Kurtuluş AYBİRDİ

Kurtuluş AYBİRDİ

HUKUK SİSTEMİMİZDEKİ AKSAKLIKLAR VATANDAŞIN HALİ

HUKUK SİSTEMİMİZDEKİ AKSAKLIKLAR VATANDAŞIN HALİ

Düzeltilmesi gereken o kadar çok sorun ve alınması gereken o kadar önlemler var ki, saymakla bitmiyor. Bir önceki yazımızda Milletimizin anlayabileceği dilden ve sadelikte adalet sistemimizdeki bazı sorunları ele almış ve naçizane bazı önerilerde bulunmuştuk. Bu yazımızda da yine sade ve anlaşılabilir bir yazıyla, halk dili ile birtakım sorunlara değinip çözüme yönelik bazı fikirlerimizi paylaşmak istiyoruz. 

Adalet mekanizması yavaş işliyor, davalar yıllarca sürüyor, ciddi manada kırtasiyecilik ve bürokrasi var açılmış bulunan dava bir karara bağlanınca ise bazen iş işten çoktan geçmiş bulunuyor. Dolayısıyla geç gelen adaletin bir anlamı olmayabiliyor. Ne yapmak gerekir; Türkiye'de avukatların sayısı bir hayli fazla, şuan yaklaşık sayı 2011 sonu itibariyle 74.492, sadece İstanbul Barosu'na baktığımız vakit 2011 sonu itibariyle avukat sayısının 28.267 olduğunu görüyoruz. Ancak son zamanlarda yapılan olumlu işlerden sayabileceğimiz açılan sınavlarla alınan hakim ve savcı sayısı maalesef yeterli değil. Bu durumda avukatların bir bölümünün sınavsız geçiş hakkı tanınmak suretiyle hakim ve savcı olmaları yolu açılmalı. Bu durum hem avukatlarda işsiz kalma sorununa çözüm olacağı gibi, hem de hakim ve savcı sayısının artmasına ve yargılamanın bu suretle hızlanmasına neden olacaktır. hakim ve savcı sayısı yeterli düzeye ulaştığında, mahkemelerin sayısı da ona paralel arttırılacak ve hakim ve savcılara düşen dosya sayısı da azalmış olacaktır, böylece hem dosyalar daha iyi ve titiz incelenecek hem de yargılama hız kazanmış olacaktır. 

Ayrıca şahsi kanaatim şu ki, yeni alınacak hakim ve savcılarda da kısa bir müddet avukatlık yapması şartı aranmalıdır, çünkü vatandaşla olan diyalogun samimi ve sağlıklı olabilmesi için bu kıstasın olması gerektiğini düşünüyorum. Halk tabiriyle "soğuk ve mahkeme duvarı suratlı" olunmaması adına bu bir müddet avukatlık yapma şartının getirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Hakim ve savcılarımızın artık eskiden beri dayatılan ve var olan vatandaşla arasındaki uçurumları, mesafeleri kaldırmak gerektiği kanısındayım. Çoğu zaman vatandaş derdini mahkemede anlatmaya çalışırken hakim ve savcılarımızın karşısında tabiri caizse "dizleri titriyor" ve çoğu zaman anlatacağını da unutuyor. Bu nedenle bu sert ve ürkütücü imajın yerini daha samimi ve duyarlı bir duruş almalıdır. Bu durum kamu vicdanını da büyük ölçüde rahatlatacak, vatandaşın bakış açısını değiştirecek ve adalet sistemine, yargı mekanizmasına olan güvenini de artıracaktır düşüncesindeyim.

Ayrıca önemli bürokratik engellerden biri olan ve kırtasiyeciliğin çokluğunun bir nedeni de kanaatimce, hemen hemen her şeyin noterlerin eline verilmiş olması ve en ufak bir belgenin dahi noter onayından geçme şartının aranmasıdır. Noterlere verilmiş bulunan birçok konuda serbest meslek sahibi avukatlara tasdik etme ve onaylama imkanı verilmelidir. Hatta bazı durumlarda vatandaşın kendi imzasıyla tasdik ettiği belgeler geçerli kabul edilmeli başkaca bir geçerlilik şartı aranmamalıdır. 
Bilhassa ceza yargılamalarında, vatandaşın savunma hakkı son derece önemlidir. Sıklıkla karşılaşılan durum, vatandaş meramını anlatırken sözünün ya hakim tarafından kesilmesi, ya da kendini savunurken beklenmedik şekilde kendisine sert bir tepki verilmesi, kızılması durumudur. Bu durumda da vatandaş panikle ya ne diyeceğini unutuyor, ya da yeterince kendisini savunamamasıdır. Bu da vatandaşın yargıya olan güvenini, inancını sarsmaktadır. 
Konudan konuya atlıyoruz belki, ancak o kadar çok değinilmesi gereken noktalar var ki, şimdilik kısa özetler halinde geçmek durumunda kalıyoruz. Yazılarımızın ve naçizane önerilerimizin devamı gelecektir inşallah..Hızlı, adil ve güvenilir bir yargı sistemine kavuşmak dileğiyle...


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.