Pamuk Ağacı

 

Geçen gün bir yaşıma daha girdim. Yanlış anlamayın doğum günüm değildi. Doğum günlerimin üçü de geçti. Şimdi bir de bunu yani üç doğum gününü izah etmek lazım mı?

Ben doğduğumda babam şehir dışına çalışmaya gitmiş. Sonra da askere gitmiş. Nihayet beni iki yıl sonra nüfusa yazdırmışlar. Akıllarına gelen uydurma bir tarihle... Annem ben doğduğumda ilk sahura kalkındığını söyledi. Böylece ikinci doğum günümün tarihi de belli oldu. İnternetten tarihleri inceleyince o yıl ilk orucunun 1 Aralık günü tutulduğunu öğrendim. Böylece 1 Aralık da yazmayan üçüncü doğum günüm oldu.

whatsapp-image-2021-05-27-at-10-22-15-001.jpeg

Ancak iki gün önce beni bir yaş daha büyüten sebep, bunların hiç birisi değildi. Burkina Faso’da pamuk ağacını gördüm. İnanmazsan gelin burada kendi gözlerinizle görün. Kökleri Baobab ağacına benzeyen devasa bir ağaç. Bir köyde iki sıra halinde özenle dikilmiş ve gayet görkemli halleriyle zamana meydan okuyan ağaçların haşmetini gördüm. Bu ağaçların mısır koçanlarına benzeyen meyveleri varmış. Şu anda mevsimi değilmiş ama bunlardan yere düşmüş bir örneğini buldum. İçini açınca ilahi bir hikmet eliyle özenle sıkıştırılmış pamuklara ulaştık. Yumuşaklığı elyafa benziyordu. Eskiden yatak vb. ihtiyaçlar için kullananlar olurmuş. Yerli arkadaşlar, eskiden bunların kullanıldığını ve çok yumuşak olarak zevkle kullanıldığını hatırladıklarını söylediler.

whatsapp-image-2021-05-27-at-10-22-14-2-001.jpeg

Ya şimdi? Fransızlar sömürü yıllarında burada kaliteli pamuğun yetişeceğini tespit etmişler. Bunun üzerine pamuğun ziraatına başlatmışlar. Bunun için tohumlar getirilmiş. Ürünleri satın alacak kendi tüccarlarını da koymuşlar. Gerçekten de ülkede çok güzel pamuk yetişir. Bu bizim Çukurova ve Ege bölgesinde yetişen bildiğimiz zahmetin bininin bir paraya olduğu pamuk cinsinden yani...

Bu pamuklar en saf haliyle Fransa’ya gider ve orada işlenip bazı lüks tekstil markalarında kullanılır. Burada halk boğazı tokluğuna çalışır. Pamuğu satabilecekleri ikinci bir yer de yoktur. Tek elden alınır ve satılır. Fiyatı da bunlar belirler. Halk çoğu zamanda ektiğine bile pişman olur. Zira masraflarını karşılamakta zorlanırlar.

whatsapp-image-2021-05-27-at-10-22-14-1-001.jpeg

Bizim ağaçlara ne mi olmuş? Emperyalist akıl, onun ürünlerini kendisi için kullanışlı bulmamış. Kendi işine yaramayınca da aleyhte üretilen bir dizi kampanya ve dedikodularla eskileri kestirmiş, yenilerinin de dikilmesine engel olmuş. Allah’ın bölgeye vermiş olduğu böylesine masrafsız bir nimet de yok edilmiş. Zira diğeri gibi tarlanın sürülmesi, ekilmesi, ilaçlanması, bakımı ve toplaması gibi zorlu aşamalar yoktur. Hâsılı ben sizler adına Allah’ın bölgeye verdiği özel bir nimeti de incelemiş oldum.

Ekilmesi ve toplanmasının çok zor olduğu pamuğu tercih edip, Allah’ın verdiği büyük nimetleri terk etmek ve zora talip olmak da başka bir garabet işte... Bu ve buna benzeyen diğer nimetlerden şunu öğrendim. Allah adili mutlaktır. Kimseye zulmetmez. Hiç bir coğrafyayı ve hiç bir canlıyı aç bırakmaz. Allah her bölgeye oradaki canlıların ihtiyaçlarını giderecek çeşit çeşit nimetlerini verir. Ancak bazen insanlar bunun kıymetini bilemez ve nimeti yok eder. Ya bundan yararlanmasını bilmez, ya da bunu başkalarının yemesine göz yumar. Sonrada yok diye ağlar.

İnanması zor ama pamuğun ağaçta yetişebildiği ve nimetin bol olduğu bir coğrafya burası... Size böylesi nimeti bol bir diyardan selam gönderiyorum. Açlık ve yokluk, ilahi bir kader değil yani...  

Zalimler, her zaman zalimdir... Ancak onların zulmüne çanak tutan akılsızlar olmasa...

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum