Prof. Dr. Yakup CİVELEK

Prof. Dr. Yakup CİVELEK

Gençler / Genç Akademisyenlere Altın Tavsiyeler 3

12.06.2022

Köprü Olalım - Köprü Kuralım

Değerli gençler/ genç akademisyen dostlarım,

Muhterem yaşıtların, yaşça değil, eylemde ve gönülde genç olan kardeşlerim

İk haftadır yazdığımız, altın tavsiyelerimizin üçüncüsüne geldik

Bugünkü tavsiyemde, doğrudan sana aslında dolaylı olarak bana çok önemli bir vazife ve sorumluk teklifinde bulunacağım. Bu tercümanlık, köprülük vazifesi. Ama bu sıradan bir görev değil, bir gönüllülük işi. Aslında bu, medeniyetler arası, insanlık ailesi içinde bir köprü kurma vazifesi...

Genç / Akademisyen Kardeşim!

Sen, bir yandan köklü bir geleneğin mirasçısı, diğer yanda da küresel bilimsel gelişmelerin tanığı olarak bizlerden farklı bir dönemde yaşayan, gerçekten şanslı ve fırsatlarla iç içe olan bir kuşağa mensupsun. Geçmişi temsil eden bizler den farklı olarak, sen bu iki dünya arasında köprü kurma vazifesini taşıyabilecek yetenek ve vasfa sahipsin.

Batı kognitif din yaklaşımları, gerçekten de bizim irfan anlayışımıza yakın şeyler söylüyor ancak bir sorun var, o da yabancı dillerde yazılan bu yaklaşımları o dillerde okuyabilen çok az kişi var. Bundan daha da önemlisi, bu yaklaşımları bizim geleneğimizle mukayese edebilen, aralarındaki benzerlikleri ve farklılıkları görebilen çok aza az kişi var. İşte burada sana vazife düşüyor ve bu noktada sen devreye giriyorsun. O çevirileri sen yapacaksın, ama sadece kelime kelime değil, anlam çevirisi yapacaksın, kültür çevirisi yapacaksın, medeniyet çevirisi yapacaksın. Bu yaklaşımları güçlü, şanlı geçmişimizle mukayese ederek, yorumlayacak ve yeniden anlamlandıracaksın. Mesela Huston Smith'in bir kitabını çeviriyorsun. Sadece onun söylediklerini Türkçeye aktarmakla yetinmeyecek, dipnotlarda, önsözde, sonuçta bunların bizim Gazali'mizde, İbn Arabi'mizde, Mevlana'mızda ne şekilde yer aldığını göstereceksin. İşte o zaman sen sadece çevirmen değil, aynı zamanda bir köprü kurmuş olacak ve vazifeni icra etmiş olacaksın.

Değerli Kardeşim!

Bu çalışmanın ve bu vazifenin ne kadar değerli ve ne denli anlmalı olduğunu biliyor musun? Batıda şimdi keşfettiklerini sandıkları çoğu şeyin, aslında bizim geleneğimizde yüzyıllar önce keşfedilmiş, yaşanmış, tecrübe edilmiş olduğunu ortaya akademik anlamda ortaya koyma ne muazzam iştir, anlatması kolay değil. Ama maalesef bu birikimimiz tozlu raflarda kalmış, unutulmuş, kise tarafından hatırlanmayan, günü geçmiş tarihsel bir vakaya dönmüştür. İşte sen çeviri çalışmalarınla o tozları silecek, o hazineleri yeniden gün ışığına çıkaracaksın.

Okul bitene kadar 20 tane çeviri yapmak büyük bir hedef ama imkansız değil. Haftada bir makale çeviri yaparsan, senede 50 makale eder. Dört senede 200 makale. Bunların en iyilerini seçip kitap haline getirirsen, 20 kitap çıkar.

Ama bu işi yaparken dikkat etmen gereken çok önemli noktalar var:

Birincisi, çevirdiğin metni çok iyi anlamış olman lazım. Sadece dil bilmek yetmez, o metnin arka planını, yazıldığı kültürü, dayanıştığı felsefi temelleri bilmen gerekir. Yoksa yanlış çeviriler yaparsın, yanlış anlamalara sebep olursun.

İkincisi, çevirdiğin konularda bizim geleneğimizdeki karşılıkları bilmen lazım. Bu da demek oluyor ki klasikleri okumuş olman, en azından temel metinleri tanıman gerekir. Yoksa köprü kuramazsın, sadece aktarım yapmış olursun.

Üçüncüsü, çevirilerinde objektif olmaya çalışman lazım. Bazen Batılı yazarlar hakikaten çok güzel şeyler söylüyor, bunu görmezden gelme. Bazen de bizim geleneğimizden çok daha zengin örnekler var, onu da gizleme.

Dördüncüsü, çeviri yaparken hedef kitleni düşünmen lazım. Sen kimler için çeviri yapıyorsun? Sadece akademisyenler için mi, yoksa geniş halk kitleleri için mi? Bu, çeviri tarzını belirleyecek.

Beşincisi, çevirilerinin kaliteli olması lazım. Çünkü sen sadece kendi adına değil, aynı zamanda geleneğin adına da konuşuyorsun. Kötü bir çeviri, hem seni hem geleneği zor durumda bırakır.

Çeviri yaparken unutmaman gereken bir başka esas da şudur: Sen sadece metinleri çevirmiyorsun, aynı zamanda insanları da çeviriyorsun. Yani bir köprü kuruyorsun, insanlar o köprüden geçerek karşı tarafa ulaşıyor. Batılı okuyucular senin çevirilerinle bizim kültürümüzü tanıyor, bizim okuyucularımız da senin çevirilerinle Batı düşüncesini tanıyor. İşte bu çok büyük bir sorumluluk. Çünkü sen insanların dünya görüşlerini etkiliyor, perspektiflerini genişletiyor, ufuklarını açıyorsun. Bu sorumluluğun şuurunda olarak çalışman gerekir.

Ve unutma ki bu çeviri işi seni sadece dil açısından geliştirmez, aynı zamanda seni düşünce açısından da çok geliştirir, senin farklı perspektifleri görmene, farklı yaklaşımlarla tanışmana, farklı metodları öğrenmene vesile olur. Tüm bunlar da seni çok daha nitelikli bir genç zengin bir akademisyen yapar.

Gelecekte sadece kendi araştırmalarınla değil, bu çeviri çalışmalarınla da hatırlanacağın için çeviri işini hafife almamalı. bu senin sadece bir yan işin değil, asıl işlerinden biri yapmalısın

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.