Aslan DEĞİRMENCİ

Aslan DEĞİRMENCİ

JİTEM ve İtiraf Edilen Yakın Tarihi

Faili meçhuller davasına bakan Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 3 ay önce Genelkurmay ve Jandarmaya yazılı olarak başvurarak, “komutanlığınız bünyesinde JİTEM isimli kuruluş var mı?” sorusuna asker tarafından, “JİTEM adında herhangi birim mevcut değil” şeklinde verilen cevabının ardından Jandarmadan’da benzer bir cevap gelmesi eldeki materyalleri çürütmeye yetmedi. Peki o deliller nelerdi? Gelin beraber yakın tarihte bir gezintiye çıkalım. Üstelik yanıltmadan, gereksiz bilgilerle donatmadan, olayın aslını inkâr etmeden, zorla tarihe yalan söyletmeden bakalım.

Bulgaristan'dan gizlice ithal edilen silahlar ve rüşvet iddialarıyla adı anılan Batman eski Valisi Salih Şarman ile başlayalım. Bölgede şiddet olaylarının tırmandığı bir dönemde bölgeye atanan Vali Şarman silah ithali ve özel birlik kurmaktan da yıllarca yargılandı. Şarman, bir gazetenin sorularını cevaplarken,  “JİTEM'le birlikte çok iyi çalıştık. Neden yok dediler hiç anlamadım. Vardı ve faydalıydı. Bize göre model doğruydu, yeniden uygulanabilir” demişti. Vali Şarman gibi bizde neden inkâr edildiğini bilmiyoruz! Ama gezimize ara vermeden devam edelim.

Diyarbakır 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde Tuğgeneral Veli Küçük ve Albay Arif Doğan’ın da yargılandığı 15 Şubat 2006 tarihinde görülen çete davasına uzanalım. Davaya mütalaa veren ve dosyayı askerî mahkemeye gönderen savcı, JİTEM'in bir askerî istihbarat kurumu olduğu, böylece JİTEM sıfatıyla davada yargılananların da askerî mahkemede yargılanması gerektiğine dikkat çekmişti. Tespitine katıldığımın altını çizerek, Türkiye’de üçüncü cinsin en çarpıcı temsilcisi olan sese kulak verelim.

Ergenekon soruşturmasının son dalgasında muvazzaf askerlerle birlikte gözaltına alınan Seyhan Soylu (Sisi). ‘Travestiler Kraliçesi!’ olarak anılan Sisi ise, 28 Şubat postmodern darbesi öncesinde çıkardığı Strateji dergisi’nin JİTEM’in olduğunu belirtmişti. Sisi, “irticanın belinin kırılması” operasyonlarına yaptığı katkıyı “verilebilecek azami detayla” Nuriye Akman'a anlatırken, “Ben 28 Şubat’ın gizli kahramanıyım” diye övünmüştü.  Sisi, Strateji dergisi bünyesinde 8 ay boyunca istihbarat çalışmaları yaptığını, tesettüre girerek Kalkancı tarikatını incelemeye aldığını, yaptığı hizmetler nedeniyle “alnından öpüldüğünü”, bu nedenle alnına bir yıldız dövmesi yaptırdığını söylemekten de geri kalmamıştı.

1993’te uğradığı suikast sonucu öldürülen JİTEM’in kurucusu Binbaşı Cem Ersever’in avukatı Emin Emir’in söylediklerini de hiç unutamam.  JİTEM’in PKK’ye karşı mücadele için kurulduğunu ve doğrudan Genelkurmay ile Jandarma Genel Komutanlığı’na bilgi verdiğini itiraf eden Emir, “Ben, Cem Ersever’i savunmak için şehir dışına çıktığım davalarda JİTEM’den koruma alıyordum. O zamanlar resmi ismi İstihbarat Grup Komutanlığı’ydı. Fakat kendi görevlileri ve halk arasında ismi JİTEM olarak geçiyordu” demişti. Halen çelişkileri olan varsa biraz daha yakın tarihe girebiliriz. Örneğin asrın davasına… 

Emniyet Müdürü Hanifi Avcı, ‘tanık' sıfatı ile verdiği ifadede “Diyarbakır Asayiş Kolordu ve Diyarbakır Alay Komutanlıkları içinde JİTEM levhaları bulunmaktaydı” derken, ETÖ sanığı emekli Albay Arif Doğan da, mahkemeye talimatla verdiği ifadesinde JİTEM’in kurucularından olduğunu söylemişti. İtirafçı Abdulkadir Aygan ise, 90'lı yıllarda JİTEM adına çalıştığı ve bu kurumdan maaş aldığını gösteren bordroları kamuoyu ile paylaşmıştı. Ergenekon sanıklarından emekli Tuğgeneral Veli Küçük ise, tutuklanma talebiyle sevk edildiği mahkemede halk arasında JİTEM olarak bilinen birimi kendisinin kurduğunu ifade etmişti. Emekli Org. Necati Özgen de katıldığı TV programında JİTEM olarak bilinen Jandarma İstihbarat Terörle Mücadele biriminin varlığını kabul ederek, “JİTEM de subay. JİTEM denilen insanlar da subay. Subay, yemek yediği, suyunu içtiği yere ihanet edebilir mi” demişti.

Şimdi gelelim bugüne… Genelkurmay ve Jandarma Genel Komutanlığı’nın bu delillere cevap vermeden birimi inkâr etmeleri darbe günlüklerini ve cephanelikleri inkâr etmekten farklı olmamıştır. Sürekli olarak TSK’ya karşı sistematik bir şekilde asimetrik psikolojik harekât yürütüldüğü birinci elden iddia edilirken, Genelkurmay’ın psikolojik hareket siteleri kurdurtarak, asıl harekâtın topluma karşı yürütüldüğünün deşifre olması gibi, JİTEM’in de daha büyük delillerle varlığının ispat edileceğinden hiç şüphem yok.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
6 Yorum