Dinle Beni Ey Kürt Kardeşim

 

Bu pazar yapılacak seçimlerde değil ülkenin, bütün ümmetin ve insanlığın kaderi oylanacak. Vereceğiniz her oy, yer kürenin en ücra köşelerinde bile fiilen aks-i seda bulacak. Ama bunun ümmetin hayrına mı yoksa zararına mı olacağını özellikle senin tercihin belirleyecek.

 

Kaderin cilvesi bu ki, yeryüzünün en mazlum halklarından biri olan Kürtler, yeryüzünün diğer mazlumlarının maruz kaldığı zulmün devam edip etmemesinde karar mührünü elinde tutuyor. Mazlumların dilini gayet iyi anlayabilecek bir kardeşleri, onların idam fermanını imzalamak için kendisine uzatılan illizyona (HDP) kanıp kanmadığını ilan edecek.

 

Yeryüzünün en dindar halklarından biri olan Müslüman Kürtler, yakın zamanda İslam’ın yeryüzündeki geleceğinin yönünü tayin edecek olan iradenin belirlenmesinde en kritik noktada duruyor.

 

Müslüman Kürt halkı, Pazar günü sandık başında yapacağı seçimle faşist kemalizmin Kürtlere uyarlanmış formülasyonu olan kürtçü akımların peşine mi yoksa sağduyusu ile asıl ait olduğu yerin yeniden tesbitine mi mührünü vuracak yaşayıp göreceğiz.

 

Bakalım Kürt kardeşlerimiz kendilerini ezen “Kemalist TeCe Zulmü”(!) gerçeğinin kendilerinden önce Türkleri en acı bir şekilde ezdiğini ve Osmanlı’nın 200 yılda, bin bir emek, fedakarlık ve sayısız şehitle ulaşabildiği sınırlardan, ABD’nin “İkiz Kuleleri” gibi hızla yıkılarak çekildiğini idak edebiliyor mu bunu göreceğiz pazar akşamı.

 

Bu yıkılışın, Türk faşizminin eliyle Türk tarihine ihanet edenler tarafından gerçekleştirildiğini, dahada kötüsü bunun uluslararası şer odakları tarafından kendilerine ihale edilmiş olduğunu görebilecek mi? Bakalım aynı ihaleden kalan eksikliklerin tamamlanması ihalesini(!) Kürt kardeşlerimizde alacak mı?

 

Ey Kürt Kardeşim...

 

Viyana’yı muhasara eden 72 milletten müteşekkil Ali Osman Ordusu’nun sırtından vurulup vurulmamasına bir zamanlar Kırım Hanı Murad Han karar vermişti. Murad Han, tercihini İslam’ın ordusunun vurulmasından yana kullanmıştı da değil Ali Osman ve Kırım Hanlığı, bütün Ümmeti Muhammed hala o yanlış kararın meşum faturasını ödemekle meşgulüz 325 yıldır.

 

Ey Kürt Kardeşim...

 

Sen, tercihini uluslararası şer odaklarının hizmetine verip Ümmeti Muhammed’in yer yüzündeki en büyük kardelen çiçeğini Mart Dokuzu Fırtınası’na teslim edemezsin. Etmemelisin... Bu Hasan’la Haso’nun, Mahmut’la Maho’nun, Ziya ile Ziyo’nun geleceğini top yekün yok etmektir.

 

Ey Kürt Kardeşim....

 

Keşke sana Kürtçe seslenebilseydim. Keşke sana senin yüreğindeki yarayı ve yürek sızını en derinine kadar hissedebildiğimi sana Kürtçe anlatabilseydim. Ama anlatamıyorum. Tıpkı bir zamanlar bu topraklardan sürülen Ermeniler, Rumlar, Yahudiler ve hatta Hıristiyan Türklerin diliyle olan asli irtibatımız nasıl ve kimler tarafından kopartıldı ise seninlede bir takım iletişim kanallarımızın tıkandığı gerçeği gibi. Ama sana şunu yeminle söylüyorumki, Türk faşizminden nefret eden bir din kardeşin olarak hala ve her şeye rağmen gönül diline, kalbimin açık olduğunu bilmeni isterim.

Ama şunu şiddetle bilmeni isterimki, eğer bugün seni kürtçe anlayamıyorsam bu senin uğradığın zulme senden önce benim en derinlemesine maruz kalmaklığımdandır. Bilmeni isterimki Türk kılığına girerek daha düne kadar seni ezenler, bundan yıllar yıllar önce Türkleri ezerkende Türk kılığına girmişlerdi.

 

Kimi Sabataist, kimi Pakraduni, kimi Dönme, kimide düpedüz dönme!

 

Ey Kürt Kardeşim...

 

İslam aleminin kör kavmiyetçi yok oluş rüzgarlarına mı yoksa İttihadı İslamdan kaynaklanacak rahmetin muştularına mı teslim olacağına sen karar vereceksin.

 

Unutma...

 

Evlatlarımızın kanları üzerinden yazılan hesapları ödemek zorunda değiliz. Bu kirli oyunu boşa çıkartabiliriz. Kürtçülük ve Türkçülük murdar ve şeytan işi pisliklerdir. Gel oyunu “İslam Birliğinden” yana kullanki, ne Mahol’ar ölsün nede Mahmut’lar.

 

Filistin’de, Suriye’de, Irak’ta, Miyanmar’da ve özelliklede katledilmesi yarı meşruiyete bindirilmiş Doğu Türkistan’da Kızıl Çin Komünizmi’nin merhametsizliğine teslim edilmiş müslüman kardeşlerinin kurtuluş umutları yarım kalmasın.

 

HDP denilen projenin MHP’nin aynadaki iz düşümü olduğunu unutma. Yer yüzündeki bütün şer odaklarının Uzun Adam ve Ak Parti’den rahatsızlığının neden kaynaklandığını unutma. Unutma, Somali’den Miyanmar’a bütün mazlumlar kafilesinin kaderini belirlemek senin elinde.

 

Kardeşim... Kardeşlerine kıyma.

 

Ak Parti’nin bir Türk ve sistem partisi olmadığını, bütün ümmetin kurtuluş ışığı olduğunu gör ve bu lambanın kırılmasına müsade etme. Etmeki, bu ışık hiç sönmesin. Etmeki, çocuklarımızın kanlarıyla coğrafyamıza çizilmek istenen bu kanlı harita çizilemesin.

 

Unutma; karar senin, vebal senin.

 

 

E mail:   akpinartahsin@hotmail.com

Twitter: @akpinartahsin

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum