Bilgin ERDOĞAN

Bilgin ERDOĞAN

Fıtrat Dini İslam ve Tevhid

Fıtrat Dini İslam ve Tevhid

“ O halde sen yüzünü hanif olarak dine çevir ; Allah’ın insanları üzerinde yarattığı o fıtrata. Allah’ın yaratışı için hiç bir tebdil yoktur. İşte dimdik ayakta duran din ! Ancak insanların çoğu bilmezler.” (Rum :30:30)

Fıtrat ; linguistik olarak içinde gizleneni ortaya çıkarmak için yarmak anlamında kullanılır. Arab ; deve’nin damağının altındaki gizlenen dişinin yarılmasını böyle ifade eder. Dolayısıyla fıtrat , insan yaratılışındaki özdür veya buna yaradılış formatıda diyebiliriz. Çoğukez fıtrat, insan tabiatı-insan doğası ile aynı anlamda kullanılır. İnsanın nefes alması , su içmesi , yemek yemesi nasıl ki fıtrattandır iman etmeside insan fıtratının bir gereğidir.

 Bünyamin Konstand’ın ifadesiyle din insan doğasının ikizkardeşidir. Hanif olan İslam, fıtrat dinidir. Onun için ne ki fıtrata aykırıdır o şey Allah’ın kitabınada aykırıdır. Ne ki fıtrattandır o şey Allah’ın dininde haram kabul edilmez.

Onun için Allah’ın tüm nehiy ve yasakları aynı zamanda fıtrata aykırıdır. İslamın fıtrat dini olduğuna delil Rum suresinin 30. Ayetidir . Rabbimiz şöyle buyurur : “ O halde sen yüzünü hanif olarak dine çevir ; Allah’ın insanlarıüzerinde yarattığı o fıtrata. Allah’ın yaratışı için hiç bir tebdil yoktur. İşte dimdik ayakta duran din ! Ancak insanların çoğu bilmezler.” (Rum :30:30) Bu ayet açıkça ispat ediyor ki İslam fıtrat dinidir.

Bu konuda delil olarak ayrıca Allah resulü(s.a.v) bütün hadis otoritelerince sahih kabul edilen hadisidir. “Her doğan (çocuk) fıtrat üzerine doğar. Daha sonra onu anne-babası Yahudileştirir veya Hristiyanlaştırır veya mecusileştirir.”(Muttefekun aleyh)

Yaratıcıyı itiraf ettiren insan fıtratıdır. Bu konuda Araf suresinin şu ayetini hatırlatabiliriz. “ Hani rabbin Ademoğulları’nın sırtlarından zürriyetlerini almış ve onları kendi nefislerine karşı şahid tutmuştu : “Ben sizin rabbiniz değil miyim? “ “Evet (rabbimizsin) şahidlik ettik” demişlerdi. (Bu) kıyamet günü : “Biz bundan habersizdik” dememeniz içindir.”(Araf 7:172)

Bu ayetin tefsirlerine baktığımızda bu konuşmanın özellikle müfessir Zemahşeri ve Fahrettin er Razi tarafından mecazi olarak ele alındığını görebiliriz. Muassır müfessirlerden İslamoğlu ise yine bu konuşmanın bir tahyil yani canlandırma olduğunu ifade eder.Ebu Hanife’nin bu ayetle ilgili görüşü : “ Allah, peygamber göndermemis olsaydı dahi , insan fıtri kabiliyetleriyle Rabbini tanıma sorumluluğu taşımaktadır” şeklindedir.

 Dolayısıyla bu ayette Rabbimiz insan fıtratıyla mecazen konuşmakta ve insan fıtratının Rabbini tanıma kabiliyeti taşıdığını ifade etmektedir.Tüm bu delillerden yola çıkarak diyebiliriz ki İslam fıtrat dinidir. Bu yazımda Fıtrat dini İslamın özelliklerine değinmeye çalışacağım.

Fıtrat ve Tevhid İlişkisi

Fıtrat dini İslam’In en temel özelliği tevhid eksenli olmasıdır. Din bir cümleye benzetilecek olursa o cümleninyüklemi tevhidtir. Dolayısıyla yüklemsiz cümle olamayacağı gibi tevhid eksenli olmayan tüm inanç sistemleride batıldır. Onun için vahyin dilinde, Allah indinde din sadece İslamdır.(Ali Imran 3 :19)

Tevhid, Allah’ın , zerreden kürreye kadar yaratıcıi tek kudret olduğunu kabul etmek (Tevhid-i Rububbiyet) ve Ondan başka hiç bir nesneye veya özneye tapılmaması gerektiğini kavli ve fiili olarak ikrar etmek (Tevhid-i Uluhiyet ) ve Allah’ın isim ve sıfatlarında Ona eş veya Ondan üstün hiçbirşeyi kabul etmemektir.

Evet madem ki birşeyden herşey yapan ve herşeyi bir şey yapan her şeyin yaratıcı olan O tek şeydir o halde O’nun dışında herhangi bir mabuda kulluk etmek fıtrata mugayyirdir.

Fıtrata uygun olan ne Babil medeniyetindeki Yılan ve Ejderha figürlerine ne Mısır mitoljisindeki  Ateş tanrısı Zurvanaya, ne Japon Şintoizmindeki Güneşe, ne Hind kadim tanrıları olan İndra yada Mitraya , ne Yunan mitoljisindeki Hermese yada Afrodite , ne hristiyanlar gibi İsa’ya , ne bir kısım Yahudiler gibi Üzeyre tapınmak değil kendisinden başka ilah olmayan, yoktan vareden, herşeyin yaratıcısı olan , hiç bir zaman ölmeyen, herşeyden üstün olan muteal bir Allah `a kulluk etmektir. O öyle bir Allah `tır ki hiç bir şeye benzemeyen ve muteal olandır. (Şura : 42 :11)

Öyleyse fıtrat, tevhidi kabul etmeyi gerektirir. Fıtrat dini İslam’ın peygamber tasavvuru ise “abduhu ve resuluhü” şeklindedir. Peygamber önce kul sonra resuldür.Dolayısıyla peygamberler insan-üstü sıfatlara muttasıl değildirler.(Kehf : 18:110) Onlar gaybı bilemezler . (Neml :27:65) (Lokman :31 :34) Allahtan bağımsız mucize yaratamazlar. (Ankebut :29: 49-50) (Isra :17:90-95)

Fıtrat peygamberi Allah resulu(s.a.v) her zaman kendisinin beşer olduğunu vurgulamıştır. Kendisi zamanında oğlu vefat ettiğinde aynı zamanda güneşte tutulmuştu. Müslümanlar arasında “Muhammedin oğlu vefat etti onun için güneş tutuldu” diye bir söylenti dolaşıyordu. Resul hutbeye çıktı ve derhal kendisinin beşer olduğunu ve Rabbin bir ölümlü için yasalarını değiştiremeyeceğine atıf yaptı.

Tevhid , insan fıtratına en mutabık bir inanç sistemidir. Onun için Allah indinde din sadece İslamdır. Zira diğer inanç sistemleri bu fıtrat yasasından sapmışlardır.

Bugün yaşadığımız en büyük sorun insan fıtratına ters, uydurulmuş din algısının yani hurafenin küresel anlamda bu ümmeti kuşatmış olmasıdır. Dinin fıtrî yani indirilmiş olanı bir cemiyet için hava ve su gibi en temel ihtiyaç iken uydurulmuş yani içine hurafe karışmış olanı zehir gibidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.