASOYU

Masiyet; kerahete düşme, münkere bulaşma, marufa aykırı davranma, rahmanın çizdiği ölçülerin dışına çıkma manalarına gelir.

Çağımız özellikle kitle iletişim araçlarının gelişmesi ile birlikte iletişim çağına girmiştir. Klasik insan ilişkileri, klasik iletişim biçimleri de kitle iletişim araçlarına bağlı olarak değişiklik göstermiştir. İnternet, cep telefonu, 3G teknolojisi, msn, chat gibi iletişim kanalları bu çeşitliliği sağlayan önemli iletişim kanallarıdır.

Gerek iletişim biçimindeki değişimler gerek teknolojinin gelişimine bağlı olarak değişen toplumsal iletişim biçimleri gerekse bunların ortaya çıkardığı davranış kalıplarının günah kavramı üzerinde önemli etkileri olmuş, klasik günah tanımlaması ve yeni bir günah paradigması ortaya çıkarmıştır.

Mesela hırsızlık gibi yüz kızartıcı bir suçun işleniş biçimi bile teknolojinin gelişimine bağlı olarak çeşitlenmiştir. Klasik hırsızlık fiiline teknolojinin gelişmesiyle birlikte Manipülatif soygunlar, bilgasayar üzerinden yapılan soygunlar eklenmiş ve bu günahın işleniş biçiminde de başkalaşmalar meydana gelmiştir.

Hakeza zina gibi kebairden sayılan bir günahın artık işleniş biçimi bile klasik zina tanımlamalarının ötesine geçmiştir. Klasik manada zinanın işleniş biçiminin ötesinde artık MSN, CHAT, SMS gibi sanal yollarla bu kebair pekâlâ işlenir hale gelmiştir. Yani yeni bir günah paradigması oluştururken sanal zina diye bir kavramdan bahsetmek artık mümkün.

Yâda iftira üzerinden meseleyi örnekleştirelim. Klasik manada iftiranın ötesinde montaj teknikleri ile bir kişiye kara çalabilir, o kişiyi olmadık bühtanlarla karşı karşıya bırakabilirsiniz. Örnekleri hemen hemen bütün günahlar bakımından çoğaltmak mümkündür.

Bu paradigmanın ortaya çıkmasında kitle iletişim araçlarının ve teknolojinin kullanım biçimi başat rol oynarken, insanların yeni bir günah paradigması yaratacak biçimde teknoloji ve kitle iletişim araçlarını kullanmasının altında yatan neden nedir? Yâda başka bir ifadeyle, insanlar hayatlarını kolaylaştıran teknoloji ve kitle iletişim araçlarını neden yeni bir günah paradigması yaratacak biçimde kullanırlar?

Bu soruya net olarak cevap verebilmemiz için insan fıtratını bilmemiz gerekir. İnsan zaaflarla, eksikliklerle noksanlıklarla donatılmış bir varlıktır.

Değişiklik tutkusu, baştan çıkarma arzusu, baştan çıkarılma arzusu, güzellik duygusu, süslenme merakı, düzey karşıtlığı, ilginçlik, dikkat çekme, ruhsal doyum, cinsel doyum, mal – menal sevgisi, makam tutkusu vb eksiklikler, noksanlıklar ve zaaflar insan fıtratına dercedilmiş özelliklerdir.

 

Tüketim kültürü ve seküler yaşam biçimi sürekli ve yoğun olarak insandaki bu zaafları tetiklemekte, insanları bu zaafların - güdülerin tatmini noktasında ölçünün dışına savurmakta, insanları kitle iletişim araçları ve teknolojiyi yeni bir günah paradigması oluşturacak şekilde kullanmaya doğru itmektedir. Bu tür bir kullanımda klasik günah tanımlaması ve klasik günah paradigmasının ötesinde yeni günah paradigması ortaya çıkarmaktadır.

Çağımızın ahir zaman çağı olduğunun belki de bir göstergesi teknoloji ve kitle iletişim araçlarının çeşitlenmesi ile ortaya çıkan yeni günah paradigmasıdır.

İnsanoğlu gün içerisinde günaha girip, masiyete bulaşabilir. Masiyetten kaynaklanan kirden pastan arındırmak için yaradan insana günde beş arınma kurnası vermiş. Olurda gün içerisinde bu fırsatı kaçırırsak yaradan inananlara yeni bir arınma fırsatı olarak cumayı vermiş. Bu fırsatı ta kaçırırsak yaradan kandilleri vermiş. Ve nihayet tüm fırsatları kaçırsak bile bütün bir yıl içerisinde masiyete düştü, günaha bulaştıysak, marufa aykırı davranıp, rahmanın çizdiği çizginin dışına çıktıysak tüm bunlardan arınmak, yuyunup yıkanmak ve pak hale gelmek için rahmeti sonsuz inananlar için yûmunlu bir ay olan Ramazanı vermiş.

Şimdi siyasi gündemi ikinci plana bırakıp değişiklik tutkusu, baştan çıkarma arzusu, baştan çıkarılma arzusu, güzellik duygusu, süslenme merakı, düzey karşıtlığı, ilginçlik, dikkat çekme, ruhsal doyum, cinsel doyum, mal – menal, evladu - iyal sevgisi, makam tutkusu vb eksiklikler, noksanlıklar ve zaaflarımızdan dolayı masiyete düştü isek, günaha girdi isek, münkere bulaştı isek bunlardan arınmak için yaradanın ulaşmayı nasip ettiği Ramazanı hakkıyla ihya etme zamanı.

Nedametin tövbe ile izdivaç edip rahmet kapısında kıtmirleştiği, tefekkürün everestleştiği bir Ramazan geçirmeniz dileğiyle…

Herkese Hayırlı Ramazanlar…

Aytekin ATASOYU

atb_ats@hotmail.com

www.aytekinatasoyu.com

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.