Aslan DEĞİRMENCİ

Aslan DEĞİRMENCİ

BDP ve HÜDAPAR’a tarihi görev

Dicle Üniversitesi’nde yaşanan olaylar hepimizin haliyle canını sıktı. Hiç beklenmedik bir anda patlak veren olaylar, gençler tarafından hâkimiyet kavgasına sürüklendi. Taşlı-sopalı kavga, Bilge Gençlik Kulübü üyelerinin bıçaklanmasına kadar götürüldü. Mahmut Durmaz ve Muhlis Bayıncık saldırıda ağır yaralanırken, sosyal medya üzerinden provokasyonlar şu saate kadar tam gaz sürdü.

Çözüm sürecinin konuşulduğu şu günlerde yaşanan olaylar sorunun PKK’nın silah bırakmasıyla sonuçlanamayacağını bir kez daha gözler önüne serdi. Elbette önce silahlar susmalı ama bölgede devam eden tüm husumetler de bir şekilde sona erdirilmeli.  Çünkü ‘Kutlu Doğum’u bile içine sindiremeyerek eski düşmanlıkları hatırlamak ve yeni kavgaları körükleyip ateşlemek barış sürecini akamete uğratacaktır. Bencil bir güç istenci ile hareket etmek, ayrımcılık ve başkasını yok saymak sorunları derinleştirecektir. Zaten süreçten ve hatta bölge insanından rahatsız olduğunu açıkça dile getiren yapılar ortada iken bir de Kürt grupların bir birlerini hedef alması çözüm için aktif rol içinde olanların alanlarını daraltacaktır.

Bir sağduyu çağrısı yapma niyetinde değilim. Ama özellikle BDP’ye büyük görev düştüğünü belirtmek zorundayım.

“Barış için her türlü sorumluluğu almaya hazırız” diyen Barış ve Demokrasi Partisi üyeleri bu sorumluluktan kaçamaz. Derhal olaya el koyarak; gerilim derinleşmeden bölge gençliğine sahip çıkmalıdır. Bu sürece verecekleri en büyük desteklerden biri olacaktır. Dicle Üniversitesi’nde meydana gelen olayların farklı üniversitelere sıçrama işareti geldiği şu günlerde BDP’liler akliselim davranarak, Kürt gençlerinin bir birini kırmasını engellemek için ellerinden geleni yapmalıdırlar. Bilge Gençlik Kulübü üyelerine yakın olduğu bilinen HÜDAPAR yetkilileri de soğukkanlı davranarak olası yeni provokasyonları önlemek için atılacak her yanlış adımın önünde durmalıdır.

Ve Akil İnsanlar… Hemen hemen hepsi 90’lı yıllarda yaşananları biliyor. Ve o süreci yaşayan, içinden çıkan, şiddet sarmalının hepimize verdiği zararları iyi bilen Akil İnsanlar, tarafları dinleyerek husumetin sona ermesi için adım atmalıdır. Tabi sadece Akil İnsanlar değil bölgenin kanaat önderleri de kardeşi kardeşe kırdırmak için pusuda bekleyenlerin oyununu bozmak adına,  derhal araya girmelidir. Olayların daha fazla çıkmaza sürüklenmemesi için, yeterince kanla sulanan toprakların yeniden kanlanmaması adına kimse sorumluluk almaktan geri durmamalıdır.

Taraflar arasında mekik dokuyan Özgür-Der ve Mazlumder de yalnız bırakılmamalıdır. İHD’ de üzerine düşeni yapmalı, bölge sivil toplum örgütleri ise konuyla yakından ilgilenmelidir. Türk ile Kürt’ü bir birine düşürerek çözümsüzlük isteyen kadar, Kürt'ü Kürt'e kırdırarak çözüm sürecini akamete uğratmak isteyenlerin varlığı da dikkate alınarak davranılmalıdır. Derin ve çirkin tezgâhlara zemin hazırlayanlar varsa, onları deşifre etmekten de geri durulmamalıdır. Karanlık ve acı yıllara geri dönmeye çalışmanın kimseye hele de bölge halkına bir hayrı olmayacağı açıktır.Şimdi bölgede çeşitli kesimleri çatıştırmak, kaos çıkarmak ve baskı altına almak isteyenlere karşı uyanık olma zamanıdır. Çatışma, kaos ve belirsizlik ortamının geçmişte kime yaradığı unutulmamalıdır. 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.