Muammer YALÇIN

Muammer YALÇIN

Tecdid mi Terakki mi? İslam Dünyasının İhtiyacı Nedir?

Özet

İslam dünyasının modern dönemde yaşadığı kriz, yalnızca ekonomik veya siyasal bir geri kalmışlık meselesi değildir; aynı zamanda epistemolojik ve medeniyet ölçekli bir kopuştur. Tecdid kavramı, dinin özüne dönüşü ve bireysel-manevî dirilişi vurgularken, terakki kavramı toplumsal ilerleme, kurumlaşma ve kalkınmayı öne çıkarır. Ancak tarihsel deneyimler, bu iki kavramın birbirinden bağımsız ele alınmasının hem bireysel hem de toplumsal dönüşümü sınırladığını göstermektedir. Bu makale, tecdid ve terakki arasındaki ilişkiyi sosyolojik ve felsefî bir çerçevede inceleyerek, İslam dünyasının günümüz çağdaş sorunlarına nasıl cevap verebileceğini tartışmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Tecdid, Terakki, Medeniyet, İslam Dünyası, Kalkınma, Sosyoloji

Giriş

Modernleşme süreci, İslam toplumları için karmaşık ve çok boyutlu bir meydan okuma oluşturmuştur. Bu süreçte iki kavram öne çıkar: tecdid ve terakki. Tecdid, dinin özüne dönüşü ve hurafelerden arındırılmasını ifade ederken; terakki, toplumsal, ekonomik ve bilimsel ilerlemeyi temsil eder. Sosyolojik bir bakış açısıyla, tecdid bireyin ve toplumun anlam dünyasını tazelerken, terakki kurumların, ekonominin ve toplumsal yapının gelişmesini sağlar (Aktay, 2004, s. 35).

Ancak modern tartışmalar sıklıkla bu iki kavramı birbirinin alternatifi olarak sunar. “Ya dinî özümüze döneceğiz ya da Batı’nın yakaladığı teknolojik ve ekonomik ilerlemeyi takip edeceğiz” türü ikilemler, tarihsel deneyimlere dayanıldığında yetersiz ve yanıltıcıdır. Gerçekçi bir çözüm, bu iki kavramı birbirini tamamlayacak şekilde sentezlemektir. Bu makale, tecdid ve terakki ilişkisini hem teorik hem de pratik boyutlarıyla ele alarak, İslam dünyasının çağdaş sorunlarına bütüncül cevaplar aramaktadır.

Tecdid

Tecdid, sözlük anlamıyla “yenileme” demektir. Ancak bu kavram, yalnızca biçimsel bir yenilenmeyi değil, düşünme biçimlerinin ve değerlerin yeniden inşasını ifade eder. Bu yönüyle tecdid, epistemolojik bir süreçtir: birey ve toplum, sahip olduğu dünya görüşünü ve değerler sistemini yeniden gözden geçirir. Max Weber’in (2011, s. 87) belirttiği gibi din, topluma yalnızca inanç ilkeleri kazandırmaz; aynı zamanda insanların dünyayı nasıl anlamlandırdığını ve eylemlerini neye göre yönlendirdiğini belirler. Bu bakımdan tecdid, toplumun sahip olduğu dünya görüşünü tazeleme sürecidir. İslam düşüncesinde bu yenilenme, biçimsel kuralları değil, hikmeti; yüzeysel tekrarları değil, anlamın özünü öne çıkarır. Gerçek bir toplumsal dönüşüm, ancak bireyin manevi dirilişiyle başlar.

Tecdid, İslam toplumları için üç temel işlev taşır:

  1. Özün Korunması: Dinî özün kaybolduğu, şekilciliğin öne çıktığı veya yanlış yorumların hâkim olduğu toplumlarda, tecdid arındırıcı bir rol üstlenir. Yanlış inanç ve ritüellerle mücadele etmeden sağlıklı bir toplumsal yapıyı inşa etmek mümkün değildir (Kara, 2010, s. 56).

  2. Akıl ve Fıtrat Uyumu: Tecdid, Kur’an’ın evrensel akılcılığı ve insan fıtratıyla uyumunu öne çıkarır; durağanlaşmış dinî anlayışları eleştirel bir süzgeçten geçirir. Böylece toplumsal ve bireysel düşünce yapısı canlı ve üretken hâle gelir (Görmez, 2016, s. 42).

  3. Toplumsal Meşruiyet ve Etik: Tecdid, adalet, eşitlik ve sosyal sorumluluk gibi temel İslâmî ilkeleri yeniden gündeme getirerek, birey-toplum ilişkilerinde etik bir temel oluşturur.

Ancak tecdide yalnızca odaklanmak, dış dünyaya kapanma veya tarihselciliğe saplanma tehlikesini barındırır. Tecdid, modern sorunları çözmede yeterli değildir; bunun için terakki ile dengelenmelidir.

Terakki

Terakki, toplumsal ilerleme, bilim, teknoloji ve ekonomi alanlarında yükselmeyi ifade eder. Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinde Batı’nın bilimsel ve teknolojik yükselişi, terakki kavramının gündeme gelmesini sağlamıştır (Ülgener, 1981, s. 21). Ancak yalnızca maddî ilerleme, toplumların sürdürülebilir kalkınmasını garanti etmez; bu ilerleme, kültürel ve manevi değerlerle desteklendiğinde anlam kazanır (Mardin, 1991, s. 112).

Terakki üç temel boyutta önemlidir:

  1. Zorunluluk ve Varlık Mücadelesi: Modern dünyada askerî, ekonomik ve bilimsel güç, varlığın ön koşuludur. Müslüman toplumların küresel sahnede etkili olabilmesi terakki ile mümkündür (Toynbee, 1958, s. 67).

  2. İnsanlığa Katkı: Bilimsel ve teknolojik ilerleme, toplumların insanlığa katkı sunmasını sağlar. İslâm’ın evrensel adalet ve ilim ilkeleri ancak güçlü toplumsal ve teknolojik altyapı ile hayata geçirilebilir (Weber, 2011, s. 93).

  3. Kurumsal ve Sosyal Güçlenme: Terakki, sadece ekonomik büyüme değil, toplumsal kurumların güçlenmesini ve sosyal düzenin istikrara kavuşmasını sağlar. Bu süreç, bireylerin ve toplumların bağımsız düşünebilmesi için gerekli ortamı yaratır.

Ancak tecdidsiz bir terakki çabası, kutsal değerlerden kopma ve kimliksizleşme riskini taşır. Sadece Batı modelinin taklit edilmesi, yerel değerlerin ve inancın ihmal edilmesi sonucunu doğurabilir.

Tecdid + Terakki Sentezi

İslam dünyasının bugünkü temel sorunu, tecdid ve terakkiyi karşıt kutuplar olarak görmekten kaynaklanmaktadır. Oysa bu iki kavram, birbirinin alternatifi değil, tamamlayıcısıdır.

  • Tecdid, terakkiye zemin hazırlar: Dinî özdeki akıl ve ilim teşviki canlandırıldığında, toplumsal ve bireysel düşünce özgürlüğü artar; bilimsel ve sosyal ilerleme için gerekli zihnî ortam oluşur.

  • Terakki, tecdide güç verir: Maddî ve bilimsel ilerleme, toplumu bağımlılıktan kurtarır; dinî metinleri anlamak ve yaymak için gerekli teknolojik araçları sağlar (Aktay, 2014, s. 58).

Bu bütüncül yaklaşım, İslam dünyasının hem manevî hem de maddî boyutta kalkınmasına hizmet eder ve tarihsel deneyimlere dayalı olarak sürdürülebilir bir medeniyet modelini mümkün kılar.

Günümüz Sorunlarına Cevaplar

Tecdid + terakki sentezi, İslam dünyasının üç temel sorunu ile doğrudan ilişkilidir:

  1. Kimlik Krizi ve İçe Kapanma (Tecdid boyutu): Modernleşme süreci, birçok Müslüman toplumda ya körü körüne taklitçiliğe ya da reaksiyoner içe kapanmaya yol açmıştır. Tecdid, sağlam bir kimlik ve rasyonel bir manevi merkez sağlar (Kara, 2010, s. 78).

  2. Bilimsel ve Teknolojik Geri Kalmışlık (Terakki boyutu): Küresel rekabette geri kalan toplumlar, ancak bilimsel araştırmayı ve teknolojik üretimi teşvik ederek modern dünyada söz sahibi olabilir. Tecdid ile desteklenen terakki, sadece Batı ürünlerini tüketmek yerine, bilim üreten bir toplum yaratır (Ülgener, 1981, s. 44).

  3. Baskıcı ve Otoriter Yönetimler (Tecdid + Terakki): Birçok ülkede siyasi yapılar, özgür düşünceyi ve adaleti kısıtlamaktadır. Tecdid, otoriter dinî yorumları sorgular ve adalet, şura ve özgürlük ilkelerini öne çıkarır; terakki ise güçlü bir orta sınıf ve bağımsız düşünce üreten toplumsal yapı oluşturur (Görmez, 2016, s. 71).

Sonuç

İslam dünyasının dirilişi ne yalnızca geçmişe dönmekte ne de sadece modernleşmekte yatmaktadır. Gerçekçi ve sürdürülebilir bir yol, Tecdid ile Terakki kavramlarının dengeli bir sentezini gerektirir. Tecdidsiz terakki, köksüz bir ilerlemedir; terakkisiz tecdid ise hayattan kopuk bir nostaljidir. Bu bütüncül yaklaşım, toplumların hem anlam dünyasını hem de kurumsal ve ekonomik yapısını güçlendirir.

Sonuç olarak, İslam dünyasının çağdaş sorunlarına yanıt ararken, geçmişin değerlerinden taviz vermeden, modern dünyanın imkanlarını akıllıca kullanarak bir ahlâkî kalkınma ve medeniyet inşası yolu izlenmelidir.

Kaynakça

Aktay, Y. (2004). Din, toplum ve değişim. Ankara: Vadi Yayınları.
Aktay, Y. (2014). Toplumun yeniden inşası. İstanbul: Açılım Kitap.
Görmez, M. (2016). Dinin yenilenmesi üzerine. Ankara: DİB Yayınları.
Kara, İ. (2010). Cumhuriyet Türkiyesi’nde bir mesele olarak İslam. İstanbul: Dergâh Yayınları.
Mardin, Ş. (1991). Türk modernleşmesi. İstanbul: İletişim Yayınları.
Toynbee, A. J. (1958). A Study of History. Oxford: Oxford University Press.
Ülgener, S. F. (1981). Zihniyet ve din: İslâm, tasavvuf ve çözülme devri iktisat ahlâkı. İstanbul: Der Yayınları.
Weber, M. (2011). Protestan ahlâkı ve kapitalizmin ruhu (Z. Aruoba, Çev.). İstanbul: Hil Yayın.
İbn Haldun. (2014). Mukaddime (Z. Kadirî Ugan, Çev.). İstanbul: Dergâh Yayınları.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum