ANKARADA BULUNAN TEKKE VE TÜRBELERİMİZ

Ankara da bulunan değerli zatların mekânlarına teşrif etmekten onur duyuyorum. Geçtiğimiz günlerde sitemizde yayınlanan fotoğraf galerisinde bulunan tekke ve türbelerimizin nerede ve kimler olduğu konusunda çok mesaj aldım.

Siz değerli okuyucularıma söz verdiğim üzere sizlere kısa kısa bu değerli muhteremleri tanıtacağım.

Abdülhakim Arvasi Hz. Türbesi

(1865-1943)

(Nakşibendî-Hâlidî şeyhi)

1.jpg

Ankara’nın Keçiören İlçesine bağlı Bağlum Semtinde bulunan Abdülhakim Arvâsi Hazretlerine ait türbe ve mezar Kültür Ve Turizm Bakanlığı tarafından korunması gerekli taşınmazlar içinde tescillenmiştir kültür değerlerimiz içinde yer almaktadır.

 

AHİ MESUD ZAVİYE VE TÜRBESİ

Ankara’nın Etimesgut İlçesine bağlı Bağlıca semtinde bulunan bir türbeden bahsedeceğim. Sizi tarihin derinliklerine Ankara’nın Etimesgut isminin gerçek sahibesine götüreceğim.

AHİ MESUD KİMDİR?

Ahi Mesud, 1300’lerin başlarında Ankara’da yaşayan “Ahi Baba” denilen bir ahi reisi olup şehirdeki diğer meslek erbabı da ona bağlıdır. Mesleği debbağlık(derici) olan Ahi Mesud’un Ankara’ya Kırşehir’den geldiği kabul edilmektedir. Bilgilere göre Ahi Mesud Bağlıca köyünü kurduğu oğlu Ahi Sinan’a ait Ahilik şeceresinden öğrenilmektedir. Kayıtlar da 1463 tahririnde Ahi Mesud Zaviye’si vakfının kaydı görülmektedir. Ahi Sinan, sahip olduğu şeceresi ile babası Ahi Mesud’dan daha meşhur olmuştur. Kırşehir’de Ahi Sinan’a Ahi Mahmud tarafından 1471 yılında Farsça ve Türkçe iki şecere verilmiştir.

Osmanlı arşivlerindeki muhasebe defterlerinden, Etimesgut’un bulunduğu yerin Ahi Mesud’a ait bir vakıf arazisi olduğu ve burada tarımsal ürünler ile tiftik keçisi yetiştirildiği öğrenilmektedir.

4.jpg

Çok sayıda arşiv belgesinde ismi geçen Ahi Mesud Zafiyesinin hiçbir kalıntısı günümüze gelmemiştir sadece arşiv kayıtlarında ismi geçmektedir. Ne zaman doğup ve vefat ettiği bilinmemektedir. Ahi Mesud Zaviyesinin Miladi 1462 yılında oğlu Minnet’in tasarrufunda olduğu babasının da bu tarihten önce vefat ettiği düşünülmektedir. Ahi Mesud’un Sinan, Minnet ve Turud isminde üç oğlu olduğunu, Zaviyenin yanında bulunan mezarlığa defnedildiği çevre halkı tarafından söylenilmektedir.

Hacı Bayram-ı Veli

Hacı Bayram-ı Veli, (D. 1352, Ankara - Ö. 1430, Ankara), Türk mutasavvıf ve şair. Safevî Tarikâtı büyüklerinden Hoca Alâ ad-Dîn Ali Erdebilî’nin talebelerinden olan Şeyh Hâmid Hâmid’ûd-Dîn-i Veli'nin müridi ve Bayramîyye Tarikâtı'nın kurucusudur. Türbesi, Ankara'da Hacı Bayram Câmii'nin bitişiğinde bulunmaktadır.

KAR YAĞDI HATUN TÜRBESİ

Karyağdı Hatun’un türbesi,  Ankara – Ulus’ta, Gençlik Parkı’nın karşısı Opera meydanındadır. Kapısının üstünde 1477 yılı yazmaktadır. Rivayete göre türbede Ankara’da yaşayan güzel hamile bir kız yatmaktadır. Yazımızın devamında Türbeye adını veren olayı da okuyabilirsiniz.

Efsaneye Göre; Ankara’nın en güzel kızlarından biri, bir Ankara Efesiyle evlenir, gelin olur, hamile kalır. Gelin kar aş erir, aylardan Ağustos ayıdır. Kar yağması mümkün olmadığı için gündüzleri kar helvası, geceleri de kar yağdığını rüyasında görür..  Gelin bir gece bahçede Allah’a yalvarır, Allah’ım her şey senin elinde, sen ol deyince gökten kar da yağar, nur da yağar. Lapa lapa kar ver, avuç avuç kar yiyeyim, içimin yangını sönsün, demiş.  Nasıl olmuşsa olur Ağustos sıcağında lapa lapa kar yağmaya başlamış, yerler bembeyaz olmuş.  Herkes şaşırmış. Gelin Allah’a şükretmiş. Etrafı kar içinde görenler çok şaşırmışlar. Gelin gece yediği kardan mı bilinmez, hasta olmuş. Yataklara düşmüş ve ölmüş. Türbenin olduğu yere defnetmişler. Efsanede böylelikle dilden dile yayılmış.

KAR YAĞDI HATUN DUA’SI

Bismillahirrahmanirrahim

Sırrı Süphan Piri Süleyman nuru can Muhammed, erde geçte dağda taşta müşgül işte yetiş ya Allah ya Muhammed. Salladım selaya yolladım Mevla’ya sen muradımı kabul eyle gelecek cumaya.

La ilahe illallah Muhammeden Resullullah selalar sesiyle arş gölgesiyle sen muradımı kabul eyle melekler duasıyla. Karyağdı Sultan Hazretleri yüzü suyu hürmetine.

Amin.

YAKUP EVLİYA TÜRBESİ

Yakup Evliya Türbesi, Ankara İli Keçiören İlçesi Bağlum Semti mezarlığındadır. Horasan erenlerinden olup Ankara’nın ilk yerleşim yeri olan erenler semti diye anılan Bağlum semtinde yer almaktadır. Üç kardeşten biridir. Yakup, Yusuf ve Sıddık Evliyalar Horasandan Anadolu’ya gelerek İslam’ı yaymak için gelmişlerdir.

10.jpg11.jpg

HALLACI MAHMUD TÜRBESİ

Evliya Çelebi'nin Seyahatname'sine konu olan ve Hacı Bayram-ı Veli'nin manevi hocası olan Hallacı Mahmud, Ulus Susam Sokakta bulunmaktadır.

Altındağ Ulus Susam Sokak’ta kabri bulunan Hallacı Mahmud (Sultan Er) hikâyesiyle duygu dolu anlar yaşatıyor. Türbenin hikâyesi Evliya Çelebi’nin Ankara ziyareti sırasında Hacı Bayram Veli’yi ziyaret etmesi ve ardından Hallacı Mahmud’u rüyasında görmesiyle başlıyor. Zat Evliya Çelebi’ye rüyasında “Sen benim talebem olan Hacı Bayram-ı Veli’ye gider beni geçip gidersin de bana neden bir Fatiha okumazsın”  diyerek kendisini ziyaret etmesini istiyor.

Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nde Erdede Sultan için, "Duası kabul olunan, keramet nurlarının kaynağı, gizli yollara mazhar olan, hakiki sırların keşfedicisi, sağlam mümin Şeyh Hazreti Er Sultan; mübarek isimleri Mahmud'dur. Yine Ankara içinde dünyaya gelmiştir. Kadiri tarikatından Şeyh Hamid haz

Evliya Çelebi 1560 yılında Ankara’yı ziyaretleri sırasında Hacı Bayram Veli’nin türbesini ziyaret etmiş ve bir gece rüyasında bu zatı görmüştür. Ünlü seyyah Seyahatnamesinde bu olayı şöyle anlatmaktadır, “Ben riyasız Evliya, Engürü'ye girdiğimiz gün doğruca Hacı Bayram-ı Veli'nin nurlu türbesine varıp ziyaret ile şereflendikten sonra bir hatm-i şerife başladım. Konağımıza gelip akşamdan sonra ibadetimizi yaparak dua ve istihare ile uykuya daldım. Rüyamda gördüm ki, orta boylu, sarı sakallı, bal rengi sof hırka giymiş, başındaki külah üzerine on iki dolama Muhammedi sarık sarmış bir zat gelip, bana şöyle hitap etti, "Bak oğlum! Layık mıdır ki, benim talebem olan Bayram-ı Veli'ye giderek beni basıp geçersin?”

12.jpg13.jpg

HORASAN EVLİYALARI YUSUF VE SADIK HAZRETLERİ TÜRBESİ

“Horosan Evliyalarının Anadolu’ya gelişi ile ilgili kesin bir tarihi bilgi olmamakla birlikte, "Güneşin Doğduğu yer" anlamına gelen Horosan'dan Yani doğudan batıya olan ışık ve nur akını asırlarca devam etmiş, bu gönül Erleri Anadolu'nun Müslümanlaşmasında çok büyük katkı sağlamıştır.

Horasandan Anadolunun çeşitli yerlerine gelip yerleşen bu gönül Erlerinden, üç kişide Bağlum Beldesine gelmişler. Büyük kardeşleri olan Yakup Evliya, Bağlum mezarlığında Yatmakta olup, Yusuf ve Sadık Evliya ise Bağlum Merkez Camisinin avlusu içerisinde yatmaktadır.”

Daha fazla fotoğraf için: https://www.habername.com/foto-galeri-sitemiz-yazari-meltem-kavakin-deklansorunden-ankarada-bulunan-tekke-ve-turbe-217.htm

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum