
Salim YILMAZ
FAS GEZİ NOTLARI 1- RABAT
Fas, Afrika kıtasında geçmişe yolculuk yapmak isteyenler için en güzel gezi rotalarından biri olarak dikkat çekiyor. Her yeri tarih kokan Fas’ın başkenti Rabat olmasına karşın en bilinen şehirleri Kazablanka, Agadir, Tanca, Meknes, Fes ve Marakeş’tir. Fas ziyaretçilerini hem doğal güzellikleriyle büyülerken tarihi eserleriyle kültürel zenginlik sunuyor hem de unutulmayacak deneyimler yaşatıyor. Tüm bunlar beş günlük bir Fas seyahatine katılma sebebidir. Fas hakkında genel bilgi vermek gerekirse, başkenti Rabat olan, toplam 35 Milyon nüfuslu bir ülke. Afrika'nın kuzey batısında yer alan Fas’ın batısında Atlas Okyanusu, Cebeli Tarık boğazı ve kuzeyinde Akdeniz ile uzun sahil şeridi bulunmaktadır. Fas aynı zamanda El Mağrib’ül Aksa (uzak batı) olarak ta biliniyor. Ülkenin resmî dili Arapçadır. Nüfusun hemen tamamı (% 99,95’i) Sünnî Müslüman olup çoğunluğu Mâlikî mezhebindendir. Ülkede 43.000 kadar da Hıristiyan vardır; Museviler ise çok küçük bir azınlık oluştururlar.
Fas ile tarihi ve kültürel ortak bir çok yönümüz bulunmaktadır. Turistik veya iş amaçlı Türkiye’den Fas’a giden vatandaşlarımız bu zengin ortak miras nedeniyle Fas’a hayran kalmaktadır. Bunların yanında diğer bölge ülkelerinde eşine rastlayamayacağınız, Fas’ın kendine has doğal güzellikleri de ziyaretçilerini Fas’a hayran bırakmaktadır. Her yönüyle gezilmeye, görülmeye değer bu güzel, şirin Kuzey Afrika ülkesinin tarihi ve doğal güzelliklerini, kültürel zenginliklerini siz değerli okuyucularıma aktarmaya çalışacağım. Bildiğiniz gibi Fas ile Türkiye arasında yapılan antlaşmalar gereği Fas’a vizesiz seyahat yapılabiliyor, her yönüyle görülmeye değer bu ülkenin zenginlikleri gezilip görülebiliyor.
Fas’ın ilk yerlileri Berberilerdir. Yerleşik hayata başlama M.Ö 8000 yıllarına dayanır. Fas’ta 5. yüzyıla kadar Roma egemenliği sürer. Fas’ın İslam diniyle tanışması 7.yüzyıla dayanmaktadır. Fas, 7. yüzyıl başlarında Mûsâ b. Nusayr kumandasındaki Müslümanlar tarafından fethedildi. Yerli halkı oluşturan Berberîlerin İslâmiyet’i kabulü ile bölge bir Müslüman ülkesi haline geldi. Emevi devletinin fetihleriyle ülkede İslam dini hızla yayılmıştır.
İslam’la tanışan Fas’ın 7. Yüzyıldan 20. Yüzyıla kadar geçen 13 yüzyıllık tarihi pek çok çalkantılara sahne olmuştur. İslam tarihinde önemli yer tutan “Murabıtlar”, “Muvahhitler” Fas’ta hüküm sürmüşlerdir. Coğrafi konumu nedeniyle Hıristiyanların sürekli saldırılarına maruz kalan Fas ve diğer Batı Afrika İslam ülkeleri, Oruç Reis ve Hızır Ali Reis’in 1516’da Cezayir’i fethetmeleri ile rahatlamışlardır. Osmanlı Devleti ile Fas Sultanlığı arasındaki münasebetler Kanuni Sultan Süleyman döneminde (1520-1566) başlamıştır.
Uzun süre Müslümanların egemenliğinde kalan Fas son olarak 20 yüzyılın başlarında Fransızlar tarafından işgal edilmiş bir sömürge ülkesi olmuştur. 30 Mart 1912 yılında Fas Sözleşmesi ile sömürge ilan edilmiştir.
Uzun yıllar Fransız sömürgesi olan Fas 1957 yılında bağımsızlığını kazanmıştır. 1927 yılından bu yana Sultanlıkla yönetilmeye başlanan ülkenin başına Sultan 5. Muhammed gelmiştir. 5. Muhammed 1927-1961 yılları arasında sultan olarak ülkeyi yönetmiştir. Ölümü üzerine yeni Kral oğlu 2.Hasan olmuştur. 1999 yılından bu yana Fas kralı 2.Hasan’ın oğlu 6. Muhammed’dir.
İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanından gece 22.00 de havalanan uçağımız 5 saatlik uçuş ile 03.00 de Kazablanka havalimanına indi. Pasaport işlemleri sonrası bizi bekleyen otobüse bindik. Rehberimiz Ali Fakioğlu “Afrika’nın en batısındaki ülke olan Fas’a hoş geldiniz” diyerek kısa bir selamlama konuşması yaptı. Başkent Rabat şehrine doğru yola çıktık.
Sabah erkenden bir restoranda kahvaltı yaptıktan sonra önce Fas kralının yaşadığı tarihi saraya doğru giderken rehberimiz Ali Bey önce 5 günlük gezi rotamız hakkında kısaca bizi bilgilendirdi. Rehberimizin bölgenin iklimi hakkında verdiği bilgilere göre yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve nemli olan Rabat, Akdeniz iklimine sahiptir. Geceleri her zaman serin olmakla beraber havanın genel ortalama sıcaklığı hep yüksektir. Çok fazla sıcak bir havada gezmekten hoşlanmıyorsanız seyahatinizi en azından İlkbahar veya Sonbahar da yapmayı düşünebilirsiniz. Biz Ocak ayında gitmemize rağmen Rabat şehrinde ılıman bir iklim vardı. Alışveriş bölgesi ve yerleşim yeri olan Rabat, tam bir idari şehirdir.