Taha Fırat DENİZ

Taha Fırat DENİZ

İnsan Yüzündeki Mucize

Bilmeyenler dediler ki: Allah bizimle konuşmalı ya da bize bir ayet (mucize) gelmeli değil miydi? Onlardan öncekiler de işte tıpkı onların dediklerini demişlerdi. Kalpleri (akılları) nasıl da birbirine benzedi? Gerçekleri iyice bilmek isteyenlere ayetleri apaçık gösterdik. (Bakara/118)

Evet, Allah’ı kâinatta bulmak isteyen biri için hiçbir mucizeye gerek yoktur. Çünkü gözümüz ile gördüğümüz her şey -akıl sahipleri için- zaten birer mucizedir. …. Gerçekleri iyice bilmek isteyenlere ayetleri apaçık gösterdik. İnsan dikkatli bir nazar ile şu aleme baksa yaratıcısının apaçık delillerini görecektir. İşte o ayetlerden (delillerden) biri olan ‘’insan yüzü’’ öyle bir mucizeye mazhardır ki onu dikkat ile okuyan akılları hayrette bırakacaktır.

Herkesçe malumdur ki her insanda gözler, kulaklar, burun, ağız, çene vs. hep aynı yerde/konumda -hatta bunların birbirine olan mesafeleri bile aynıdır- oldukları halde tüm insanların yüzü birbirinden farklıdır. Birbirine çok benzeyen ikizlerin dahi, tam bir benzerliği yoktur. Yani her insanın kendisine ait olan yüzü, onu diğerlerinden ayıracak bir alameti farikaya -ayırt edici özelliğe- mazhardır. Halbuki o yüzün, bu mazhariyeti elde edebilmesi için tüm insanlığın suretlerini bilmesi lazım. Mesela bir yazılım mühendisinin bir bilgisayara bin farklı renk kodladığını düşünelim. 999 rengi oluşturan bu yazılım mühendisinin son rengi farklı koyabilmesi için daha önce kodladığı 999 rengi görüp, son rengi farklı koyması lazımdır. Önceki renkleri görmeyen/göremeyen veya bilmeyen farklı bir mühendis, son rengi diğerlerin farklı yapması imkansıza yakındır.

İşte bu örnek gibi, anne karnında oluşum aşamasında olan bir bebeği düşündüğümüz zaman, onun şekillenmesini ve suret almasını sağlayan atomlar yani hücreler, bebeğin yüzünü inşa edecekleri vakit, onun yüzünü diğer yüzlerden farklı yapabilmesi için tüm insanlığın yüzünü ve suretini bilmesi lazım ki, o bebeğin suretini farklı yapabilsin. Yani yaklaşık 8 milyar insanın yüzünü bilecek, ona göre yapacak…

Bu faaliyet için iki durum söz konusudur. Birincisi, anne karnında ki bebeği oluşturan hücrelerin, diğer bütün yüzler/suretler ile irtibatlı olması gerekir yani benim veya sizin yüzünüzdeki hücreler ile irtibata geçip ona göre yeni bebeğin yüzünü farklı yapması lazım. Bu hal ise öyle imkansızdır ki, sanki tüm insanlığın suretlerinin kayıtlı olduğunu bir atom havuzu varda yeni doğan bebeğin suretini inşa eden hücrelerin, o havuzdan tüm suretlere bakıp yeni bebeğe ona göre suret verdiğini kabul etmek gibi komik bir durum olur. İkincisi, tüm yüzleri bilen ve gören, ilim ve kudret sahibi bir zat var ki, o şuursuz ve dış atomlarla irtibatı imkânsız olan hücreleri, birer memur gibi emrinde çalıştırıp yeni ve farklı yüzler inşa etmektedir demek, akla en yakın yoldur.

İşte bu hakikati hangi sebep ile izah edebiliriz. Yaratıcıdan başka hangi sebebe verebiliriz? Hangi sebep, her insanın yüzünü diğerlerin farklı yapacak, bir güce, kudrete ve iradeye sahip olabilir? Bu konu ile alakalı yaptığım araştırmada şöyle bir yazıya denk geldim:

‘’İnsanlar, yüzlerini tanımada olağanüstü şekilde iyidirler; beyinde bu iş için özel bir bölge vardır. Bu çalışmamız insanların eşsiz ve kolayca tanınır olmak üzere seçilime uğradığını göstermektedir. Başkalarını tanımam benim için çok yararlıdır, aynı biçimde başkaları tarafından tanınmam da. Aksi takdirde, hepimiz birbirimize daha benzer görünürdük.’’ (https://evrimagaci.org/insan-yuzleri-essiz-gozukebilmemizi-sagladigi-icin-cok-cesitli-ozelliklerde-evrimlesebildi-2910)

Evet, insan suretlerinin farklı olabilmesi için ‘’beyinde bu iş için özel bir bölge vardır’’ söylemi, benim aklıma şu soruları getiriyor. -Yukarıda da değindiğimiz gibi- yeni doğan bebeğin yüzünü farklı yapan, beyinde ki bu özel bölüm benim suretimi nereden biliyor? 8 milyar insanın suretimi nereden biliyor? 8 milyar insanın beyninde ki özel bölümle irtibata geçip mi yeni doğacak bebeğin yüzünü farklı yapıyor? Aklı esas alan bilim, böyle bir izahı nasıl kabul eder, bu da ayrı bir soru... Bu durum, yaratıcıyı kabul etmemek için ne kadar komik bir duruma düştüklerinin en güzel örneğidir.

Ayrıca insanların yüzünün farklı olması, sosyal hayatta yaşamın rahat ve makul bir şekilde devam etmesi için de gerekli bir durumdur. Eğer yüzün oluşumunda bir tesadüflük veya sebeplerin dahli olan bir durum söz konusu olsaydı, tüm insanların yüzü tek tip olurdur. Zaten yüz içerisinde ki göz, kulak gibi organların, aynı mesafede, aynı konumda olup da farklı bir suret çıkması da beklenmezdi. Yani herkesin sizin suretinizde olduğu bir dünya hayal edin… Hâkimde sizsiniz… Katilde sizsiniz… Zalimde sizsiniz… Mazlumda sizsiniz…. Çünkü suretler hep aynı…. O zaman yüzleri ve suretleri farklı farklı yapan kimse toplumda adil ve makul bir yaşamın olmasını isteyende odur. Buda elbette her şeye hâkim olan ve tüm bu gayeleri gözetecek hikmet sahibi bir yaratıcı ile mümkün olabilir.

Rabbimizin de dediği gibi ‘’gerçekleri iyice bilmek isteyenlere ayetleri apaçık gösterdik’’ işte tüm insanlarda ki farklı yüz ve suretler, bize Allah’ı gösteren apaçık bir mucizedir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.