“BBP = Muhsin Yazıcıoğlu”

Partisinin politikasını ağırlıklı olarak güvenlik konuları üzerine şekillendirip dillendirmesi, kendisini ve partisi'nin adeta devletin bir “güvenlik birimi” gibi algılanmasına neden olsa da hiçbir zaman söylemi “değişmedi”… Ülkenin özellikle, birlik ve bütünlüğü konusunda, kaos ortamına zemin hazırlayan içeride ve dışarıda maruz kaldığı terör eylemlerine karşı zaman zaman verdiği demeçlerle güvenlik birimlerinin bile üstünde bir refleks ortaya koydu…Geçtiğimiz aylarda İngiltere Parlamentosu'nun davetlisi olarak katıldığı “Lordlar Kamarası”ndaki yaptığı konuşmada da “bildiğini okuduğunu” bulunduğumuz bir toplantı da yine kendisi anlattı…


O yüzden baş harflerini yan yana getirerek kısaca “G.Ö.R” diye ifadelendirip, Güvenlik, Özgürlük, Refah adını verdiği partisinin 3 temel politikasının başına önce “Güvenliği” koydu…


Samimi tavrını ve toplumun milli-manevi hassasiyetlerini önde tutan duruşunu bozmadı… İktidar olamasa da, O toplum tarafından bu tutumuyla sevildi, sayıldı…Toplumunun büyük çoğunluğunun gönlünde ayrı bir yere sahip olma özelliğini hep korudu…


BBP Genel Başkan Danışmanı arkadaşımın daveti üzerine 09.11.2008 Pazar günü, Atatürk Kapalı Spor Salonu'nda gerçekleştirilen Büyük Birlik Partisi'nin 7.Olağan Kurultay'ına katıldım…


Daha önce de Samsun'a gelen, o dönemler Fazilet Partisi Genel Başkan Adayı şimdi 11.Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, DYP lideri Mehmet Ağar, SHP lideri Murat Karayalçın, şimdi Ergenekon davası sanığı olarak yargılanan İşçi Partisi lideri Doğu Perinçek, ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras, YTP lideri İsmail Cem, merhum DSP lideri Bülent Ecevit'in karşısına DSP genel başkan adayı olarak çıkan daha sonra partisinden ayrılarak Toplumcu Demokratik Partisi'ni kuran Sema Pişkinsüt, LDP lideri Besim Tibuk, Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan, Anayasa eski Başkanı CDP Genel Başkanı Yekta Güngör Özden ve isimlerini sayamadığım bir çok siyasi parti genel başkan yardımcıları,bakanlar,milletvekilleri,sendika genel başkanları ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile 1994-2003 yılları arasında Samsun Kanal S ve Klas TV'de yaptığım TV programlarıma Sayın Yazıcıoğlu'da konuk olmuştu…Yazıcıoğlu ile en son 2007 yılında Ankara Başkent TV'de hazırladığım programım için röportaj yapmak üzere parti genel merkezinde bir araya gelmiştik…Kongrenin genel havasını gözlemlerken tüm bunlar film şeridi gibi geçti gözlerimin önünden…


Yine sanırım 1994 yılındaydı, MHP'nin Atatürk Kapalı Spor Salonu'nda yapılan, “Nazım Hikmet”'in “Memleketim” şiirini okuyarak MHP siyasi tarihinde yeni bir sayfanın açılmasına öncülük eden merhum Alparslan Türkeş'in Genel Başkan olarak katıldığı vefatından önceki son 4.Olağan Kurultayı'na da Samsun MHP teşkilatının davetlisi olarak katılmıştım… BBP Kurultayı'nı izlemek için şimdi burada bulunduğum Atatürk Kapalı Spor Salon'una ikinci kez gelişimdi bu…


Türkiye'nin dört bir yanından gelen hemen hemen her yaş gurubundan partililerin bir elinde Türk bayrağı, bir elinde partilerinin bayrağı ile hınca hınç doldurduğu salonun, organizasyon ve tasarım anlamında BBP 7. Olağan Kurultay'ına oldukça başarılı bir şekilde ev sahipliği yaptığını söyleyebilirim…


Sanatçılar Turgay Türken, Osman Öztunç ve Hasan Sağındık'ın türkü ve marşlarıyla sürekli “canlı” olan Kurultay Salonu, gerek girişte sağlanan güvenlik kontrolü titizliği, gerekse genel merkezin salon hakimiyetine özen gösterilerek afiş, pankart, dev posterler gibi propaganda ritüelleriyle tam bir konsept içinde hazırlanmış olduğu görülüyordu…Ayrıca Ankara'da aynı gün çeşitli sivil toplum kuruluşlarının miting ve eylemlerinin olmasına rağmen basının kurultaya ilgisi de gözlerden kaçmadı…


Kurultay'da, AK Parti ve MHP başta olmak üzere davetli olarak katılan birçok parti, genel başkan yardımcıları düzeyinde partilerini temsil ederken, Suudi Arabistan, Azerbaycan, Kırgızistan, Mısır, Fas ve Moldova Büyükelçileri ile sendikaların ve sivil toplum kuruluşlarının genel başkanları da salonda yerlerini aldı...İsimleri tek tek okunarak takdim edilen davetliler, salonda bulunan partilileri selamladılar…


Genel Başkan Muhsin Yazıcıoğlu'nun, konuşmaların yapılacağı platforma kadar güllerle bezenmiş kırmızı halının üstünde sloganlar eşliğinde salona girişi, partililerin büyük heyecan ve coşku yaşadığı görülmeye değer sahnelerden biriydi…


Divan Başkanı olarak Genel Başkan Yardımcısı Üzeyir Tunç seçilirken, Samsun Kadın Kolları Başkanı Öznur Ural'da Divan'a seçilen tek kadın olarak Divan'da Katip Üye sıfatıyla görev aldı…Bu arada, partisinin kuruluşundan bu yana bir çok kademelerinde görev almış ve uzun yıllar il başkanlığını yürütmüş değerli insan Mehmet Karabacak'ın bir süredir de BBP Genel Başkan Yardımcılığı görevini yürüttüğünü Samsun adına bir gurur vesilesi olarak hatırlatalım…


Divan'ın oluşturulmasıyla birlikte saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından, Hasan Sağındık'ın seslendirdiği türküyle, alkışlar ve sloganlar arasında kürsüye gelen Muhsin Yazıcıoğlu kurultay konuşmasına, “Çocuklarınızın süt parasını keserek geldiniz” sözleriyle partililere teşekkür ederek başladı…


Konuşmasında, “Türkiye'nin kayıp yılları” diyerek vurgu yaptığı “geçmişe” ilişkin analizler yapan Yazıcıoğlu, Türkiye sevdalılarının, “sevdalarının” bedelini ağır bir şekilde ödediklerini ve yıllar yılı çileye mahkum edildiklerini söyledi…Yazıcıoğlu'nun gündemi ve hedefinde daha çok, hükümet ve ana muhalefet partisi CHP vardı…


Küresel Ekonomik Kriz, iç ve dış politikada izlenen yol, özelleştirmeler, teröre karşı etkin olamama, sosyal, siyasal ve ekonomideki icraatlarına yönelik eleştirilerde bulunarak hükümeti yetersiz ve başarısız olmakla suçladı…İktidara geldikleri takdirde ortaya koyacakları çözüm politikalarını anlattı…


CHP'nin sadece din karşıtlığı ve yasaklarla varlığını sürdürmeye çalıştığını, milletin ortak değerleri olan cumhuriyete ve temel niteliklerini siyasi malzeme yaparak statükonun imkanlarını kullandığını, sivil anayasa ve özgürlük karşıtı uzlaşmaz tutumuyla demokratik işleyişe adeta “dur-geç” yaptırmayı alışkanlık haline getirdiğini söyleyen Yazıcıoğlu, CHP'yi “Deli Dumrul” benzetmesiyle suçladı…


DTP'yi, “PKK'nın siyasal kanadı” diye nitelendiren Yazıcıoğlu'nun kurultay konuşmasındaki en sert eleştirisi “beklenildiği gibi” DTP'ye yönelik oldu…Yazıcıoğlu DTP ile ilgili sözlerini, devletin içine yerleştirilmiş sürekli “yemlenen” ve “sulanan” bir “Truva atı” durumunda olduğunu iddia ederek sert ifadelerle sürdürdü…


Kürsü dokunulmazlığı hariç milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılması, 12 Eylül Anayasası'nın yerini sivil Anayasa'nın alması gibi gündemin ana konuları üzerine değerlendirmelerde bulunan Yazıcıoğlu, meclisin “vesayet” altına alındığını belirterek, Anayasa Mahkemesi'nin başörtüsü yasağı ile ilgili gerekçeli kararını eleştirdi…“Kime ve nereye kadar dokunuyor ve uzanıyorsa oraya kadar gidilmelidir” şeklinde konuşarak Ergenekon Davası ile ilgili görüşlerini dile getirdi…


BBP'nin adeta yeni dönemle ilgili bir “manifestosu” olan kurultay konuşmasını, “ince mesajlara tenezzül etmeden” açık ve yalın bir dille direkt “hedefini” bulan, ama partililerine karşı “minnet dolu” cümlelerden seçtiğini gözlemlediğim, anadolu kokan tok sesi ve kendine özgü konuşmasıyla sözleri sık sık “Başbakan Muhsin” sloganlarıyla kesilen Genel Başkan Muhsin Yazıcıoğlu, tek aday tek lider olarak girdiği partisinin 7. Olağan Kurultayı'nda yeniden genel başkan olarak siyasi hayatına kaldığı yerden devam edecek…


Her siyasi parti lideri gibi “Başbakan” olarak “Türkiye'yi temsil etmeyi” arzu eden, 22. Dönem'de memleketi Sivas'tan Bağımsız Milletvekili seçilerek TBMM'ye giren BBP lideri, Türkiye'de geniş bir “düşünce tabanına” sahip olsa da, şimdilik partisini BBP Sivas Milletvekili olarak mecliste yalnızca kendisi temsil ediyor… Dileriz, gelecekte ülkeyi temsil etme fırsatını da yakalar

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum