ŞEHİDOĞULLARINA

Değerli Dostlar,

Gönül isterdi ki Habernâme' deki bu ilk yazımızda kestane kebaptan, kurttan-kuştan, börtü-böcekten bahsedelim. Ama ne yazık ki sadece seyirci kaldığımız, öznesi değil; zavallı birer nesnesi olduğumuz gündemin satırbaşları bize bu imkânı tanımıyor. Yanıbaşımızda pazar yerleri bombalanıyor. Irak' ta, Filistin' de, Doğu Türkistan' da, Çeçen ya' da, Keşmir' de, Sudan' da ve dünyanın birçok yerinde çoluk-çocuk, genç-yaşlı demeden insanlar vahşice katlediliyor. Biz ise seyrediyoruz. Sadece seyrediyoruz. Hakim küresel güç tarafından deli gömleği giydirilmiş aklımız, fikrimiz, yüreğimiz, şahsiyetimiz ve benliğimiz burnunun ucunu dahi göremiyor. Burnunun ucunu dâhi göremiyor; çünkü çok daha önemli(!) işlerimiz var. Hem eğer biz bu işlere kafa yorarsak, Fener Cimbom muhabbetine, Yemekteyiz' deki Tankut' un portakallı ördeğine…kim kafa yoracak? Sözü fazla uzatmadan yaklaşık 10 sene önce kaleme aldığım ve güncelliğini yitirmesine fırsat verecek gibi görünmediğimiz(!) yazımı sizlerle paylaşmak istiyorum. Habernâmedeki bu ilk yazımızda ve rabbimizin nasip ettiği sürece yazacağımız bütün yazılardaki sürç-ü lisânlar için şimdi den af diliyorum. Kalpleri evirip çevirene emanet olunuz.

Şehidoğullarına…
Ey şehidoğlu!
Sözüm sanadır,iyi dinle.
Bugün akan kanlı gözyaşlarından
Ve masum yavru çığlıklarından,
Sen sorumlusun!
Daha düne kadar senin olan coğrafyalardaki,
Katliamlardan da sen sorumlusun!
Bütün bunlara rağmen,
Sen hâlâ gülebiliyorsan
Ve hâlâ umursamıyorsan;
Sen sorumlusun! ..
Unutma!
Senin dedelerin;
Mehteri ninni yapıp
Dedeleriyle övündükleri için değil;
Allah deyip yürüdükleri için devleştiler...
Onlar, komşuları açken tok yatmadılar.
Yeryüzü ağlarken gülmediler.=2 0
Kâinatın Efendisi'ni (sav) kılavuz bilip,
Kendisinde zerre kadar şüphe olmayan
Kâinatın kitabına sarıldılar.
Ve onlar; bir ümmetti; geldi geçti...
Sen kendine bakmalısın.
Çünkü sadece, yaptıklarından sorumlusun
Unutma!
Eğer bir solucandan farkın olmasını istiyorsan;
Durma...Yürü...
Takıl Gül'ünün kervanına...
Ben buradayım de.
Artık seni bekleyenleri bekletme.
Çünkü bu kâinat, boşa yaratılmadı.
Çünkü bütün bu âlem;
Oyun olsun diye yaratılmadı.
Ve sen ey insanoğlu; mahlûkatın en şereflisi!
Başıboş bırakılmadın.
Yürek sızlatan bu boşvermişliğinden
Tez elden uyanmalısın.
Unutma!
Dün, dedelerin canlarını vererek Rabblerine yürüdüler.
Bugün sen, daha fazlasını yapmalısın.
Ve dâhi unutma!
Bayrağının celâlini,
Toprağının öfkesini,
Ancak bu şekilde dindirebilirsin!
Sakın ümitsizliğe kapılma.
Sakın engeller seni yıldırmasın.
Sen hele “Bismillâh” deyip bir çık yola...
Göreceksin! Senin ardında,
Âlemlerin Rabbi olan Allah var.
Yani; asla kaybetmeyeceksin
Eğer O varsa arkanda;
Korkma...
Ye' se kapB 1lma...
Sen; “ Geldim ” de sadece
Ve yürü ardına bile bakmadan...
Unutma!
Daha fethedilecek tam altı milyar İstanbul var.
Daha imar edilecek bir o kadar da Kâbe var...
Ve sen şehidoğlu!
Art ık toprağına can verenleri incitmemelisin.
Fatih'i,Yavuz'u, Eyyub Sultan'ı incitmemelisin.
Tüm benliğin ve zerrelerinle; “ Lebbeyk ” demelisin.
Haydin şehidoğulları!
Bismillâh deyip yola koyulmaya.
Haydin;
Kalem kuşanıp, sevgi dağıtmaya.
Karşılıksız sevip, secdeye kapanmaya.
Unutma!
Yedi düvele karşı gövdesini siper eden
Ve imanıyla dillere destan olan sensin.
Kurtuluşu başka yerlerde arama!
Senin muhtaç olduğun kudret;
Evinin duvarında unuttuğun
Ve cenaze ardına mahkum ettiğin
Yeşil kılıfta mevcuttur.
 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum