Paket Paket Yumurta Sepet Sepet Demokrasi

 

Yokluk ve boşluk diye bir şeye inanmayan ve metafizik değerler ölçeğinde kendisine İslami değerleri dayanak noktası alan herkes şunu bilir ki iğnenin deliğinden deveyi geçirmeye muktedir olan Allah bu geçirme işlemini yaparken ne iğnenin deliğini büyütür ne de deveyi küçültür.

 

Elbette bir gün gelecek, bu ülkede yaşayan Kürt halkı yaratılıştan kaynaklanan ne kadar hakkı varsa hepsini elde edecek. Bu asla engellenemez. Olsa olsa yavaşlatılabilir. Tıpkı yıllardır olduğu gibi. Ama engellenemez. Engelleme çabaları beyhude olmaktan öteye geçemez.

 

Bu topraklarda olmayan bir çok sorunu bu ülkenin dimağına kazık gibi çakan İttihat ve Terakkici kadrolar, bu kazığın çıkartılmasına da var gücüyle direniyor. Direnmeye devam ediyor.

 

Ülkeyi yöneten iktidarın ruh dünyasında böyle yasakçı bir yaklaşım olmamasına rağmen  ve bu sorunları yok etmedeki kararlılığına rağmen yeterli hızda hareket ettiklerini düşünmüyorum. Tıpkı son açıklanan demokrasi paketi gibi.

 

İktidar içi boş hızlı adımlar yerine daha küçük ve kararlı adımlarla ve bu adımların arkasını muhkemleştirerek gitmeyi tercih ediyor. Buda gerçekleştirilen değişikliklerin kalıcılığını arttıracaktır mutlaka.

 

Ancak olaylar doğal mecrasında cereyan etmediği için burada şöyle küçük(!) ve önemli bir sorun varlığını sürdürmeye devam ediyor.

 

Sanki gerçekleştirilen değişiklikler PKK ve onun siyasi yelpazesi BDP’nin bastırmasıyla gerçekleştiriliyormuş gibi bir algı oluşuyor toplumda. Söke söke alıyormuş gibi anlatılıyor o tarafta ve atılan her adımı da küçük gösterip itibarsızlaştırma yoluna gidiyorlar.

 

Bunu bilerek ve isteyerek yapıyorlar. Çünkü niyetleri üzüm yemek değil bağcıyı dövmek, mümkünse öldürmek.

 

İşte bu noktada hükümet bu sorunu mutlaka ama mutlaka vites yükselterek aşmalı, yok etmeli. Hükümetin tüm iyi niyetli adımlarına rağmen kendilerine uzatılan eli geri itmek için bin bir türlü bahaneler üreten ve oldukça nezaketsiz, nobran kişilik tiplemelerinden oluşan bu yapılaşma, Türkiye’nin demokrasi yürüyüşünde, toplum olarak kararlılığın zedelenmesine ve tereddütler yaşanmasına neden oluyor.

 

Bu yüzden, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın bizzat açıkladığı ve üzerinde nicedir büyük beklentiler oluşmuş bulunan demokrasi paketi ancak ‘Yetmez ama Evet’ hükmünde kaldı bizce.

 

Eğer, ülkemizde mutlak demokrasiye erişmeyi, batıya şirin gözükmek için ve bir kısım kağıt üstündeki mevzuat standartlarını yerine getirmek için değil de, bu topraklarda yaşayan halkların huzuru ve aydınlık yarınları için istiyorsak biraz daha gaza basmalıyız.

 

Ne kadar mı gaza basmalıyız?

 

Tabi ki arabayı yoldan çıkarmayacak kadar.

 

Bunun için gerekli şoför mevcut ve şuanda arabanın direksiyonunda hazırken gelin bu deveyi bu iğnenin deliğinden bir an önce geçirelim. Ne iğneyi büyültmemize nede deveyi küçültmemize gerek yok.

E Mail : akpinartahsin@hotmail.com

Twitter: @akpinartahsin

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum