Faziletliler ve Faziletsizler

İKİ sınıf insan faziletli (erdemli) olmadığını ikrar eder, söyler.

Birinciler: Faziletli kimselerdir. Faziletli oldukları için, faziletlerini inkâr ederler. Çünkü, hiçbir faziletli insan "Ben şöyle faziletliyim böyle faziletliyim" diye kendi reklamını yapmaz. Faziletli olmanın birinci şartı, samimî olarak "Ben faziletli değilim" demektir. Faziletfüruş (fazilet satan kişi) faziletsizdir.

İkinciler: Bunlar, faziletli olmadıkları için, "Ben faziletli değilim" diyerek gerçeği söyleyen kişilerdir. Faziletli değildirler ama doğru söyledikleri için yine de tebrik ve tahsine layıktırlar.

Hem faziletsiz, hem de ben çok faziletliyim diye davul çalanlara gelince: Onlar sefil ve alçak kimselerdir.

Fazilet o kadar ucuz bir şey değildir. Aslında sağlıklı bir toplumda hırsızlık yapmamak fazilet değildir, normal bir haldir. Toplum hastaysa, bozuksa, kokuşmuş ve hırsızlık yapmayan kimseler büyük erdem sahibi olarak görülür ve sanılır.

İslâm dini iman edenlere yüksek ahlâkı, yüksek fazileti, yüksek karakteri tavsiye eder.

İslâmî faziletlerin birkaçını zikr etmeme müsaade buyurunuz:

Kendi aleyhinde, anası babası aleyhinde, oğlu kızı aleyhinde, kardeşi aleyhinde, yakınları ve dostları aleyhinde de olsa doğru şahitlik etmek.

Helâl kazanmak, helâlinden yemek içmek, giyinmek, yaşamak bunlar küçük, normal faziletlerdir. Asıl fazilet, helâl bile olsa, ihtiyacından fazlasını istememek ve almamaktır.

Otomobilde (Binitte... Eskiden at, eşek, deve, araba idi...)

fazilet ölçüleri:

Normal fazilet: İhtiyacına yeten (bugünün piyasası ile) yirmi bin liralık bir otoya sahip olmak.

Büyük fazilet: On bin liraya (bir ustaya danışarak) ikinci el sağlam ve güzel bir araba alıp onunla gezmek.

En büyük fazilet: Yolda bırakmaması şartıyla altı-yedi bin liralık bir otomobil. Bu fazileti herkes kaldıramaz. Gururlu, kibirli, benlik sahibi bir kişi ucuz bir arabaya binerse halka rezil olur kahrından ölebilir.

Yeme içmede fazilet:

Gurur, kibir, gösteriş, benlik, mide şehveti için pahalı yemek yemek faziletsizliktir.

Otuz liralık bir yemek yemeye gidiyor... Yanına tercihan fakir bir kimse alır, daha ucuz bir lokantaya gider, ikisi birden 30 liraya doyar. Bu, küçük bir fazilettir.

Bin liralık, olsa da olur, olmasa da olur keyfî bir masraf yapacaktır. Bu bin liranın 500'ünü gerçekten fakir ve muhtaç bir kimseye verir, kendisi 500 lirayla gezer tozar veya eğlenir. Bu da orta halli bir fazilettir.

Bin liranın hepsini de Allah rızası için sadaka olarak verirse o, fazilet olur.

Kimseye kötülük etmemek küçük bir fazilettir. Kendisine kötülük eden kimseye iyilik etmek büyük fazilettir. Kur'ân bunu tavsiye ediyor. Efendimiz Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi ve sellem böyle yapmıştır.

Evliyaullah hazeratı fazilet sahibi kimselerdi.

Faziletli insanların hiyerarşisi:

Âhir zaman Peygamberi Hâce-i Kâinat aleyhi ekmelüttahiyyat.

Diğer Peygamberan-ı izam hazeratı (aleyhimüsselam).

Ashab-ı Kiram radiyallahu ecmaîn.

Diğer peygamberlerin ashabı, havarileri.

GerçekEhl-i Beyt, şürefa ve sâdat.

Selef-i sâlihîn.

Eimme-i müctehidîn.

Ulemâ-i 'âmilîn.

Gerçek ve icazetli şeyhler.

Âdil ve sâlih sultanlar, padişahlar, melikler (Selahaddin Eyyubî gibi).

Çile çekmiş, seyr-i süluk yapmış gerçek dervişler.

Süleha-i ümmet-i merhume.

Kimler kesinlikle faziletli değildir:

Gevezeler, zevzekler, gıybetçiler, lisan afetlerine gark olmuş kişiler.

Kendilerini beğenmiş, gururlu, kibirli, küçük dağları ben yarattım dercesine dolaşan kişiler.

Mağrur, beyinsiz, lüks kurbanı, Nemrudî bir hayat süren zenginler.

Dini imanı para olanlar.

Lüks meskenlerin, lüks otomobillerin, pahalı yemeklerin kendilerine bir üstünlük kazandıracağını sanan beyinsizler. İlâ âhirihi...

Günahlarına, kusurlarına, hatalarına, noksanlarına ağlayan bir Müslüman mı üstündür; gurur, kibir, nahvet içinde hindi gibi şişen, kendini faziletli gösteren bir kişi mi?

Bazı büyük faziletler:

Kur'ân Müslümanı olmak.

Peygamberimizin kurtarıcı Sünnetine yapışmak.

Cumhur-i ulemâya tâbi olmak, cadde-i kübrada yürümek.

Ben değil, biz demek.

İtikadını tashih etmek.

Beş vakit namazı dosdoğru kılmak.

Cemaate müdavim olmak.

Ümmet şuuruna sahip olmak. Hizip ve fırka asabiyetinden kaçınmak.

İhtiyaç sahiplerini arayıp, onlar istemeden onlara vermek. (İsteyene vermek büyük fazilet değildir.)

Komşularının meleği olmak.

Özel kütüphanemde çok dinî kitap var, bu faziletleri onlardan süzdüm.

Bu fakire gelince: Gerçekten faziletsiz bir kimseyim.

* (İkinci yazı)

Fanatik Evangelistler

Genel olarak bütün Hıristiyanlara Evangelist denir. Hıristiyanların içinde bir grup vardır ki, onlar çok fanatik, militan, İslâm düşmanı Evangelisttir. ABD'nin eski başkanı Bush bunlardan biriydi ve yaptıklarını gördük.

1. Onlar, Yahudilerden daha fazla siyonisttir.

2. İslâm'a ve Müslümanlara korkunç bir kin beslerler; medeniyetler çatışmasını bahane ederek İslâm'ı ve Müslümanları yeryüzünden silmek, kazımak arzusundadırlar.

3. Katolik kilisesine de son derece düşmandırlar.Son aylarda şiddetini ve yoğunluğunu arttıran anti-Katolik propaganda ve saldırılar onların eseridir.

4. Bu fanatik Evangelistlerin çoğunluğu Pentecotist mezhebine (veya kilisesine mensuptur).

5. ABD'yi ve İsrail'i kayıtsız şartsız desteklemektedirler.

6. Amaçları: Katolik kilisesini ortadan kaldırmak...Üçüncü dünya savaşı ile Müslümanları yok etmek... Dünyayı ve insanlığı ABD'nin ve İsrail hükmü altına sokmak... Büyük İsrail'i kurmak... Filistini ve İranı dünya haritasından silmek...

Onların kitabında "Yakınlarını sev" yazılıdır ama onlar kinlerini, fanatizmlerini din haline getirmişlerdir.

Hal böyle iken, Türkiye'de dinî bir cemaat bunları da hak kabul etmekte, onlarla can ciğer diyalog yapmaktadır.

Böyle fanatik, militan, kindar, İslâm ve Müslüman düşmanı Evangelistlerin de ehl-i necat ve ehl-i Cennet olduklarını iddia etmek, Tevhid ehli bir Müslümana yakışır mı?

Önceki ve Sonraki Yazılar