Kenya’nın deniz yıldızları

Bir adam güneşin doğuşunu izlemek üzere erkenden kalkıp kasabanın sahiline gitmiş. Görmüş ki, kendisinden önce gelmiş bir adam sahilde telaşla bir şeyler toplayıp denize atıyor. Biraz yaklaşınca o kişinin sahile vurmuş deniz yıldızlarını toplayıp suyla buluşturduğunu anlamış ama yine de, “Ne yapıyorsunuz?” diye sormuş.

Erken gelen adam “Deniz yıldızlarını suyla buluşturuyorum” demiş. Yeni gelen adam hayretle, ”Neden bunu yapıyorsunuz ki?” diye sorunca, topladığı deniz yıldızlarını hızla denize atmaya devam eden erkenci adam, “Yaşamaları için” karşılığını vermiş.

Yeni gelen adam şaşkınlıkla, “İyi ama sahilde sayısını bilemeyeceğimiz kadar deniz yıldızı var ve siz tek başınızasınız. Sizin bu çabanız neyi değiştirecek ki?” demiş.

Yerden bir deniz yıldızı daha alıp suya atan adam dönüp yeni gelen adama bakmış ve şöyle demiş; “Bak, şimdi onun için çok şey değişti!”

Bu yıl Deniz Feneri Derneği’nin kurban kesimlerine nezaret etmek üzere Kenya’ya gittiğimizde karşımızda kendilerine el uzatılmasını bekleyen yüz binlerce deniz yıldızı bulduk. Ekimizin bir kısmı Kakuma mülteci kampına gitti. Biz ise deniz yıldızı toplamayı seven bir grup güzel insanla birlikte Dadaab kampına gittik.

Kampa ulaşmak için başkent Nairobi’den saatler süren bir kara yolculuğunu göze almanız gerekiyor. Geçtiğimiz yıllarda Rida Derneği için yardıma gelen iki kişinin o uzun yolculuk esnasında vefat ettiğini Ahmet Gazi beyden öğrendik, rahmet diledik. Onlardan birisi trafik kazasında, diğeri ise beynine pıhtı sıçramasıyla rahmetli olmuşlar.

Dadaab’taki kamp, dünyanın en büyük mülteci kampı. Dadaab kampında, 700 bin insanın evlerinden yurtlarından uzakta, çaresizlik içinde dünyanın kendilerini hatırlamasını beklediğini gördük. Çoluk çocuk, genç yaşlı, kadın erkek bekleşen yüz binlerce mağdur ve mazlum insan başka coğrafyalarda yaşayan duyarlı kardeşlerinin merhamet elinin kendilerine uzanmasını beklemekte.

O insanlar BM’nin sınırlı gıda dağıtımları ve bazı yardım kuruluşlarının destekleri ile ölüm kalım mücadelesi veriyorlar.

Deniz Feneri Derneği, Beşir Derneği ve Rida Derneği’nin temsilcileri olarak Dadaab’ta kurbanlar kestik. Kurbanların derisi ve tırnağı dahil her şeylerinin değerlendirildiğine şahit olduk. Rida ve Deniz Feneri’nin kamplarda yetimlerden bir kısmını kuşatabilen eğitim çalışmaları yüreğimize su serpti.

Hepimizi çok mutlu eden bir görüntü ise Deniz Feneri’nin Dadaab kasabası yakınında yapımına başladığı ve inşaatı tamamlanmak üzere olan Aysel ve Şerif Fındıkkaya Yetim Külliyesi oldu. Güneş batmak üzere iken gezdiğimiz inşaatın geldiği seviye kısa bir süre sonra ne kadar deniz yıldızının hayata tutundurulacağının müjdesi oldu.

700 bin mültecinin zor şartlarda yaşadığı Kenya Dadaab Kampındaki mültecilerin eğitimlerine katkı sağlamak için, Bursalı işadamı Mehmet Fındıkkaya tarafından, annesi Aysel Fındıkaya ve merhum babası Şerif Fındıkkaya adına yaptırılan yetim külliyesi, hem Kenyalı yetimler için hem de mülteci çocuklar için bir hizmet ve umut kapısı olacak.

Külliye müştemilatında, cami, okul, yetimhane, kütüphane, sağlık odası, idari bina, aş evi, kurban kesim merkezi ve Türkiye ve başka ülkelerden Dadaab'a gidecek misafirlere hizmet vermek amacıyla yapılan bir de misafirhane bulunuyor. Külliyede, en az 300 yetim çocuk eğitim görebilecek.

Yetimhane külliyesinde 350 metrekarelik okul, 430 metrekarelik yetimhane binası, 250 metrekarelik kütüphane ve sağlık odasının olacağı hizmet binası, aş evi ve kesimhane, 155 metrekarelik cami bulunuyor.

Tamamı Müslüman mültecilerden oluşan Dadaab Mülteci kampı için bu proje hayati öneme sahip. Çünkü burada okuyacak yetim çocuklar, kamp ortamından kurtulup Kenya vatandaşı olma hakkına sahip kavuşabilecekler. Daha da önemlisi, projenin koordinatörlüğünü yapan Deniz Feneri Derneği, bu yetim çocukların üniversite eğitimlerini tamamlamaları için de destek verecek. Dolayısıyla Külliye, Kenya’nın ve kamplarda yaşayan mültecilerin geleceğinde söz sahibi olacak eğitimli bireylerin yetişmesinde önemli bir eğitim merkezi hüviyetini taşıyacak.

Aysel ve Şerif Fındıkkaya Yetim Külliyesi çölün ortasında oluşturulmuş bir vaha gibi. Çünkü orada Dadaab mülteci kamplarından seçilecek yetim çocuklar hayata ve geleceğe hazırlanacaklar. Külliye’nin bağışçısı dostum, kardeşim Mehmet Fındıkkaya’yı yürekten tebrik ediyorum. Merhum babası Şerif Beye rahmet, annesi Aysel Hanıma sağlıklı, hayırlı ve uzun ömürler diliyorum.

Abdullah İbni Mes'ûd r.a.'dan rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber s.a.s şöyle buyurmuştur: "Yalnız şu iki kişiye gıpta edilmelidir: Biri, Allah'ın kendisine verdiği malı hak yolunda harcayıp tüketen kimse, diğeri, Allah'ın kendisine verdiği ilimle yerli yerince hükmeden ve onu başkalarına öğreten kimse." (Buhari, İlim 15)

 

 

recep.kocakk@gmail.com

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.