Mehmet Y. ULUTAŞ
Fenerbahçe’de Problem Ne?
Fenerbahçe 11 senedir şampiyon olamıyor. Bir kez daha şampiyonluk parolasıyla çıkılan 2025/26 Süperlig sezonu bakın nasıl başladı.
Haziran/2025
- Fenerbahçe’nin futbol direktörü 30 yaşındaki bir gurbetçi olan Devin Özek oldu.
- Ali Koç iddialara göre Mourinho ile el sıkışarak ayrılmak için Londra’ya gitti ama ikna olup geri döndü.
- Yönetim olağanüstü seçimler için toplanan imzaların sayısını görüp seçim kararı aldı ama bunu hemen yapmak yerine Eylül ayına bıraktı.
Temmuz/2025
- Başkan Koç’un “çok büyük transferler yapılacak” vaadi gecikti.
- Mourinho mızmızlanmaya ve takım kalitesini eleştiren açıklamalar yapmaya başladı.
Ağustos/2025
- Fenerbahçe Süper Lig’e iyi başlamadı.
- Mourinho el yükseltti, yönetimi direk hedef alan ve rakip Benfica’yı öven aşağılayıcı beyanlar verdi.
- Fenerbahçe Şampiyonlar Ligi elemelerinde Benfica’ya - birkaç gün sonra transfer edilecek - Kerem’in golüyle elendi.
- Mourinho nihayet kovuldu!
Eylül/2025
- Seçimlere 10 gün kala son yıllarında başarısız olmuş Tedesco takımın başına getirildi.
- Ali Koç kaybetti ve Sadettin Saran yeni başkan oldu.
Ekim/2025
- Saha sonuçları dalgalı olmaya devam etti.
- Teknik Direktör (TD)Tedesco eleştiriliyor.
- Yerli hoca getirilmesi konusunda baskı var.
Yukarıda özetlemeye çalıştığım keşmekeşten başarı çıkmasını beklemek naiflik olur!
Ama günün sonunda futbolu sahadaki futbolcular oynuyor. Duyduğumuz kadarıyla futbolcuların paraları tıkır tıkır ödeniyor. Deyim yerindeyse yedikleri önlerinde yemedikleri arkalarında.
Peki sorun ne? Sorun bence disiplin ve denetim problemi!
Yoksa 300 milyon Avro kadro değeri olan Fenerbahçe’nin 50 milyon Avro kadro değeri olan Samsunspor’a yenilmekten zor bela kurtulmasını başka türlü açıklamak pek mümkün değil.
Geçenlerde eski TD Erol Bulut’u dinledim. “Avrupa’da eğer bir futbolcu performans vermiyorsa onunla birebir konuşulur, daha iyi oynaması için baskı yapılır, ve hala olumlu bir değişim olmazsa, ne kadar bonservis parası verildiğine bakmadan tribüne gönderilir” dedi.
Avrupa’da forma giymiş eski futbolcular Emre Belözoğlu, Burak Yılmaz, ve Nihat Kahveci de her idmandan önce tartıya çıktıklarını ve eğer kilo almışlarsa para cezası aldıklarını söylediler.
Avrupa’da görev yapan Teknik Direktörler oyuncularına daha çok idman yaptırıyor ve devamlı atletik tutmak için sıkı programlar uyguluyorlar. Yerli TD’ler ise göreceli olarak hafif idmanlar yaptırıyorlar. Türkiye’ye gelen yabancı TD’ler de zamanla salıyorlar. Futbolculara haketmedikleri imtiyazlar ve fazladan tatil günleri veriyorlar. Özellikle yıldız(!) futbolculara dokunamıyorlar.
Bu tür disiplinsizlikleri asgariye indiren, denetim mekanizmaları çalışan, futbolcuları devamlı gözlemleyen yönetimler Türkiye’de başarılı oluyor. Göztepe ve Samsunspor bunlara iyi örnekler. Aziz Yıldırım dönemi Fenerbahçe’de de denetim ve disiplin hat safhadaydı.
Unutmayalım ki, içinde 168 saat olan bir haftada tüm idmanlar ve maçlar için en fazla 20 saat harcayan futbolcuların eğlenmek için çok ama çok fazla vakitleri var. Para problemleri de yok. Yani disiplin dışına çıkmak için her türlü ortam hazır.
Sadettin Saran ve ekibinin futbolcuların sahada ve idmanlarda yaptıkları çalışmalara, saha dışındaki davranışlarına, fiziki durumlarına, eğlence aktivitelerine ve performanslarını etkileyen tüm hareketlerine dikkat etmeleri gerekiyor. Elbette ki özel hayatlarına müdahale etmemek şartıyla.
Kendisi de eski bir sporcu olan Sadettin Bey’in bunların farkında olduğuna eminim. Futbolculara sarılan ve espriler yapan Başkan’ın önümüzdeki haftalarda rahat batan futbolculara sert yüzünü de göstermesini bekliyorum. Kadroya girememe veya kadro dışı uygulamaları faydalı olabilir. Disiplin ve denetim Fenerbahçe takımını hizaya sokacaktır!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.