SOSYAL AŞI

Bu başlığı gören okuyucu kardeşlerim hemen soracak; “ Aşının sosyal, asosyal olanı olur mu?” Modern aşının tarihi 18. yüzyılda Edward Jenner ve çiçek aşısına dayanıyor. Sonra başka aşılar insanların imdadına yetişmeye devam etti. Bizin gençlik yıllarımızda çocuklara yapılan aşılara karşı garip ve iddiaları önemli ama sağlam temellere dayanamayan itirazlar vardı. Bu kulaktan dolma iddialar nedeniyle bir kısım aileler çocuklarına aşı yaptırmazdı. Geçen yıllarda da corona / covit 19 üzerine tartışmaları ve aşı iddialarını da biliriz. Buna karşı çıkanlara ve ölümüne savunanlar da vardı.

Tüm bunlara rağmen benim aşıdan kastettiğim başka bir meseledir. Biyolojik hastalıklar için bir aşıyı bulmak belki daha kolay olacaktır. Sonuç ne kadara alınır? orası benim saham değil. Bilmediğim konuda konuşmayı sevmem.

Ancak bir de sosyal hastalıklar var. “Bunların aşısı nasıl bulunur? Bu aşıyı kim bulabilir? Nasıl yapılır ve ne zaman etkisini gösterir?” burası başka bir problem. Biz bugün dünyada biyolojik hastalıkları ve onların sonuçlarını tartışıyor olsak da sosyal ve psikolojik hastalıkları, bunların toplumlara hatta gelecek nesillere verdiği zararları çok da konuşup tartışamıyoruz. Hiçbir sosyal hastalık covit 19 kadar dünya gündemini meşgul etmedi.

Girişi uzattığımı biliyorum. geçen hafta Gine-Bissau cumhurbaşkanının bir konuşmasını izledim. konuşma Fransızca olarak seslendirilmiş, Türkçe olarak altyazı ile yayına konulmuş. Bu konuşma uluslararası bir toplantıda gerçekleşiyor ve Gine-Bissau cumhurbaşkanı Umaro Sissoco Embaló Fransa Cumhurbaşkanı Makron’un da olduğu bir toplantıda ona ciddi bir ayar veriyor. hem de onun gözlerinin içine bakarak dersini veriyor.

Bu görüntüleri izleyince bundan 3 yıl önce ayna Makron’un Burkina Faso gezisi aklıma geldi. Benim ikinci vatanım Burkina Faso’ya bir gezi yapmıştı. O günlerde görevde olan devrik cumhurbaşkanı Kabore’yi yüzlerce üniversite öğrencisi içinde rezil etmişti. Resmen dalga geçmişti ama o da buna bir kelimelik bile cevap vermemişti. Bunu yuttu gitti. Zira Fransız sömürgesi bir ülkenin başkanı olarak Fransa devlet bakanına verilecek cevabın bir maliyeti vardı. Bunu da göze alması kolay değildi. Orada bulunan gençler konu hakkında ne düşündü bilemem. Onların beynini ve düşüncelerini okumak benim işim değil.

Ancak çok daha önemli ve genel bir toplantıda aynı zalimin gözünün içine bakarak Afrika’ya yapılan ayrımcılığı ve ikiyüzlülüğü şikâyet eden, sanki bunun hesabını sormakla tehdit eden başka bir başkan vardı. Tabi zalimin karşısında paspas olanın Hristiyan olduğunu, bu sefer aslan gibi kükreyenin de adının Müslüman olduğunu söylesem aklınızda yeni şimşekler çakar mı bilemem.

“One Minute” ve “dünya beşten büyüktür” çıkışları sanki farklı bir sosyal aşı olmuş. Bazı dostlarım bu satırları okuyunca burada siyasi amaçlı bir propaganda görüp “ama biz başka şeyler de biliyoruz” diye itirazlarını sergileyeceklerdir. Sizin bildiklerinizin de doğru olduğunu kabul edebiliriz. Bazı sözler tam menziline ulaşamıyor da olabilir. Elbette bir dizi eksiklikleri de görmüyor değiliz. Dünya ölçeğinde her zaman istediğinizi yapamıyor olmayı anlamak hiç de zor değil.

Lakin bizim “konuşma ve çıkışlarımızdan” kendileri için de zalime hakkı haykırabilme cesaretini ve örnekliğini bulan birileri varsa; iyi yolda olduğumuzu da kabul edin lütfen. “En büyük cihat zalim sultana karşı hakkı haykırmaktır” hadisi şerifi sözle söylenecek birkaç cümleyi gereğinden fazla büyütmeyi değil de söz söylemenin bile erdemli bir eylem olduğunu ifade eder.

Bu yiğitçe çıkışı için cumhurbaşkanı Umaro Sissoco Embaló’yı kutlamak lazım. Ancak bölgeyi ve orada ince bir iplik üzerinde yol alan dengeleri bilen, bu ilişkiler yumağını çözmeye çalışan birisi olarak “acaba burada ne zaman bir darbe olacak? bu cesur adam ne zaman boğulmaya çalışılacak?” diye de düşünmeden kendimi alamıyorum.

Tüm bu endişe ve korkularımıza rağmen mutlu ve umutluyuz... İnşallah daha güzel uyanışlar olacak.

https://www.yenisafak.com/video-galeri/dunya/gine-bissau-cumhurbaskani-embalo-batinin-cifte-standardini-macronun-yuzune-vurdu-2241591

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.