Mevlaya salli ve sellim daimen ebeda,

Ala Habibike Hayril Halki Küllihimi.

Sevgiliye selam olsun. Allahın Habibi’ne selam olsun. Yaratıkların en hayırlısına, Allah’ın zinetlendirdiği ve şereflendirdiğine, öncekilerin ve sonrakilerin Efendisine, Alemlere Rahmet olarak gönderilene, günahkarların şefaatçisine ve gönüllerin tabibine selam olsun.

Bu gece doğan öksüze, bu gece dünyanın en şereflisini dünyaya getirene selam olsun. Şefkatli dedeye, merhametli amcaya, O’nu gören gözlere, O’nu duyan kulaklara, O’nu sarmalayan kollara, O’na inanan gönüllere selam olsun.

Şam yollarındaki yol arkadaşlarına da selam olsun. Onu taşıyan deve ne kutlu deve, ona da selam olsun. Onu ağırlayan Rahip Nastura ve Rahip Bahira’ya da selam olsun.

Hatice Validem O kutlu eşe, can yoldaşına da selam ederim. Ah o mağara, O’na da selam olsun. Ve diğer mağaradaki örümceğe, yuva kuran güvercine, Senin izlerini silen nasipli koyunlara da selam olsun.

Sütanneler Süveybe ve Halime’ye, sütkardeşlere de selam olsun. Hele dadıların en hayırlısı Ümmü Eymen’e de selam olsun.

O güzel dost Sıddık’ı da selamların en güzeli ile selamlarım. Ömer’e, Ali’ye Osman’a ve bütün sahabeyi güzin (radiyallahu anhüm.)’e de selam olsun.

Ezvac-ı Tahiratı selamlarım. Ehl-i Beyt’i, cennetlik torunlar, Hasan ile Hüseyni de selamlarım…

Ve gözü yaşlı, gönlü yanık aşık-ı sadıklarına selam olsun. Senin na’tlarını yazanlara, şiirlerde Sen’i ananlara da selam olsun.

Sen’in adını taşıyıp Sen’in adınla yaşayanlara, ümmetin bilincinde ve sevincinde olanlara da selam olsun.

Yare kavuşmak için ağyardan geçenlere, Can’a kavuşmak için candan geçenlere de selam olsun.

Sen’i andıkça gönlü çağlayanlara, gözünden damla damla rahmet akıtanlara, ve Sen’in adınla dudakları kıpırdayanlara da selam olsun.

Sen’i rehber edinenlere, benim örneğim Resulümdür diyenlere, Liva-ı Hamd’ini isteyenlere de selam olsun.

Her bir memleketten aşkla San’a koşup, gönüllerinde büyük bir haz, gözlerinde billurdan sızmalarla Sen’i dolaşanlara, Sen’in dolaştığın yerleri dolaşanlara da selam olsun.

Ve gül aşıklarına, gülü Sen’in için sevip, Sen’in için koklayanlara, gül kokusunda Sen’i bulan güllülere ve Sen’i temsil eden güllere de selam olsun.

Ve bu geceyi bir birlerine müjdeleyenlere, mevlidi kutlayanlara da selam olsun.

Bu gece kandildir. Sevinç kandili, neşe kandili. Bu gece bayramdır. Bu gece Sen’in hatırına sevinenlere, mevlidini özleyenlere ve bu gece salavatları göklere yükselenlere de selam olsun.

Bu gece kandildir, güvercinlerin huları, halka halka olmuş dervişlerin hularına karışır. Bu gece kandildir göz yaşıyla ıslanan salavatlar göğe yükselirken, yer yüzüne inen meleklerle çarpışır.

Bu gece kandildir, Süleyman Çelebi her bir camiden “bu gice ol gicedir kim, ol şerif / Nur ile alemleri eyler latif.” diye seslenir.

Bu gece hanelerde şenlik vardır. Analar evlatlarını salavatlarla kandile uğurlar. Yıldızlar daha bir parlar bu gece. Bülbüller en güzel namelerini bu kandilde seslendirir. Minarelerde yanan lambalar, aslında müminlerin gönlünün aydınlığıdır bu gece…

Şairin “Kalbini oymuşlar, oymuşlarda şimallim,

Hayalini, resmini değil,

Seni koymuşlar içine,

Onun içindir adınla atışı.”

Dediği gibi hep var olduğun gönüllerde bu gece tazelenen gecedir.

Salat ve selam O’na olsun, kandiliniz mübarek olsun.