Yolsuzluk

Mustafa TUNCER

Cennette yediği önünde, yemediği ardında. Ağaçlar, meyvalar, hayvanlar, melekler emrinde.

İstemesi değil düşünmesi, arzu etmesi yeterli, olmasını talep ettiğinin. Cennette kurdun kuzuyla koyun koyuna yattığı, sirtlanin ceylanla kardeşçe oynaştığı, yüzlerin bırakın öfkeye somurtmaya bile yabancı olduğu cennette kulağına ne fısıldandı ki tenezzül etmişti Adem o yasak meyveye.

Kulaklara fısıldayan belliydi de fısıldadığı neydi ki Adem O’na yüklenen görevi kötüye kullanıp uzanıverdi meyveye. Kulaklara fısıldayan uzanmadı, koparmadı meyvayı, sadece söyledi, korkma yanındayım dedi, vaad etti, güzel gösterdi, cazib kıldı ama meyvayı Adem kopardı.

Sonsuzluğa yolluk olacağınızannettiği meyva ilk insanın yolsuzluğu oldu. Nebatat utandı, hayvanat utandıtop yekün cennet utandı Ademin yolsuzluğundan. Bir anda yalnızlaştı her daim kulak arkasından fısıldayan şeytan bile ondan kaçtı ve ilk şeytan onu işaret etti “gördünüz mü o çok güvendiğiniz Adem’i” diye.

Türk dil kurumu sözlüğünde“bir görevi, bir yetkiyi kötüye kullanma “ diye ifade edilen yolsuzluk o günden beri Ademin imtihanının bir parçası oldu.

Para emanet edildi ademe, kötüye kullandı.

Makam emanet edildi ademe, kötüye kullandı.

Çocuk emanet edildi ademe, kötüye kullandı.

İşçi emanet edildi ademe, kötüye kullandı.

Hasta emanet edildi ademe, kötüye kullandı.

Vahiy emanet edildi ademe, kötüye kullandı

Hilafet emanet edildi ademe, kötüye kullandı.

Cemaat emanet edildi ademe, kötüye kullandı.

Kılıç verildi ademe, kötüye kullandı

Söz verildi ademe, kötüye kullandı

Adem emanet edildi ademe, kötüye kullandı.

…..

Genelde kamu çalışanlarının yaptığı yolsuzluklar girilen haklar sebebiyle daha fazla kişiyi ilgilendirdiğinden ifşa edilirken, ayıplanırken, kınanırken, resmi görevlilerin haricindeki kişilerin yaptığı yolsuzluklar o kadar önemsenmedi. Ya da yolsuzluğun dünyevi bir kazanç-kayıp durumu var ise ilgilenildi ama yolsuzluğun maddiyat içermeyen kısmı hep ikincil planda kaldı. Acaba bu bir yönüyle ademin dünyevileşmesi, ahiret değil dünya odaklı davranmaya başlamasından dolayı mı?

Yolsuzluk yapanın şerrinden Allah’a sığınıp yine onu lanetlerken ayırım gözetmeksizin yapabiliyor muyuz?

Kamunun malını iç eden, haksız kazanç elde eden, yetimin malına göz koyan, bulunduğu makamı kamu yararına değil de şahsi menfaatlerine kullanan, yönettiği insanlara zulm eden tüm yolsuzların Allah “evlerine ateşler salsın, yuvalarını yıksın, birliklerini bozsün, duygularını sinelerinde bıraksın, önlerini kessin, bir şey olmaya imkan vermesin. “ dediğimiz gibi.

Mü’mine iftira eden, mü’mine bugz edip kafire sevgi besleyen, işine gelen zalime aslan kesilip işine gelmeyen zalime lal kesilen, bir binanın tuğlaları gibi kenetlenmesi gereken mu’minleri birleştirmek yerine ayrıştıran, ayetleri hevasına göre te’vil eden, kardeşlerine kurşun sıkan ellere hizmet eden , bir mu’mini devirmek için onca fasıkla işbirliği yapan Hocala’ların da Allah” evlerine ateşler salsın, yuvalarını yıksın, birliklerini bozsün, duygularını sinelerinde bıraksın, önlerini kessin, bir şey olmaya imkan vermesin. “ diyebiliyor muyuz?

..

 

Nesiller boyu fısıldanıyor kulaklara, soldan olmazsa sağdan fısıldanıyor. Ve ilk fısıldayan ifşa ediyor Adem yaptı diye. Ben masumum sadece fısıldadıdm el Ademin eli diyor.

.

Halbuki Adem bir keler deliğinden iki kere ısırılmamalıydı ama dişlenmedik tarafımız kalmadı.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.