Gizemli gemi, 14 saatlik ziyaret, şüpheli ilişkiler!

Haftalardır bir kayıp geminin peşindeyiz. Atlas Okyanusu'nda kaçırılıp Afrika açıklarında terk edilen bu gizemli geminin önemi neydi, neden kaçırıldı, içinde ne vardı, neden terk edildi, hangi ülke ne tür gizli operasyon yaptı, bu operasyonun yansımaları nasıl oluyor gibi sorulara cevap arıyoruz.

Eruh'tan çatışma ve şehid haberleri gelirken, İstanbul'da sel felaketi yaşanırken, Muhsin Yazıcıoğlu'nun helikopterinin düştüğü yerin çok yakınında silah depoları bulunurken, bu durum akıllara bin bir soru işaretlerini getirirken biz bir kayıp gemiyle ilgili gelişmeleri ıslarla izlemeye devam ediyoruz.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun pazartesi günü 14 saat boyunca ortadan kaybolması¸bu süre içinde Rusya'da olduğunun ortaya çıkması, ziyaretin azami gizlilik içinde yapılması, bir ülkenin başbakanının kendisini bu şekilde gizleme ihtiyacı hissetmesi "gizemli gemi"nin hikayesini yeniden gündemimize getirdi.

Netanyahu'nun Rusya'da S-300 pazarlığı yaptığı, bu silahların İran ve Suriye'ye satışını engellemeye çalıştığı ortaya çıktı. Acaba sadece bu kadar mı? Acaba Rusya ile İsrail arasında gizli kriz mi yaşanıyor. Bir Rus gemisini İsveç açıklarında kaçırıp, bazı şeylere el koyan, geminin Atlas Okyanusu'ndan Afrika açıklarına kadar dünyadan gizleyen, bütün iletişim araçlarını söken kişilerin Mossad mensupları olduğu ağrılık kazanınca Netanyahu'nun ziyaretinin başka gündemleri olacağı ihtimali öne çıkıyor.

Önce hikayenin özetini verelim:

Malta gemi siciline kayıtlı, mürettebatının tamamı Rus olan, 98 metre uzunluğunda bir yük gemisi, 20 Temmuz'da demirlediği Finlandiya'nın Pietarsaari limanından aldığı 1.3 milyon dolarlık "kereste" yükünü Cezayir'i götürmek için yola çıktıktan sonra kayboldu. M/S Arctic Sea adlı gemi yola çıktıktan üç gün sonra İsveç kıyılarında durduruldu. 24 Temmuz'da İsveç'in Öland ve Gotland adalarının arasında izlenen gemiden bir daha haber alınamadı.

On iki kişi oldukları söylenen siyah giyinmiş, maskeli, kimliği belirsiz bazı insanlar gemiyi kaçırmıştı. Geminin bütün iletişim araçlarını tahrip edip cep telefonlarını topladılar ve arama yaptılar. Kaçırılan gemi Atlas Okyanusu'nda dolaşıyordu ve hiçbir Avrupa Birliği ülkesi bunu tespit edemiyordu! 24 Temmuz'da kaybolan Arctic Sea 17 Ağustos'ta bulundu. İsveç kıyılarında kaçırılan, el konulan gemi, İngiltere, Fransa, İspanya, Portekiz'i de geçip Batı Afrika'ya götürülmüştü!

Kim kaçırmıştı? Korsanlar mı, NATO ülkeleri ortak istihbarat birimleri mi yoksa İsrail istihbarat elemanları mı? Şüpheler İsrail istihbaratı üzerinde yoğunlaştı ve giderek de durum netleşmeye başladı. Mossad, Rus gemisini kaçırmıştı! Alacağını alıp gemiyi Afrika kıyılarında terk etmişti. AB ülkelerinin burnunun dibinde! Onları desteği olmadan bu mümkün müydü? Tuhaf bir gelişme oldu; İsveç basını İsraillerin yasadışı organ trafiğini yönettiğine dair haberler yayınladı. İki ülke ilişkileri gerildi. Zamanlama önemliydi. Geminin İsveç kıyılarından kaçırıldığı dönemde İsrail ağır bir suçla itham ediliyordu.

Önce geminin radyoaktif madde taşıdığı iddia edildi. Sonra Cezayir'e nükleer malzeme taşıdığı. Daha sonra ise geminin İran'a S-300 füzeleri taşıdığı iddiaları çıktı ortaya. Hepsi de İsrail'i ilgilendiriyordu ve Mossad, AB ülkelerinin desteğiyle gemiye operasyon yapıyordu. Bir anlamda korsanlık yapılıyordu.

Rusya ile İran ve Suriye arasındaki askeri işbirliği İsrail'in öncelikle hedefleri arasında. İşte İsrail Başbakanı 14 saat bu trafiğin pazarlığını yapmak için Rusya'daydı. Peki bu ziyaret neden gizli yapıldı? Bir ülkenin başbakanı pekala açıktan ziyaretini yapar, neden bu gizlilik?

İsveç'le olduğu gibi, İsrail ile Rusya arasında da derin bir kriz yaşanıyor olabilir mi? Ya da bu gizli ziyaret sonuçlarını sonra göreceğimiz başka bir pazarlıkla mı ilgili? Tel Aviv, Rusya'dan İran ve Suriye'ye silah akışını kesebilecek mi? Mesela S-300'leri durdurabilecek mi?

Aklıma başka şeyler de geliyor? Bu tür gizlilikler büyük felaketlerin habercisi olabiliyor. Suikastlerin, özel operasyonların hatta saldırıların!

Önceki ve Sonraki Yazılar