Macaristan’a Teşekkür

Macaristan'ın belli başlı şehirlerinden Pecs'te bulunan Yakovalı Hasan Paşa camiinin hem bir Osmanlı sanat eserleri müzesi olarak kullanıldığını, hem de Macar veya başka ülkelerden gelen Müslümanların orada her hafta Cuma namazı, Ramazan aylarında her gece Teravih namazı kılmalarına izin verildiğini duydum ve bundan bir Müslüman olarak son derece memnun oldum. Mütevazı bir Türkiyeli olarak, bu kadirşinaslıktan dolayı Macar devletine, hükümetine, halkına teşekkürlerimi arz ediyorum.

Yine Macaristan'da küçük bir Müslüman topluluğu olduğu ve bu din kardeşlerime her türlü insan haklarının ve hürriyetin sağlandığını da öğrenmiş ve bundan dolayı da çok sevinmiş olduğumu, böyle bir iyilikten dolayı bütün ilgililere minnetlerimi sunduğumu ilave etmek isterim.

* (İkinci yazı)

Sorular sorular

1. Üçüncü dünya savaşı acaba ne zaman patlayacak?

2. ABD, Sovyetler Birliği gibi parçalanacak ve çökecek mi? Ne zaman?

3. Ehl-i Sünnet Müslümanlarının beklediği Mehdi ne zaman zuhur ve huruc edecek?

4. Türkiye'deki resmî ideoloji dini daha ne kadar devam edecek? Bitiş tarihini tahmin edebilir miyiz?

5. Türkiye bütünlüğünü koruyabilecek mi?

6. Siyonist İsrail'in bitiş tarihi?..

7. Kuzey Irak'ta kurulan Kürt devleti yaşayabilir mi?

8. Suudi Arabistan'da rejim değişikliği olunca Vehhabîlik, gücünü ve nüfuzunu kaybeder mi?

9. Müslüman ülke ve devletler konfederatif (veya federatif) yapıda bir İslam Birliği kurabilirler mi?

10. Büyük zelzeleden sonra büyük bir devlet İstanbul'u ve Marmara bölgesini insanî yardım bahanesiyle işgal eder mi?

11. Türkiye'de Türk Kürt ve diğer etnik unsurlar arasında, Sünnîlerle Alevîler arasında, Şeriatcılarla laikçiler ve diğer zıt kamplar arasında sosyal-millî barış ve uzlaşma kurulabilir mi?

Daha bunlar gibi daha çok soru var. Acaba bu soruların doğru cevaplarını kimler verebilir? Bu soruları soranlar ve cevaplarını arayanlar var mıdır?

* (Üçüncü yazı)

İki telefonlu adam

Eline biraz para geçti, eski ucuz cep telefonunu attı, iki lüks telefon aldı, iki numara, iki zırıltı... Bir üçüncü lüks telefon daha almayı düşünüyor...

Eline biraz daha fazla para geçti ama lüks otomobil almaya yeterli değildi, borca harca girdi ve 80 bin TL'ye bir araba aldı, hayli borca girdi. Şimdi zorlanıyor.

Eline para geçti, eski ucuz tv'sini attı, hayli pahalı lüks bir tv aldı. Benim tv'm senin tv'nden daha güzel, daha lüks, daha pahalı!..

Yemeklerini ucuz esnaf lokantalarında yerdi. Eline para geçince öyle yerlere karşı içinde bir nefret ve tiksinti belirdi. Şimdi çorba 5, ana yemek 15, salata 5, tatlı 7,5 lokantalarda lüks yiyor, lüks içiyor.

Fakirken Fatih'te oturuyordu. Eline para geçince Gondol sitesine taşındı.

Markalı ceketler, markalı gömlekler, markalı kravatlar, markalı paltolar, pardösüler...

Karısı, para gördükten sonra başını açmadı ama o da epey havalandı. Üzerinde yedi parlak ve cırtlak renk ve yaldız bulunan çok pahalı Saint Jean Trinity eşarbı örtüyor başına. Hem de saçlarını deve hörgücü gibi yaparak...

Ellerine para geçince çocuklarını ucuz mektepten aldılar pahalı mektebe koydular...

Bizimkiler zenginleşince dinî bir cemaat onları avucuna aldı, zekâtlarını cemaate veriyorlar.

Eline para geçtikten sonra elektrikli, elektronik, motorlu, mikro dalgalı, lazerli, ışıklı veya ışıksız, sesli veya sessiz, soğutucu veya ısıtıcı, yellendirici, buharlı hayli cihaz ve aparat aldı ama bir tek kitap, bir tek sanat eseri, bir tek hat almadı.

Eskiden bu kadar hırslı değildi, eline biraz para geçince hırsı çoğaldı. İhale, komisyon, avanta peşinde koşmaya başladı. Bilseniz, helâl haram para kazanmak için ne renklere giriyor, ne tiyatrolar oynuyor.

Cep telefonlarının zilleri çaldıkça ağzı sevinçten kulaklarına kadar açılıyor. Gardaş diyor, ikisi birden çalıyo, hangisine bakacam ben... Heh heh heh...

* (Dördüncü yazı)

Vakıfların cevabı

Yahya Efendi Dergahı ile ilgili yazıma Vakıflar İstanbul 1. Bölge Müdürlüğü'nden gönderilen cevap ve düzeltme yazısı aşağıdadır. Teşekkür ederek, saygı ve selamlarımı sunarak yayınlıyorum.

T.C.

BAŞBAKANLIK

Vakıflar GenelMüdürlüğü İstanbul 1. Bölge Müdürlüğü

22.07.2010

SAYI: B.02.1.VGM.1.13.08/

KONU: Şeyh Yahya Efendi külliyesi

Sayın Mehmet Şevket Eygi

İlgi: 13.07.2010 tarihli Millî Gazete'de yayımlanan yazınız.

Muhterem Efendim:

Öncelikle Sayın Devlet Bakanı ve BaşbakanYardımcısı Bülent Arınç Beyefendinin selamlarını iletiyorum. Bu mektubu onun talimatıyla yazmış bulunuyorum. Ben de selam ve saygılarımı sunar, kültürel mirasımıza göstermiş olduğunuz ilgiye teşekkür eder şükranlarımı sunarım.Bundan sonra da yapıcı öneri ve tavsiyelerinizi beklerim.

13.07.2010 tarihli Millî Gazete'de yayınlanan yazınızı okumuş bulunmaktayım. Yazınızda, yanlış bilgilendirme olduğu kanaatiyle aşağıdaki açıklamaları yapma zaruriyeti doğmuştur. Öncelikle vaktinizin olması halinde yapmış olduğumuz çalışmaları, yerinde anlatarak göstermek isteriz.

İstanbul İli, Beşiktaş İlçesi, Yıldız Mahallesi, Çırağan Caddesi, 511 ada, 39 parselde yer alan Şeyh Yahya Efendi Camii ve Müştemilatı 2009 2010 yılı Uygulama (Restorasyon)İşi'nde paletli kepçe kullanıldığı ve mezar taşlarının tahrip edildiği belirtilmekte olup, söz konusu Restorasyon çalışmaları, sadece röleve, restitüsyon ve restorasyon projelerinin tümünün onaylanmış olduğu 8, 10, 11 nolu yapılarda ve Koruma Kurulunca onaylanmış istinat duvarlarında devam etmektedir. İstinat duvarlarının yapımı İdaremiz teknik elemanlarımız, kazısı ise arkeologumuz denetiminde itinayla yapılmıştır ve tamamlanmak üzeredir. Ayrıca tahrip edildiği iddia edilen mezar taşları istinat duvarının yapıldığı bu dik yamaçta değil (bu bölgede eski veya yeni her hangi bir mezar taşına rastlanmamıştır). İstinat duvarı çalışmaları Yıldız Teknik Üniversitesi'nden Prof. Dr. Kutay Özay'ın raporu ve Koruma Kurulunun onayıyla yapılmaktadır.Yine istenirse zemindeki çökme vb. hususlar yerinde gösterilebilir. Koruma Kurulu onayıyla sökülen 8 nolu yapının zemin ve bodrum kat duvarlarından çıkan yapının duvar yapımında kullanılan mezar taşlarıdır. (Ek -02-fotoğraf 1-2-3). Yahya Efendi Külliyesinde birçok duvarda bu taşlar kullanılmış olup, firma danışmanı olan Necdet İşli ve Murat Serdar Saykalın (Ek 3) da bundan bilgileri olmakla beraber birçok kereler şifahi olarak tarafımıza bunların bir an önce sökülerek açığa çıkarılması gerektiği ifade edilmiş, tarafımızca böyle bir uygulamanın Koruma Kurulundan alınacak onaydan sonra yapılabileceği kendilerine belirtilmiştir. (Fotoğraf 4-5) Bahse konu araç ise dik yamaçtan çıkan (Ek 04 de işaretli alan) dolgu zemin üstünde çalışan ve tamamlanan, kuyuların boşluklarını dolduran 165 cm x 205 cm h 2.47 boyutunda, neredeyse insan boyunda bir alet olup, kazıda kullanılan bir alet değildir. Tarihi bir zeminde değil, tamamıyla dolgu zemin üzerinde çalışan ve kazı değil dolgu yapan bir alettir. Duvar yapımında yeni mezarların olduğu kısımda dahil duvar yapımı devam ettirilmemiş, mezarların zarar görmemesi için uzman görüşüne bırakılarak bu kısmın yapımından vaz geçilmiştir. Tüm uygulamalar Koruma Kurulunca onaylı projeler doğrultusunda yapılmaktadır. Ayrıca çay bahçesi gibi oranın kültürel ve manevi yapısına aykırı bir uygulamanın yapılması mümkün değildir.

Özetle bu bölgede izinsiz bir uygulama yapılmamaktadır. Mezar taşlarının tahribi söz konusu değildir.Çıkan taşlar sökülen 8 nolu yapının zemin ve bodrum kat duvarlarından çıkan taşlardır ki bunların da uygulaması Koruma Kurulunun 05.01.2010 tarih ve 4120-4 sayılı kararı ile yürütülmektedir.

Arz ederim.

İbrahim ÖZEKİNCİ

Bölge Müdürü

Önceki ve Sonraki Yazılar