Bir Zamanlar Anadolu’da Türkler de Yaşamıştı -2

JAPONYADAKİ 4 MİLYON BOŞ EV BİZE İKAZ MI?

Bir zamanlar Anadolu'da Türkler de yaşamıştı başlıklı son yazımda ülkemizdeki ürkütücü nüfus azalmasına dikkat çekmiş, konu ile ilgili bazı mevzuları dile getirmiştim. Yazı uzun olduğu için alınacak tedbirlerle ilgili düşüncelerimi ikinci yazımda dile getireceğimi söylemiştim. Bu tedbirlere geçmeden önce konu ile ilgili geçen hafta yazılı ve görsel medyada yer alan ve tam da nüfus azalmasının nelere mal olabileceğini gösteren birkaç haber yayımlandı. Bunlardan en ilginç olanını sizlerle paylaştıktan sonra tedbirler konusunu yazmak istiyorum.

JAPONYADAKİ BOŞ EVLER

“…Japonya'da kriz: 4 milyon boş konut var, acil durum ilan edildi Japonya’da nüfus, 2024 yılında rekor düzeyde azalarak 908 bin kişi geriledi. “Sessiz bir acil durum” olarak tanımlanan bu kriz, yaşlanan nüfus ve artan terk edilmiş ev sayısıyla daha da derinleşiyor…”
“…Birçok gelişmiş ülke düşük doğum oranlarıyla mücadele ederken, bu sorun Japonya'da özellikle ciddi bir boyutta...”

DURUM VAHİM

Başbakan Shigeru Ishiba bu durumu “sessiz bir acil durum” olarak tanımlayarak, daha esnek çalışma saatleri ve ücretsiz kreş gibi aile dostu önlemlerle bu gidişatı tersine çevirmeye söz verdi.

REKOR SEVİYEDE GERİLEDİ

Geçen yıl Japon nüfusu 908 bin 574 kişi azalarak yüzde 0,75 oranında düşüşle 120 milyon 65 bine geriledi.

İçişleri Bakanlığı’nın açıkladığı verilere göre, bu düşüş 1968’de başlayan anket serisi boyunca kaydedilen en büyük azalma oldu ve art arda 16 yıl boyunca devam etti.

TERK EDİLEN EVLER

Yaşa göre dağılıma bakıldığında, 65 yaş ve üzeri Japon vatandaşları nüfusun yaklaşık yüzde 30’unu oluştururken, 15-64 yaş arası grup yüzde 60’ını oluşturuyor. Her iki grupta da geçen yıla göre hafif artış gözlendi.

Dünya Bankası verilerine göre, Japonya, Monaco’dan sonra dünyanın en yaşlı ikinci nüfusuna sahip.

Nüfusun azalması, kırsal toplulukları da derinden etkiliyor. Geçen yıl yayımlanan hükümet verilerine göre, ülkede terk edilmiş ev sayısı son 20 yılda yaklaşık dört milyona ulaştı…”

(https://www.ntv.com.tr/dunya/japonyada-kriz-4-milyon-bos-konut-var-acil-durum-ilan-edildi,7wH3RhfbnUyydHg2r0imBQ)

Bu haber bize bir şeyler anlatıyor, bir şeyleri hatırlatıyor. Eğer gerekli tedbirler alınmazsa Türkiye’nin geleceğinin de bundan farklı olmayacağı gerçeğini haykırıyor. Bu arada şu tezata dikkat çekmek isterim. Yıllardır Türkiye'de ve dünyada japon milleti saygı duyulan, üreten, ahlaklı, eğitimli, dil ve tarih şuuru mükemmel bir millet olarak tanınır. Pekiyi ne olduda bu millet tüm olumlu verilere rağmen bu hale düştü? Bu sorunun cevabı cidden zor ve araştırılması gereken bir konu.

Gelelim millet olarak, devlet olarak bizlerin alması gereken tedbirlere:

1- Bu mesele önemine binaen siyaset üstü kabul edilerek, milli güvenliğimiz ilgilendiren bir konu olarak görülüp tüm partiler arasında konsensus sağlanmalı.

2. Aileyi Güçlendiren Politikalar üretilmeli.

a-Doğum destekleri artırılmalı. Her yeni doğan çocuk için kademeli maddi destek sağlanmalı.

b-Ailelere yönelik konut ve kira destekleri artırılmalı.

c-Evleneceklere maddi destek sağlanmalı

d- Gençleri evlilikten alıkoyan başta “ömür boyu nafaka” gibi kanunlar derhal düzeltilmeli

e- Serbest ilişkileri engelleyici düzenlemeler yapılmalı.

3- Eğitim, aile ve sanat politikalarında hızlı bir değişime gidilerek gençlerimizin dünyaya, insana, ahirete, mala, vatana, çocuğa, paraya, makama… Bakış açıları değiştirilmeli.

4- Eğitimde ve sanatta manevi kalkınma, güzel ahlak, milli duruş ve milli bakış mevzuları ehemmiyetle ele alınıp öne çıkarılmalı. Kendine, tarihine, kültürüne, diline, dinine, milletine güvenen ve onları seven nesiller yetiştirilmeli.

5- Gençliğe Umut Verilmeli

a- Türkiye'de birçok genç, evlenmekten, çocuk sahibi olmaktan, çocuk yetiştirmekten korkuyor. Geleceğe dair umut taşımayan gençleri bu yeisten kurtarmalı.

b-Eğitimsiz nüfus çoğalırsa, niteliksiz bir kalabalık olur. Eğitim kaliteli hale getirilmeli.

c-Mesleki eğitim yaygınlaştırılmalı, nitelikli ara eleman açığı giderilmelidir.

d- Gençlere hayat becerileri kazandırılmalı, aile, millet, kültür vatan sevgisi işlenmeli.

e- Ekonomik okuryazarlık öğretilmeli.

f- Türkiye'de öğretim çok uzun olup kısaltılmalı…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
11 Yorum